DAĞLARIN ARDINDAKİ DUMAN

-45-

Heyoooo merhabalarrr 🧡 nasılsınızzz 🧡 keyifli okumalar 🧡 vote atmayı unutmayalım 🧡

Konuşmaların devamını dinlemeden uykuya teslim oldum gece gözlerimi bir anda açtıktan sonra Ferit ve Ömerin nöbet yerinde olduğunu gördüm yerimden kalkıp Sertaç ve Burağı uyandırıp yer değiştirmelerini sağladım Ferit ve Ömer yerlerine geçerken Burak ve Sertaç görev yerlerine geçmişti. Gözlerimi açtığım için artık uyuyamazdım bu huyumdan aşırı nefret ediyordum gece olduğu için sigarada içemezdim böyle bir dikkatsizlik yapmak hepimizi tehlikeye atardı. Yerimden kalkıp nöbettekilerin yanlarına gidip oturdum bakışlarımı boş arazide gezdirdim uçsuz bucaksız bir sefa sunuyordu adeta böyle güzel yerlerin şerefsizler tarafından gasp edilmesi beni delirtiyordu güzel bir topraklarda yaşıyorduk ama kıymet bilmiyorduk bilemiyorduk.

Şafak patlamadan önce timdeki herkesi uyandırdım görev saatine az kalmıştı 2 saatlik bir yolumuz vardı önümdeki haritaya son bir bakış atıp katladım ve Ferit verdim patika bir yolumuz olduğu için aceleyle yola koyulduk zaman kaybetmek gibi bir lüksümüz yoktu. Bulunmamız gereken konuma geldiğimizde elimle durmaları için komut verdim tepe gibi yerde durmuştuk daha rahat görebiliyordum buradan. Saydığım kadarıyla kapıda 27 adam duruyordu içerisi için şuan bir tahminim yoktu.

-Beyler kapıda 27 adam var içeride kaç adam var bilmiyorum bu yüzden daha dikkatli davranmak zorundayız. Şimdi ben Ferit Sertaç doğu saat 3 yönünden ilerleyeceğiz Burak Barış Tunç ve Enes kuzey saat 6 yönünden Emir ve Ömer  yuvada kalacak anlaşılmayan birşey var mı?

-Emredersiniz komutanım.

Ferit ve Sertaç beni takip ediyordu saklanabildiğim kadar saklanmaya çalışıyordum ne kadar geç fark etseler bizim için o kadar iyi olurdu. Yaklaştıkça sesleri geliyordu kulağıma iğrenç kahkahaların duyuyordum ve ben bunları duydukça çenelerini kırma isteği uyanıyordu içimde dişlerini tek tek söküp boyunlarına kolye niyetine asma isteği ile dolup taşıyordum.

EMİR : Komutanım görüşte iki kadın bir adam var.

-Kadınlar sivilmi anlayabiliyormusun?

EMİR : Sivil gibi duruyor komutanım.

-Anlaşılan pekte anlayamıyorsun,benden emir almadan sıkmak yok.

Tam görüş aldığım zaman ilk kurşunu sıktım ilk kurşun sesini diğerleride takip etti yaklaşık 45 dakikalık bir çatışmanın ardından etraf temizlenmişti yavaşça yerimden doğrulup temkinli adımlarla kampım içerisinde dolaşmaya başladım şerefsizler ev yapmışlar resmen mağaranın içerisine lükse bak delirmemek elde değildi.

SERTAÇ : Oh be komutanım sonunda sahalara geri döndük.

-Vallahi benimde üzerimde bir rahatlama oldu.

BURAK : Ne zamandır böyle sıcak temasta bulunmamıştık.

FERİT : Çok rahatladım be.

-Dur bakalım daha bitmedi oğlum eğlence yeni başlıyor.

TUNÇ: Doğru söylüyorsunuz komutanım.

-Ferit burası sende göster marifetini.

Ferit hay hay anlamında başını salladıktan sonra mağaradan çıktık bundan sonrası ile Ferit ilgilenecekti yaklaşık 5 dakika sonra BOM mağranın külleri ve buradaki leş kargalarının külleri gökyüzünü boylayacaktı. Tekrar eski yerime dönüm patlamasını beklediğim mağaraya çevirdim bakışlarımı, 5 dakika bile sürmeden gri ve siyah toz bulutu gök yüzünü kapladı yüzümdeki gülümseme git gide genişliyordu beklediğim olmuştu. Konaklayacağımız yeri seçip yerleştikten sonra ağacın altına geçip oturdum tabii beni yalnız bırakmayan can dostlarım hemen yanıma oturdular.