-46-

9K 512 23
                                    

Heyyyooo merhabalar nasılsınız 🧡 keyifli okumalar 🧡 vote atmayı unutmayalım 🧡





Hayal gördüğümü düşünüyordum gördüğüm silüetin bir anda kaybolmasının başka bir açıklaması olamazdı baş ağrısına bağladım bu olayı daha fazla uzatmadan gözlerimi kapattım.

SERTAÇ : Umay komutanımızın yüzü kireç gibi oldu beyler.

BURAK : Bende fark ettim .

BARIŞ : Yorgun kadın hem bedenen hem zihnen.

ÖMER : Dik durmaya çalışıyor fakat zorlanıyor.

ENES : Komutanımızın ne zaman bize belli ettiğini gördük beyler cevap veriyorum hiç bir zaman.

EMİR : Haklı Enes baksanıza kadına zayıfladı bir deri bir kemik kaldı.

TUNÇ : Elimizden birşey gelmiyor bende buna ayar oluyorum.

Konuşulan her harfi her kelimeyi her cümleyi duyuyordum ama gözlerimi açıp gerçeklerle yüzleşmek istemiyordum. Gözlerim kapalı kaldığı süre boyunca o tepedeki süliet beliriyordu karanlıkta aklımda sürekli kuruyordum herkes ölmüştü orada bir tane bile insan kalmamıştı aklım kesinlikle bana oyun oynuyordu.

Geçen 2 saatin ardından gözlerimi açtığımda havanın kararmaya başladığını gördüm yerimden doğrulup ayaklandım o tepeye bakmadan içim rahat etmeyecekti  ama timide burada böyle bırakıp gidemezdim söylesem onlar beni tek başıma göndermeyecekti gözlerim Ömeri aradığında uyuduğunu gördüm bir tek  umudum o vardı oda uyumuştu tekrar etrafıma baktığımda gözüme Burak çarptı hızlıca yanına ilerledim.

-Burak.

BURAK : Buyurun komutanım.

-Ben karşıdaki tepeye gidiyorum arkadaşlarına birşey söyleme. Gözünüzü dört açın.

BURAK : Komutanım bende gelseydim.

-Sen burada kal arkadaşlarınla, bakıp hemen döneceğim.

BURAK : Komutanım olmaz kusura bakmayın belki haddimi aşıyorum ama sizi tek başınıza oraya gönderemem.

-Burak gidip geleceğim.

Daha fazla vakit kaybetmeden Burağı silahını alıp ilerlemeye başladım kendi silahımı almak için timin yanına dönersem benimle gelirlerdi. Temkinli adımlarla ilerlerken duyduğum koku gördüğüm silüet aklımı bulandırıyordu nefeslerim sıklaşmaya başladığında kendimi frenledim tekrar derin bir nefes alıp yoluma devam ettim, bizimkiler gözden kaybolmuşlardı artık. Tepeye geldiğimde kimse yoktu aklım bana oyun oynuyor unutmak istediğim için sürekli görecek kokusunu duyacak kalbimin ritmini değiştiren sesi kulaklarımdan ayrılmayacaktı ama ben buna izin vermeyecektim. Tepeden timin yanına dönmek üzere adımlamaya başladım bitecek bu duygular bitmek zorunda ben mesleğine aşık bir kadın olarak devam edeceğim hayatıma eskiden olduğu gibi. Aşk acizlik değildi sevgi bu kadar basit değildi temiz duyguları yanlış insanlarla kirletmek doğru değildi. Bende temiz duygularımı kirli bir insana harcamış ve kirletmiştim pişmanmıydım asla yaşamıştım doruklarına kadar, güzel zamanlar geçirmiştim ama çokta yara almıştım sorun değildi ben bunlarında üstesinden gelirdim evelallah.

BURAK : Çok şükür komutanım geldiniz.

-Geldim Burak geldim.

BURAK : İyimisiniz komutanım?

-Bilmiyorum.

BURAK : İsterseniz dinlenin komutanım biraz kötü gözüküyorsunuz.

-Toparlarım şimdi, sen git dinlen Tunç kalksın nöbete.

DAĞLARIN ARDINDAKİ DUMAN Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum