-26-

15.2K 760 16
                                    

Heyyoooo merhabalar nasılsınız 🧡 doğum günüm şerefine kısada olsa bir bölüm attım 🧡keyifli okumalar 🧡 vote atmayı unutmayalımm.



Umay kaç saattir içerideydi sonunda bulmuştuk bulmasınada hali içler acısıydı nasıl dayandı orası tam bir muammaydı beklemek çok zordu doktorlar hala bir bilgi vermemişti aradan geçen dakikalarda beyaz önlüklü bir doktor çıktı.

-Hastanın durumu çok ağır günlerce yemek yememiş ve su içmemiş buda hastanın bünyesine oldukça zarar vermiş yaptığımız tahlil ve mr sonuçlarına göre kaburgaları, el tarağı, ve bacaklarında çokça kırık ve ezilme var kollarındaki kesikler mikrop kapmış sol elindeki işaret parmağı kırık iç organlarında kanamalar var onun için ameliyata almak zorundayız. Son olarak toparlamak gerekirse Hasta kritik saatlerde.

Doktorun söylediklerini tek tek yaşıyordum sanki o söylerken sus demek istiyordum ama birşey yapamıyordum ne demişti giderken kritik saatler içimdeki geçmek bilmeyen sıkıntı tekrar boy göstermişti.Saatlerdir oturduğum yerden ne ben nede küçük Leyla kalkıyorduk gözlerimiz kapıda bekliyorduk Tim daha gelmemişti büyük ihtimalle şuan elimizde olan soysuz piçleri dövüyorlardır daha onlarla hesaplaşacaktım bu kadar kolay olmayacaktı kafamı duvara yaslayıp gözlerimi kapattım ne gelen vardı ne giden ailesine haber vermeliymiydim onu bile bilmiyordum bir kaç dakika sonra ayak seslerini duydum gelen Albay Melihti ayağa kalkıp selam verdim.

-Nedir durum Alp.

-Komutanım çokça ezilme ve kırık mevcutmuş günlerce ne yemek nede su içmemiş kolundaki kesiklerden mikrop kapmış  şuanda ameliyata aldılar iç organlarında kanama varmış kritik saatlerdeymiş.

-Şerefsizler.

Albay oturunca gözleriyle Leylayı sordu kısaca bir açıklama yapınca tamam anlamında kafa salladı oda burada beklemeye başladı sanırım ailesine haber vermeyecektik en doğrusu buydu Melih albaydan müsaade isteyip dışarıya çıktım bulduğum boş banka oturdum paketimdeki sigaradan bir nefes çektim dayanmıştı dahada dayanacaktı daha kalkıp ona bunları yapanlardan intikam alacak hesap soracaktı. Farklıydı benim için bunu biliyor ve görebiliyorum kimine göre yaptığım adilik kimine göre başka birşey sonuçta daha yeni nişan atmıştım ama Umayı kaybetmeyede hiç niyetim yoktu ne olursa olsun kazanmak için savaşacaktım. Hastanelerden oldum olası nefret ederim insan en acı gerçeklerle burada yüzleşiyor kimisi ölüm kimisi amansız bir hastalık kimisi umutlarının bittiğini öğreniyor zaten iyi olan insan hastaneye gelir mi? Benim umudum vardı yaşayacaktı ama canı acıyacaktı yüzü gözü tanınmaz haldeydi kollarındaki kesikler aklıma geldikçe delirecek gibi oluyorum hayvan herifler kim bilir ne yaptılar kesip bacakları dedi doktor görmemiştim ama tahmin ediyordum o ucube yerdeki ölüm kalım savaşına içeride devam ediyordu çırpınıyordu yaşamak için gayretini ortaya koymuştu ama dayanabilirmiydi orasını bilmiyorum ve asıl o kısımdan korkuyorum. Bahçe kapısından hızlı hızlı ilerleyen timi gördüm onlarla birlikte bende ayaklanıp içeriye girdim asansörde karşılaşınca kısaca durumu özet geçtim asansörden indikten sonra Albay ve küçük Leylanın yanına ilerledim koltuklardan birine oturup tekrara bakışlarımı odaya çevirdim kısa bir süre sonra Umay üzerindeki beyaz örtüyle soluk ve morarıklarla dolu yüzüyle sedyenin üzerinde belirdi. Ah canına yandığımın kızı bu halde bile çok güzeldi kollarına bakmaya içim dayanmıyordu gözlerim sol omzuna kaydı derince bir kesik vardı orada kalbimin bir yerinden bir şeyler koptu gitti ben anlamadan. Umayı hızlıca ameliyathane katına indirdiler.

-Ferit oğlum hastanenin etrafındaki güvenliği arttır.

-Emredersiniz komutanım.

-Bu kata hasta yakınları dışında kimseyi almayın odasına çıktıktan sonra o kat boşaltılıcak kimse girmeyecek bizden başka.

DAĞLARIN ARDINDAKİ DUMAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin