Bölüm 31

14 3 50
                                    

Yazar'dan

Kang-Shi, Taehyung'a yaklaşan her bir adımında tekrar tekrar geçmişini hatırlıyordu. Kızına yaptıklarını bir türlü unutamayacaktı. Gözleri dolu, bitkin ve de yorgun bir şekilde yanına yaklaştı. Ona yavaşça uzanıp sarıldı. Biliyordu ki kızını hayatta tutan tek şey oydu. Kızının abisiyle konuştuklarına kulak misafiri olmuştu. Eğer Taehyung'u bulamasalardı, çoktan bu hastane koridorlarında onun cansız bedeninin morga götürüldüğüne şahit olurlardı.

Aklına gelenlerle ağlamaya başlamış ve de Taehyung'a daha sıkı sarılmıştı. Jin ise babasının bu haline şaşırmıştı. Taehyung'u bu kadar sevdiğini bilmiyordu. Fakat Kang-Shi, Taehyung'a minnettarlığından böyle davranıyordu. Elbette ki seviyordu ama bu yaptığı minnettarlığındandı.

Taehyung hafif kıpırdandığında ondan ayrıldı. Taehyung, Eun Mi'nin babasını görünce toparlanmaya başladı ama Kang-Shi ona sakin olmasını eliyle işaret etmişti. Taehyung da bu işaretle kendini salıp sırtını hastane yatağına dayamıştı.

Kang-Shi: İyi misin evladım?

Ona böyle seslenmesi Taehyung'u epey bir mutlu etmişti ve de duygulandırmıştı. Şuan annesi ve babası yanında olmadığından onu duygulandırmıştı.

Taehyung: İyiyim efendim. Peki Eun Mi iyi mi?

Kang-Shi: Daha uyanmadı. Onu görmek ister misin?

Taehyung: Tabii ki efendim.

Dedi. Dolu gözlerinden bir yaş aktığında Kang-Shi bir kez daha anlamıştı, karşısındaki bu delikanlının kızına deliler gibi aşık olduğunu.

Kang-Shi: Hadi kalk.

Dedi elini uzatarak. Taehyung da elini sıkıca kavradı.

Kang-Shi: Ha bu arada efendim demek yok. Ya baba de ya amca de.

Taehyung ve Jin bu sözüne karşın gülümsemişti.

Taehyung: Peki Kang-Shi Amca.

Şimdilik baba demesi biraz absürt gelmişti ona. Sonuçta daha evli değillerdi.

Hızla odadan çıkıp Eun Mi'nin odasına gelmişlerdi. İçeriden gelen konuşma sesleri onları heyecanlandırmıştı.

Kapıyı açtıklarında yeni uyandığı belli olan Eun Mi ve Chung Cha göze çarpmıştı. Merakla bakan gözleri Taehyung'u bulduğunda şaşkınlıkla açıldı her ikisinin de. Chung Cha hızla ayağa kalkıp;

Chung Cha: Taehyung oğlum!

diyerek ona sarılmıştı. Taehyung'a böylesine yakın, böylesine samimi davranmaları hem Taehyung'un hem Eun Mi'nin hem Jin'nin hoşuna gitmişti.

Chung Cha: Hoş geldin.

Taehyung: Hoş buldum efendim.

Dedi önünde saygı ile eğilerek. Chung Cha ona hafif kızarcasına baktığında Taehyung toparladı.

Taehyung: Yani Chung Cha Teyze.

Chung Cha gülümseyerek önünden çekildi. Taehyung onu gördüğünde tekrardan gözleri dolmuştu. O sırada Chung Cha, Kang-Shi ve Jin odadan ayrılmışlardı, onları yalnız bırakmak için.

Taehyung yavaş ve yordun adımlarla yanına ilerledi sevdiğinin. Yanına oturduğunda ikisi de tek kelime etmiyordu. Dolu gözleri birbirlerine kenetlemiş her şeyi anlatıyordu. Yavaşça uzun, kestane kahvesi saçlarını okşadı. Daha fazla dayanamadı ve ağlayarak hızla ona sarıldı. Eun Mi de ağlıyordu. Yorgun kollarını beline sarabilmişti sadece. Taehyung ise saçlarını öpüyor ve kokluyordu. Odanın loş sarı ışıkları ana romantik bir hava katıyordu. Daha sonrasında yüzündeki her bir noktayı öptü. Gözyaşlarının onun yüzüne düşmesini umursamıyordu bile. Şuan tek düşündüğü şey onun hayatta olmasıydı. Gözlerini sevdiğinin koyu irislerine tekrardan kenetledi. Aşkla bakıyorlardı birbirlerine. Yavaşça değdirmişti dudaklarını, kiraz dudaklarına.

LANETLİ AŞK (DÜZENLEMEDE)Where stories live. Discover now