Bölüm 14

25 6 16
                                    

Taehyung'dan

Akşamüstü konağımda oturmuş Eun Mi'nin resmini çizmeye çalışıyordum ama onun kadar güzel olmuyordu resimdeki kız. Gözlerinin o koyu kahvesi, kiraz rengi dudakları, porselen gibi bembeyaz teni. Peki ya o çiçek kokusunu nasıl resme ekleyecektim. Onu çizmek imkansızdı. Her seferinde bir şey eksik kalıyordu. Ben böyle kendi kendime düşünerek resmi çizerken kapı tıklanmıştı.

Tae: Gir.

Konak Ağası: Prensim, Kraliçe hazretleri geldi.

Tae: İçeri buyur edebilirsin.

Bu dediğimden sonra annem içeri girdi.

Chaeyoung: Oğlum akşam yemeği hazır. Hadi gel.

Önümdeki tuvali görünce;

Chaeyoung: Hem ne yapıyorsun bakalım?

diye sordu.

Tae: Eun Mi'yi çizmeye çalışıyorum ama olmuyor.

Chaeyoung: Gayet de benziyor. Sanki canlı gibi. Yemekten sonra arka tarafını ağaçlarla süsle bence.

Kafamı onaylarcasına salladım ve konaktan çıkıp yemek odasına ilerledik.

~Yemekten Sonra~

Annemle beraber konağıma gelmiştik bana söylemesi gereken önemli bir şey varmış.

Chaeyoung: Oğlum nasıl söylesem bilmiyorum?

Tae: Anne bir şey mi oldu? Hemen anlat lütfen.

Chaeyoung: Taehyung, canım oğlum Eun Mi lanetli.

Annemin bu cümlesine karşı büyük bir kahkaha patlattım.

Tae: Anne çok güzel bir şakaydı. Ben de ciddi ciddi dinliyorum ya.

Birden annem sinirli bir şekilde konuşmaya başladı.

Chaeyoung: Şaka falan yapmıyorum! Gerçekten öyle. Hani bana hep anlatıyordun ya kalbi ağrıyormuş diye işte bu sebepten!

Şaşkın bir şekilde suratına baktım.

Tae: Anne sen neden beni denize bıraktın. Küçükken hastalandığım için olmadığını biliyorum. Bana gerçeği söyle.

Chaeyoung: Eun Mi'nin annesi yüzünden. Sizin birbirinize aşkla lanetlendiğinizi Eun Mi'nin kırkını sarayda çıkardığımız zaman şaman söylemişti. O Goryeo Krallığı zamanında ki Kraliçe Se Hwa, sen de Kral Gwonjong'muşsun. Annesi ile birlikte seni denize bıraktığımızda siz karşılaşmayacaktınız ve aşıkta olmayacaktınız, planımıza göre. Sen daha sudan çıkmadan da anne ve babası onu bir adamla evlendirecekti. Ama hiç bir şey umduğumuz gibi gitmedi.

Tae: O yüzden yıllar önce sana Eun Mi'yi ilk gördüğüm zamanı anlatınca öyle dedin.

Chaeyoung: Ne dedim?

Tae: Ne yaparsan yap yine de işe yaramıyormuş da. Bu sebepten dolayı bunlar yaşanıyormuş ama Tanrı yine yazılan kaderi yaşatıyordu mu, ne?

Chaeyoung: Sen o zaman beni duydun mu? Tamam işte her şey açıklığa kavuştu. Bil ki sadece Eun Mi acı çekecek. Çünkü o vicdan azabının cezasına sahip. Artık birbirinize aşık oldunuz. Bir başkasıyla evlenmenizin bir yararı olmaz. Aksine daha fazla acı çekersiniz.

Açıkçası duyduklarıma inanamıyordum. Lanetler sadece masallarda olurdu. Eun Mi o okuduğu kitapta ki saydırdığı kraliçe çıktı ha, o zaman ki beni bile sevmişti de kendine kızıyordu. Yapacak bir şey yoktu.

Tae: Yarın gelecekler mi?

Chaeyoung: Evet. Babası ile konuştuk, o da "Tamam" dedi. Hadi resmini bitir uyu. Eun Mi'ye sürpriz yapacağız unutma.

Dediğinde gülümsedim.

Tae: Unutur muyum hiç?

Chaeyoung: Unutmazsın.

Deyip güldü ardından "İyi geceler" deyip gitti. Eun Mi beni her halimle sevmişti. Ben de onu lanetli olsun olmasın yine de seveceğim. O benim bir tanem. Resmin arka planına pembe yapraklı ağaçlar çizdim. Eun Mi çok seviyordu bu ağaçları. Resim bittikten sonra yatağıma geçip onu düşünerek uykuya daldım.

Eun Mi'den

Sabah erkenden kalkmış hazırlanmıştım. İçimde büyük bir fırtına kopuyordu. Neden oraya gidiyorduk bilmiyorum. Ama ilk defa Taehyung'un annesini bir kraliçe olarak görecektim. Neden Taehyung bana anne ve babasının, kral ve kraliçe olduğunu söylememişti? Belki de onla bir prens olduğu için arkadaş olmamamı istediği için. Annem odaya girdi.

Chung Cha: Kızım gel çabucak kahvaltı edip saraya gideceğiz.

Eun Mi: Tamam anne.

Deyip peşinden odadan çıktım. Hızla kahvaltı yaptık. Annem ve babamı bahçede bekliyordum. Evin karşısındaki taşın üstüne oturmuş, ağlayan bir çocuk gördüm. Bahçe kapısını açıp yanına ilerledim.

Eun Mi: Neden ağlıyorsun güzel kız.

Kız Çocuğu: Annem ve babamın işleri olduğu için saraya gitmişlerdi, ben de evdeydim. Öylece oturup oyun oynuyordum, birden eve tanımadığım birisi geldi.

Eun Mi: Hırsız mı yoksa?

Diye şaşkınlıkla sorduğumda o da kafasını onaylarcasına salladı.

Kız Çocuğu: Çok korktum abla. Bana bir şey yapacak diye. Elinde bir kılıç vardı.

Diyerek daha fazla ağladı. Hızla ona sarıldım ve uzun saçlarını okşadım.

Eun Mi: Tamam ben artık yanındayım. Ben de saraya gideceğim. Anne ve babanın ismini söyle bakalım. Gidip anlatıyım onlara olanları.

Kız Çocuğu: Babam ekonomi bakanı Jung Do Yoon, annem ise Park He-Ran. Bu arada teşekkür ederim abla.

Eun Mi: Rica ederim. Ben de eski savunma bakanın kızı, yeni savunma bakanın ise kız kardeşiyim.

Gülümseyerek dediğim bu cümleye karşı şaşırmıştı.

Kız Çocuğu: Eun Mi abla sen misin?

Dedi şaşkınlıkla. O sırada anne ve babamın bahçeye çıktıklarını gördüm.

Eun Mi: Evet benim. Şimdi sen bizim eve geç, sonra senle uzun uzun konuşuruz. Biz de saraya gideceğiz. Sarayda anne ve babana haber veririz.

Kafasıyla beni onayladı. Elini tutup eve doğru ilerledim.

Chung Cha: Bong Cha kızım ne oldu neden geldin bakalım?

Eun Mi: Anne ben sana yolda anlatırım. Hadi sen de eve geç benim bir tane arkadaşım var. Ona " Eun Mi abla bana bakacağını söyledi" de, adı Min Ji.

Bong Cha: Tamam Eun Mi abla.

Dedi ve usulca içeri girdi. Hep beraber at arabasına bindik. Umarım Taehyung'un bir an önce ayakları çıkar. Annem beni dürtünce, adının Bong Cha olduğunu öğrendiğim küçük kızın neden ağladığını, olan biteni anlattım. Evimiz saraya yakındı, bu sebepten kısa sürede varmıştık. Keyifsizdim ama bir o kadar da gergindim. Galiba Taehyung'un anne ve babasına ilk defa kral ve kraliçe gözüyle yaklaşacaktım. Bir de uzun yıllardır birbirlerinden ayrı kalmalarının sebebini öğrendiğimden di büyük ihtimal. Böyle düşününce yine gözümden bir damla yaş aktı. Hızla sildim ve başım dik bir şekilde yürümeye devam ettim. Sarayın bahçesinde ilerliyorduk. Kapının önünde kral ve kraliçe vardı. Yanlarına gittiğimizde kraliçe bana gülümsedi ve göz kırptı. O an çok utandım. Benim yüzümden oğlundan ayrı kaldı ama hala bana çok iyi davranıyor. Ben hak etmiyorum.

LANETLİ AŞK (DÜZENLEMEDE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin