3

13 1 0
                                    

Hande uykusundan ani bir dönüşle uyandı.
"Bu kadar derin uyku benimle konuşmamak için mi?" Diye sordu Gürkan.

"Konuşacak bir konu mu var ki" dedi Hande. Madem uzun bir yolculuk olacaktı, sonuna kadar sınırları zorlayacaktı.

"Konuşacak çok fazla konu var" dedi Gürkan, Hande'ye doğru bakıp.

"Ama çoğu konuşmamayı tercih ettiğimiz konular" dedi Hande ona doğru bakıp.

"Bazen sessiz kalmak en doğrusu" dedi Gürkan.

"Senin tercih ettiğin gibi" dedi Hande saçlarıyla oynarken.
Gün yavaş yavaş ağarıyordu.Etraf alacakaranlıktı. Havanın rüzgarlı olduğu ağaçların usul usul sallanışından belli oluyordu.

"Aksini gördük." Dediğinde Gürkan Hande gülmeye başladı. Gözünü yoldan çekip "aksini tek hatırlayan sensin. Bu kurala uygun mu?" Dedi Gürkan'a bakarak. Gürkan arabayı sağa sinyal verip yol kenarına çekti arabayı.

"Kuralına uygun olmayan çok konu var" dedi Gürkan.

"Neden durduk?" Diye sordu Hande.

"Kurala göre hareket edeceksek, çok fazla uykum var ve benim uyumam gerekir" dediğinde Hande güldü. "Araba kullanmaktan çekinmem" diyip aşağıya indi. İkisi yer değiştirdiler. Hande koltuğun ve aynanın ayarlarını değiştirdi hızlıca. Kemerini takıp navigasyona baktı hemen.

Gürkan ise tüm bu süreçte koltuğu geriye doğru kaydırmış, iyice yerleşip uyku moduna geçmişti. Hande bu duruma ithafen müzik açtı ve sesi yükseltti. Gürkan kahkaha atmaya başlamıştı bu harekete karşılık.

"İnatlaşıyoruz demek. Vay, peki öyle olsun bakalım" dedi Gürkan gülmeye devam ederek.

"Şarkı dinlemeden araba süremem" dedi Hande omuzlarını kaldırıp indirerek.

"Neyse ki her koşula uyumaya alışkınım" dedi Gürkan.
Hande, Gürkan'ın uyumayacağına emindi. Özellikle böyle rastgele çalan radyo şarkıları ona göre değildi.

Navigasyondan takip ederek epeyce bir yol gitmişti Hande. Gürkan'a göre daha yavaş ve temkinli kullanmıştı. Ve de yorulduğunu hissedince arabayı kenarıya çekti uygun bulduğu bir yerde.

"Neden Bergama'ya gidiyoruz?" Diye sordu Hande. Gürkan'ın hareket ettiğini görür görmez.

"Görmeni istediğim bir kaç yer var" dedi Gürkan kemerden kurtulup.

"Antik kent ve ören yeri mi?" Diye sorunca Hande "ve birkaç yer daha" diye mırıldanıp arabadan indi. Yine yer değiştirdiler ve koltuk ayarlaması yaptılar.

"Şarkı seçimlerin berbattı" dedi Gürkan ona bakıp.

"Uykunuzdan mı ettik sizi yoksa" dedi Hande gülerek.

"Uyumak istediğimde hiçbir şey bana engel olamaz" dedi Gürkan gülümseyerek.
Güneş kendini göstermeye başlamıştı bu sırada. Gürkan bu yüzden gözlüğünü takmakla meşguldü.

"Bence bu kadar emin olma" dedi Hande omuzlarını kaldırıp indirirken.

"Pardon, sen hariç. Bir yolunu bulursun çünkü sen" diyip gülümsedi Gürkan.

"Emin ol ki bir çok fikrim var" dedi Hande.

"Tam da tahmin ettiğim gibi. Konuyu değiştiriyorum o zaman. Acıktın mı?" Diye sordu Gürkan.

"Evet" diyerek kafasını salladı Hande.

"Güzel bir kahvaltı yapalım o zaman" diyip arabayı biraz daha ilerde bulunan yol üzerindeki ahşap yapının önünde durdurdu.

ARDINDAKİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin