A

19 4 0
                                    

Yağmur yağmaya başladığında Hande ayağa kalkıp camın kenarına kadar gidip Test ile dışarıyı izlemeye başladı. Gürcan ise bulaşıkları toparlamış, kahve yapıyordu.

Hande'nin bu kadar sessiz durması Gürcan'ı tedirgin etmişti. Elinde kahvelerle içeriye geçtiğinde tıpkı Hande'nin hayalinin gerçekleşmesi gibi hissetmişti Gürcan.

Nasıl da büyülenmişti Test ile sarılmış dışarıyı izleyen Hande'yi gördüğünde. Elindeki kahveler titremeyle beraber sallandı. Bu yüzden Hande'ye doğru ilerleyip kahveyi uzattı.

"Test, gel kızım. Gel Test" dedi Gürcan bu fotoğrafı bozmak için.

"Test'in keyfi yerinde bence" dedi Hande arkasına doğru bakıp.

"Ya kıskanacağım ama Test. Sözümüzü de dinlemez oldun bugün" dedi Gürcan koltuğa oturup. Bozamadığı tablodan gözlerini kaçırıp televizyonu açtı dikkatini dağıtmak için. Müzik kanalları arasında hızlıca dolaştı ama gözü yine Hande'ye doğru kaydı.

Daha fazla dayanamayıp ayağa kalktı. Yukarıya çıkıp kendini odaya attı. Aşağıya inip hislerinden bahsetmek istiyordu. Ama bunu yaparsa Hande'yi kaybederdi. Bu yüzden bu odada ondan uzakta kalmalıydı.

Gözüne balkonda kullanmak için aldığı puflar takıldı. Hande'nin soğuk zeminde oturmasına gönlü razı olmayıp pufları eline aldı. Aşağıya inip puftan birisini Hande'ye uzattı. Hande hemen kalkmıştı o uzatınca. Sonra da geri oturmuştu. Gürcan kahvesini alıp yanına geçti. Böylece uzak durma çabası yerlebir oldu.

"Gürcan harika bir yerde yaşıyorsun. İnsan burda bütün stresini atar." Dedi Hande.

"Ne kadar hoşlandığını fark etmemek elde değil" dedi Gürcan gülümseyip.
"Genelde Gürkan'dan çıkmayız ama biz. Market olayı ve eve sipariş meselesi yüzünden" diye mırıldandı. Konu açma girişiminde bulunurken bile kardeşinin bahsini geçiriyordu. Bunu yapmamalıydı işte...

"Çok güzel bir ilişkiniz var. Ben de isterdim kardeşim olmasını. Her koşulda yanımda olacağını bilmek isterdim. Zorlukları beraber aşmak, beraber gülüp eğlenmek isterdim" dedi Hande ve kahvesini yudumladı.  Gürcan onun dizlerine doğru battaniye attırdı.

"Bunlar için ben de varım" dedi Gürcan. Tedirgin olmuştu çünkü Gürcan abi rolünü yada kardeş rolünü üstlenmek istemiyordu. Ama pas da geçememişti  bu cümlesini çünkü yakın olmak istiyordu. 

"Teşekkür ederim, çok incesin" dedi Hande gülümseyerek. "Ama eminim ki benim abim olsaydın çok tartışırdık" dedi Hande. Gürcan istemeden de olsa gülmüştü.

"Böyle güzel bir kız kardeşim olsaydı kıskanç ve çekilmez birisi olurdum" dedi Gürcan. Ardından cevap beklerken kahvesini yudumladı. Fincanın sıcaklığı ellerini ısıtmıştı.

"Vay demek ki sevgililerini kıskanan birisin" dedi Hande heyecanla. Çünkü Hande onu Gürkan gibi rahat birisi olduğunu düşünüyordu. Kısıtlamak onlara göre değil gibi düşünmüştü.

"Burdan bunu mu çıkardın? Tahmin etme işini bırak ben yapayım" dedi Gürcan ona doğru bakıp. 

"Tamam, ama cevabını bekliyorum" dedi Hande. Gürcan gülümseyip "olması gereken boyutta"dedi Gürcan.

"Hiç zannetmiyorum" dedi Hande gözlerini devirip. Az önce kıskanç biri olduğunu ap açık belli etmişti.

Gürcan sessiz kalıp ona doğru bakmayı sürdürdü. Hande karşısında büyük bir yasak şeklinde duruyordu.
Kardeşine büyük bir ihanet içeren düşüncelere sahipti. Kendinden çok utanıyordu.

"O kız" diye Hande'nin başladığı cümleyi yarıda kesti Gürcan. "Bircan. Adı Bircan" dedi. Zaten onun yüzünden Hande'ye aşık olduğunu anlamıştı.

ARDINDAKİ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin