7

19 3 0
                                    

Hande Gürcan'ın evine girer girmez hızlı adımlarla ilerleyip Gürcan'ın yanına gitmişti.
"Hey" dedi Gürcan beline yapışan Hande'ye. "Ne oldu?" Diye sordu tek eliyle onu iyice kendine bastırıp.

"Ben kime güveneceğim?" Dedi Hande. "Çok yoruldum Gürcan"

"Gel, gel içeriye geçelim. Uzun uzun konuşalım. "Ne içmek istersin?" Diye sordu Gürcan.

"Sen ne içiyorsun?" Diye sordu Hande.

"Vanilyalı sütlü filtre kahve" dedi fincanını uzatıp Hande'ye. "Hiç içmedim, tadına bak bakalım" dedi.
Hande fincanı kavrayıp dudaklarına yanaştırdı. Mis gibi koku dolmuştu burnuna.

"Enfes" dedi tadını yoklarken kahvenin.

"Sen geç içeri, geliyorum ben kendime de koyup" dedi Gürcan. Kendine de bir fincan ayarlayıp Hande'nin yanına geçti.

"Dökül bakalım. Baya doluyuz belli ki" dedi Gürcan ona bakıp.

"Gürcan ben bir konuda senden yardım isteyeceğim. Mantıksız hareket etmek istemedim ve sakin kafayla düşünmek istedim" dedi Hande.

"Her zaman her konuda yardımcı olurum biliyorsun ki" dedi Gürcan elindeki fincanı ortadaki sehpaya bırakıp. Hande bu konuda oldukça emindi. Her dakika yanında olmasından...Yoksa güven konusu biraz daha dikkat istiyordu belli ki.

"Gürcan babam yaşıyor" dedi aniden Hande. Gürcan'ın kaşları çatılmıştı ve yüzünde şaşkın olduğuna dair bir mimik belirmişti. "Birkan'ın evindeyken canım tatlı isteyince onu göndermiştim alması için. Tesadüfi olarak bir tane daha telefonunu buldum. O anki merakıma yenik düşüp karıştırmaya başladım telefonu. Sadece bir tek numarayla görüşülmüştü. O an şeytan dürttü ve aradım. Gelen ses babama aitti Gürcan. Çok eminim. Bababamdı o adam" dedi Hande gözlerinden yaşlar süzülürken.

"Sen o telefonu nasıl buldun?" Diye sordu Gürcan.

"Yere bir şey düşürdüm ve almak için yere eğildiğimde yatağın altında gördüm." Dedi Hande.

"özel eşyaları karıştırmak böyle sonuçlar doğuruyor işte." Dedi Gürcan dikleştirip duruşunu.

"Biliyorum,karıştırmamam gerekirdi. Ama bir his beni bunu yapmaya itti işte. Normalde asla yapmam" dedi Hande ellerini iki yana açıp.

"Hande çünkü öyle yada böyle babanın yaşadığını öğrenecektin. Bu şekilde öğrenmeseydin başka şekilde öğrenirdin ama öğrenirdin." Dedi Gürcan. "Ya bunlar önemli şeyler değil de, babanın sesini yıllar sonra duyunca ne hissettin, önemli olan o" dedi Gürcan hemen ardından. Hande bu soruyu soran Gürcan'a teşekkür dolu bir bakış attı. Çünkü bu konu hakkında konuşmaya ihtiyacı vardı en çok da.

"Babamın sesi olduğunu anladığımda düşünemedim bir an hiçbir şey. Sadece dinledim,özlem duyduğum sesi öylece dinledim." Dedi Hande yaşadıklarını aklında canlandırıp.

"Cevap verdin mi?" Diye sordu Gürcan.

"O an donup kaldım. Ne diyecektim ki zaten? Baba kelimesi bile ağzımda yoğunlaştı kaldı. Bir türlü dudaklarımın arasından dökülemedi" Dedi Hande.

"Bu konuyu Birkan ile konuştun mu? Ne işi varmış onunla" dedi Gürcan.

"İşte bu konuda yardımın lazım. Babamın telefon numarasını aldım. Birkan'ı hiçe sayıp direk babamı mı aramalıyım? " diye sordu Hande.

"Benim anlamadığım nokta neden Birkan ile iletişimi var?Seni mi takip ettiriyor?" Dedi Gürcan fincana uzanıp.

"Olabilir. Çünkü sabah erken saatte ben uyurken görüntülü konuşma yapmışlar" dedi Hande.

ARDINDAKİ AŞKWhere stories live. Discover now