B

16 4 0
                                    

"Sinem'in hamile olduğunu nerden öğrendin?Telefonu sana verdiğimde mi gördün?" Diye sordu Gürcan oldukça ciddi bir ifadeyle.

"Evet." Dedi Hande durduğu yerde dikleşip.

"Sana da güvenemeyeceğiz demek" dedi Gürcan gözlerini kısıp.

"Kimseye güvenilmiyor, evet" diyip koltuğa dayandı.

"Başkası olsa bunun çok ağır karşılığını verirdim." Diyince Gürcan, "benim ne farkım varmış başkasından?" dedi Hande koltuğun ucuna kayıp.

Gürcan cevap vermeden valizini alıp çıkardı odasından. "Hazırsan gidelim" dedi Gürcan.

Hande telefonunu çıkartıp Gürkan'ı aradı. Açmıyordu. Mesaj atıp, "konuşabilir miyiz?" Yazdı.

"Al işte gördü cevap bile vermiyor. Ne bu benim yüzüme bakamamak falan mı? Açıklama yapmaktan kaçmak mı?" Dedi Hande.

"Aklından neler geçtiğini bilemem" derken Gürcan, Hande elindeki telefonu alıp "açar mısın?" Dedi.

"Hande, yüz yüze konuşmanız daha iyi olur" dedi Gürcan.

"Bilmediğim bir şey mi var?" Diye sordu Hande. Gözlerinin içine içine bakarken yalan söylemesi çok zordu Gürcan'ın.

"Her şeyi ondan öğrenirsin. Benim de bildiklerim sınırlı. Ben de gittiğimde her şeyi sorarak öğreneceğim. O yüzden lütfen, telefonuma bir daha el sürme" diyip elinden geri aldı Hande'nin.

"Sanki keyfimden sürüyorum el" dedi Hande para valizini ilerletip. Gürcan diğer valizleri de alıp asansöre ilerletti. İkisi de oldukça sessizdi.

Beraber arabaya binip Antalya'ya doğru ilerlemeye başladılar.Hande telefondan müzik dinlerken, Gürcan tablet üzerinden çalışmak ile meşguldü.

"Efendim" diyerek açtı telefonu Gürcan.

"Yoldayım, geliyorum" dediğinde Hande'nin gözleri Gürcan'a doğru kaydı.

"Haber veririm" dedi Gürcan ve telefonunu kapatıp geri tabletine döndü. Hande, Birkan ve Ayça ile mesajlaşmaya başlamıştı bu sırada. Gürcan'ın telefonuna bir arama daha düşmüştü.

"Efendim?" Dedi tekrar. Kucağındaki tablet Hande'ye doğru kaymıştı. Hande tableti alıp yazanları inceledi. Makale olduğunu hemen anlamıştı bakar bakmaz. Oldukça biyolojik terimlerle karşılaşınca tabletin düşmemesi için gerekli sabitlemeyi yapıp telefonuna geri döndü.

"Tamam" diyerek tekrar telefonu kapattı.
Yine telefon çalınca oflamıştı.

"Hayırdır? Bir problem mi var?" Diye sordu Hande kulaklığını çıkartıp.

"İyi ki bi İzmir'e geldim. Bir sürü sorun çıktı" dedi.

"Sorma" dedi Hande. "Gelmez olaydık" diye mırıldandı hemen ardından. Hande için oldukça sıkıcı geçen bir yolculuk oluyordu Gürcan sürekli çalıştığı için tablette.

"Her doktor senin gibi mi?" Dedi Hande önündeki koltuğa yaslayıp başını.

"Hayır" dedi Gürcan.

"Biliyorum zaten olmadıklarını. Sadece sen neden bu kadar çok çalışıyorsun? Dört saattir bakıyorsun elindekine aralıksız. Şarjı da mı bitmiyor?" Dediğinde Hande, Gürcan tableti ona çevirdi kapanırken. Bunun üzerine ikisi de gülmeye başladı.

"Güzel denk geldi" dedi aralarına bırakıp tableti.

"Bacağım yandı. Alev atıyor" dedi Hande bacağının yanından alıp tableti. Koltuğun arkasındaki göze koydu.

ARDINDAKİ AŞKWhere stories live. Discover now