39.Bölüm 💫

26.4K 2K 561
                                    

4280 kelime..

İyi okumalar 💙

💫

Boynumda gezinen dudaklarla gözlerimi aralarken sırtımı biraz daha bastırdım göğsüne. Bakışlarım koltuğun sırt kısmıyla buluştu. Ellerimi Beha'nın belimdeki elinin üzerine koydum.

"Uyandın mı bitanem?"

Yerimde kıpırdanıp ona dönmek isterken buna müsade etti. Kollarını benden çekince ona doğru döndüm. Bu sefer belime giden eliyle beni kendine çekti.

Yanağıma sert bir öpücük bırakıp geri çekildi. Gözlerim kapanıp açılırken gülümsedim.

"Ne güzel bir uyandırma bu."

Gamzesi ortaya çıkarken dudaklarını burnuma değdirdi.

"Evlenince bende isterim hergün."

Gözlerimi devirdim. "Konu her ne olursa olsun evliliğe getiriyorsun ya pes."

Güldü. Bana biraz daha yaklaşıp burnunu burnuma sürttü. "Soyadım.."

Bakışlarım dudaklarına kayınca "hı?" Diye mırıldandım. Gülümsemesi genişlerken devam etti. "Soyadın olmadan kapanmayacak bu konu."

Güldüm. Elimi yanağına götürüp okşarken derin bir iç çektim. Yanağındaki avcumu öptü. "Bunu evet seninle evlenirim olarak kabul ediyorum."

Başımı salladım geçiştirircesine. Yani çok abartılı bir teklife gerek yoktu ama yine de bir teklif isterdim. Bakışlarım pencereye kaydı. "Saat kaç?"

"On bire geliyor."

Gözlerim irice açıldı. "O kadar uyudum mu ya?"

Belimdeki kolunu sıklaştırıp beni iyice kendine çekti. Elim omzuna tutunurken burunlarımız birbirine sürttü.

"Tabi.." dedi bakışları dudaklarıma düşerken. "Tüm gece uyumadıysan demek."

Nefeslerim sıklaşırken "Uyudum ki ben.." diye mırıldandım. Gülümsedi. Aralık dudaklarıma ufak bir öpücük bıraktı. Gözlerim ihtiyaçla kapanırken "Hıhı.." diye mırıldandı. Fark etmeyeceğini düşünmek aptallıktı zaten. Ama madem fark etmişti neden bana belli etmemişti o kadar saat.

Bakışlarım dudaklarına kayarken yutkundum. Bir erkekten bu şekilde etkileneceğimi tahmin etmezdim.

Alnımı alnına yaslayıp gözlerimi kapattım. Omzundaki elim boynuna kaydı. "Beha.."

Fısıltılı sesimle aynı şekilde karşılık verdi. "Mahur.."

Dudaklarımız birbirine değecekken çalan telefonla durdum. Beha'nın telefonu çalıyordu ama onun pek umrunda değildi. Benim aksime hiç durmadan dudaklarıma kapandı.

Dudaklarım gerilirken yanağını okşadım. Hafif geri çekildim. "Beha telefonun çalıyor."

Alt dudağımı sertçe emdi. "Çalsın boşver" Tekrar bana yaklaşırken başımı geriye çektim.

"Bu saatte kim arıyor? Belki önemli bir şeydir bak."

Oflarken ellerini belimden çekip doğruldu. Ayağa kalkıp cebinden telefonunu çıkarırken bende yerimde doğruldum. Beha telefonu açarken salondan çıktım.

Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Tekrar salona döndüğümde Beha koltuğa oturmuş hâlâ telefonla konuşuyordu.

Eliyle yanına vurup beni çağırırken dediğini yaptım. Beni kolunun altına alırken dudaklarını şakağıma bastırıp çekti.

MAHUR-EHVENİŞERWhere stories live. Discover now