18.Bölüm💫

40.7K 2.5K 1.1K
                                    

4680 kelime..

İyi okumalar💙

💫

Nefessiz kaldığımı hissettiğimde hafif geri çekildim. Ellerim hâlâ Beha'nın omzuna tutunurken Beha alnını alnıma yasladı.

Nefesi dudaklarıma değerken kapalı gözlerimi açmadan yutkundum.. Kafasını geriye çekti. Belimdeki elinin biri yanağıma çıkınca gözlerimi açtım.

Baş parmağıyla elmacık kemiklerimi okşayıp alnıma derin bir öpücük bıraktı. Belimdeki eliyle kendine çekerken yanağımdaki eliyle de ensemden tutup göğsüne yasladı..

Sıkıca sarılırken aramızda kalan ellerimi sırtına sardım.

Kafasını yan çevirip şakağımı öptü. "Hava soğudu.."

Benden ayrıldı. "Hadi gir içeri. Üşüyeceksin."

Gözlerimi devirdim. Benim üzerimde ceket vardı.

"Sen üşüyeceksin. Neyse gireyim ben sende git.."

Parmak uçlarımda yükselip yanağına uzun bir öpücük kondurdum.

"Yarın napacağız. Karargâha mı yoksa direk kafeye mi geçeyim"

Derin bir nefes verdi. "Bizimkilerle oturup konuşmamız lazım önce. Nasıl bir yol izleyeceğiz?"

Başımı salladım. "Tamam. Sabah kahvaltıya gelin bana. Burdan dağılırız napacaksak"

Beha birkaç saniye düşünse de başıyla onayladı. Ellerimi tutup bir adım daha yaklaştı. Eğilip yanağımı öptü uzunca.

"Ekmek alayım mı gelirken?"

Kalbim bu cümleyle gereksiz hızlanırken dudağımı ısırdım. Sanki evliydik de eve gelirken ekmek alayım mı diyordu.

Hafif geri çekti kafasını. "Ya da simit poğaça falan. Ne seversin?"

Omuz silktim. "Sen ne alırsan onu severim"

Beha'nın gözleri mutlulukla parlarken alnımı öptü tekrar.

"Gitmem lazım ama seni bırakmak istemiyorum."

Hafif güldüm. "Git hadi.. Şu tişörtü de ver Melek Hanım'a cam falan silsin bununla."

Kısa bir kahkaha attı. "Bu kadar kıskanç olacağını düşünmemiştim"

Omuz silktim. "İşine gelirse.."

Kaşları havalanırken bir adım gerildi. Başını 'öyle olsun' dercesine salladı.

"Hayat müşterek Mahur Hanım. Yarın öbür gün sen benim kıyafetime karışamazsın dersen hatırlatırım."

Sessiz kaldım. Onu da o zaman düşünürdük.

"Ben karışacağın şekilde giyinmiyorum."

Konuyu uzatmayıp başıyla evi işaret etti. "Hasta olacaksın hadi gir artık."

Gözlerimi devirip eve doğru döndüm. "Askerim ben..Eksi bilmem kaç derecede dağlarda uyudum."

Arkamdan "Aman hemen hatırlat" diye homurdanırken güldüm. Kapıya gelmişken tekrar ona döndüm.

"İyi geceler sevgilim."

Parıldayan gözlerle bana bakarken "İyi geceler sev-" diye başlayan cümlesini çalan telefonu kesti.

Cebinden çıkardığı telefonun ekranına bakarken "Kim?" Dedim merakla. Gecenin bu saatinde kim arıyordu benim sevgilimi?

Kaşları çatılırken "Amcam.." diye mırıldandı. Endişeyle yanına yaklaştım. Birine bir şey mi olmuştu?

MAHUR-EHVENİŞERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin