[TAMAMLANDI]
Bundan sonra bindiğiniz minibüsün numarasını kontrol etmek isteyebilirsiniz..
Oysa zavallı çocuk sadece sinemaya gitmek istiyordu.Neden,birden kendisini geçmişte bulmuştu ki?
1978 numaralı minibüse binmeyen kalmasın!
Geçmişe olan uzu...
Oops! Questa immagine non segue le nostre linee guida sui contenuti. Per continuare la pubblicazione, provare a rimuoverlo o caricare un altro.
•
Birkaç ay sonra..
Mahallenin kahvehanesinin önünde otururken İzzet nasıl buraya geldiğini sorguluyor,öbür masada oturmuş fısır fısır siyaset konuşan iki farklı grubu dinliyordu bir yandan..Yusuf ise kaçamak bakışlarını Alp'e atıyor ,aynı kaçamak bakışlardan alıyordu Alp'ten aynı zamanda Çağlar'ın 'Demek Alp ile takılıyorsun hehehehe.' diyerek garip gülüşüne utangaç bir gülümseme sunuyordu.. Ergun ise başka masadaki amcalar ile komik laf dalaşına giriyor ve Adil ise yanında oturan,Yusuf ile uğraşan Çağlar'a gülümseyerek bakmakla meşguldü.
Yani anlayacağınız, herkes farklı telden çalıyordu.
Çağlar,zavallı kıvırcık uğraşmayı bırakarak ilgisini sevgilisine verdi. Göz göze geldikleri zaman kocaman gülümsediler.. Adil ve Çağlar birbirlerine bakarken mavi saçlardan olayın vücut kıllarına gelmesiyle Ergun ,neye cevap olarak Çağlar'ı göstererek "Köse o ya. " demesi mavişin anlamayarak "Kim köse?"diye sormasına sebep oldu.
"Sen." dedi Ergun çayından bir yudun alarak omuz silkerken.
"Sensin köse! " diye bağırdı Çağlar ardından Ergun'un bıyıkları ile bir bakıştı. "Her neyse.. Ya size ne benim kıllarımdan? "
"Tamam lan tamam, bağırma. "
"Pazartesi sendromu kılıklı. " diye homurdandı Çağlar. Ergun kaşlarını çatarak "Pazartesi sendromu kılıklı mı? Sen de.. Sabunluksun lan o zaman! " diye karşı çıktı.
Çağlar 'da kaşlarını çatarken kollarını göğsünde kavuşturdu. "Sabunluk?Hah! Sen.. Sen de.. Seksenlerde kuaför salonu duvarında asılı kalmış saç modeli gibisin. "
"Sen de evsiz biriyle üç hafta geçirmiş gibisin. "
"Kavga edecek vaktiniz varsa onun yerine kitap okuyun. " diye homurdandı İzzet.
"Senin çok vaktin vardır o zaman malum sürekli birileri ile kavga ediyorsun. " dedi Çağlar laflarını ,Ergun'dan İzzet'te çevirerek.
İzzet masa üzerinde duran kitabı kaldırıp gösterdiği zaman Çağlar "Hıh! " diyerek arkasına yaslandı.
İzzet gülerek "Bir daha kazanamayacağın tartışmaya girme." dediğinde Çağlar "Kaybetmedim.Seni zora sokmamak için sustum sadece. " diye çemkirdi.
"Her zaman bu kadar saçma konuşur musun mavi kafa? "
"Bunu ben sana sormalıyım.. Edebi kafa. "
"Edebi kafa mı? Sorumu düzeltiyorum her zaman böyle salak mısın? "
"Salak olmanın nesi varmış!? " diye cırlayınca Çağlar bu saçma laflardan oluşan , ilkokul çocukları daha yaratıcı laflar söylüyordu, atışma bile olamayacak şeyi Adil "Tamam artık yeter. " diyerek bitirdi.
