[TAMAMLANDI]
Bundan sonra bindiğiniz minibüsün numarasını kontrol etmek isteyebilirsiniz..
Oysa zavallı çocuk sadece sinemaya gitmek istiyordu.Neden,birden kendisini geçmişte bulmuştu ki?
1978 numaralı minibüse binmeyen kalmasın!
Geçmişe olan uzu...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
•
Çağlar hızlı adımlarla ilerlerken, peşinde biri olduğunu anlayan çocukta hızlanmıştı. İkisinin bu kovalamacasını fark edenler ise durup, herhangi bir olaya karşı hazırlıklı bekliyordu.
Siyah ceketli çocuk merdivenlerden hızlı hızlı inerken, Çağlar başını iki yana yatırdı ve hiç beklemeden merdivenlerden koşarak atladı. Yaklaşık yirmi beş merdiveni uçarak geçen Çağlar,iki ayağı üzerinde yere çömelerek iniş yaparken şapkası yere düşmüş ve mavi saçları ortaya çıkmıştı. Yabancı çocuk ise tam önüne ışınlanmış gibi olan mavi saçlı bedenle şokla yerinde kalakaldı.
Çağlar hiç havasını bozmadan doğrulurken, ellerini ceketinin cebine soktu ve "Yakaladım seni. "Diye fısıldadı.
Çocuk şoku atlayarak kenardan hızla geçmeye çalıştığında yüzünün tam hizasında, duvara sertçe vurulan ayak ve geçmesini engelleyen bacakla, siyah gözlükleri burnunun ucuna doğru kaydığı için mavi saçlarla aynı renkte olan gözlere tekrardan bakmak zorunda kalmıştı.
"Amacım sana zarar vermek değil,senin aksine. Bu yüzden zorluk çıkartmadan benimle gel, sadece konuşacağız. Alp Canlı. " Çağlar sesini olabildiğince tehditkâr tuttuktandan sonra ayrıca gülmemek için kendisini zor tutarken -malum ciddi yerlerde asla ciddi kalamazdı- bacağını indirdi ama yere tam basmadan ayağının ucunu, yere düşen şapkasının altına koyarak tek hamlede havaya fırlattı ve eliyle şapkanın ucunu tutarak ,başına taktıktan sonra arkasını döndü.
Çağlar mendisine olan hayran, şaşkın, tehditkâr bakışlar eşliğinde merdivenlerden inerken Alp elini, kendilerine doğru gelen adamlara doğru 'Durun.' Anlamında kaldırdıktan sonra mavi saçlı çocuğun arkasından gitti.
.
Üniversitenin kıytırık köşesinde bir duvara yaslanmış duruyordu Çağlar, malum çocuk Alp ise dimdik duruşu ve çatık kaşları ile yanında daha doğrusu biraz daha uzağında dikiliyordu ve mavişin bedenini 'Vurulmadı mı? Nasıl bu kadar çevik hareket edebildi? Islakaladım mı? ' Şeklinde düşünceler ile süzüyordu ki çocuğun "Iskaladın." Demesiyle gözlerini kaçırdı.
"Yusuf'tan uzak durun Alp,o hiçbir şey yapmadı. Seni maşa olarak kullandıklarının farkındasın değil mi? Hayatını karartacaksın. " Çağlar sinirli değil aksine sakin konuşuyordu ki kavga çıkmasın..Hayır,kavgadan korkmuyordu veya vurulmaktan..Ah, tabii ne zamana kadar ölümsüz olarak etrafta gezebilecekti, bilmiyordu.
"Arkadaşını çok masum sanıyorsun herhalde. " Dedi Alp sinirli bir sesle. "Çok masum sanmıyorum zaten masum.. Seni ne diyerek dolduruşa getirdiler, biliyorum ama düşündüğün gibi değil. Seni maşa olara,k inandığın ve savunduğun şeyler üzerinden kullanıyorlar. Yusuf'un abisi, senin arkadaşın.. Murat ile tanışıyor.Aralarında başka bir yanlış anlaşılma oldu. Murat'ın kız kardeşi ile Yusuf'un abisi aynı bölümde, birbirlerine soru sorarken Murat yanlış anladı. Bu yüzden davanızı kullanarak, elini kana bulamamak için seni kullanıyor. Aç gözünü çocuk!Ben diyeceklerimi dedim, Yusuf'tan ve abisinden uzak dur. " Çağlar sona doğru ister istemez sinirlenmişti. Dedikleri Alp'in aklına yatmış olacak ki sessiz kalarak, yumruklarını sıkmıştı sadece.
