[TAMAMLANDI]
Bundan sonra bindiğiniz minibüsün numarasını kontrol etmek isteyebilirsiniz..
Oysa zavallı çocuk sadece sinemaya gitmek istiyordu.Neden,birden kendisini geçmişte bulmuştu ki?
1978 numaralı minibüse binmeyen kalmasın!
Geçmişe olan uzu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
•
Gözlerini açarken ilk başta nerde olduğunu algılanmakta zorlandı çünkü en son sokaktaydı ve şu an tavan ile bakışıyordu.
Tavan!?
'Geri döndüm!Evime geri döndüm!'Heyecanla yatakta doğrulduğunda,yabancı olduğu oda ile karşılaşmıştı.'Geri dönmemişim.Evime geri dönmemişim.'Az öncekinin aksine büyük bir hüzünle mırıldanmıştı.
Duvarı kaplayan kitaplık vardı karşısında hatta kitaplar oraya sığmamış,yerlerde küçük tepecikler oluşturmuşlardı.Kapının olduğu tarafta tahtadan bir dolap vardı,büyük ihtimalle giysi dolabıydı ve şu an üzerinde oturduğu yatak dışında fazladan bir şey yoktu odada.
Ayaklarını yataktan sarkıtarak kalktıktan sonra ayıp olmaması için yorganı düzeltti ardından minik adımlarla odadan çıktı.Çantası neredeydi bilmiyordu ama ev sahibini bulursa çantasınıda bulabilirdi sonra otogara gider otobüsü bulur,evine dönerdi.
Odadan çıktığında,kulağına dolan klasik müzik ile gözlerini kırpıştırdı.Anlaşılan sanatı,okumayı seven birinin evindeydi.Yavaş adımlarla sesin geldiği yere ilerlerken etrafına bakınmayı ihmal etmiyordu.Duvarlar hep resim tabloları ile doluydu ve kabul etmeliydi,bu çok hoşuna gitmişti.
Kapısı aralık olan ve müziğin içeriden geldiğine emin olduğu odaya girdiğinda, gözleri şaşkınlıkla irileşti.
Burası cennet miydi?
Duvarı kaplayan aynadan,içeriye giren ışıklar odayı aydınlatıyordu.Bir duvar boydan boya rafların üzerindeki boş tablolar,boyalar,fırçalar ile kaplıydı.Büyük üzerinde gazete ile örtülmüş bir masa vardı onun da üzeri boyalar ve fırçalar ile süslenmişti,ek olarak olarak çalar vardı.Küçük sürgülü masanın her rafı boyalarla kaplıyken,odanın ortasında dikilen adam ise başka bir sanat eseriydi.
Uzun boyluydu.Ne çok sıska ne çok kiloluydu.Uzun kahverengi saçlar tepede topuz yapılmıştı.Beyaz salaş gömleğinin uçlarını,siyah paçaları bol kotunun içine sokmuştu.Ayakları çıplaktı ve büyük,kemikli elleri boyalarla kaplıydı.
Adamın sanatla ilgilendiği sadece kıyafetlerine bakarak anlaşılabilirdi.
Mavi gözleri,aynı şekilde kendisini incelemeyi bitiren adamın kahve gözleri ile buluştuğunda kalbi hızla atmaya,midesi kasılmaya ve heyacanlanmaya başlamıştı.
"Kırk yıllık romalıyım böyle sütun görmedim."Diye mırıldandı Çağlar tabii karşısındaki adam bir şey anlamamış minik bir gülümseme ile başını hafiften, yana çevirmişti.Sanırım bu 'Ne dediğini anlamadım ama anlamış gibi yapacağım.'Demekti.