BÖLÜM 46

2.6K 100 11
                                    

İYİ GECELER CANLARIM, BEN GELDİM. OY VE YORUMLARINIZI, ÖZELLİKLE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. ÇOK EĞLENCELİ YORUMLAR YAPIYORSUNUZ, OKURKEN YÜZÜM GÜLÜYOR. 💙💙

Bulut, Siyah'ı kolundan tutup kaldırdı. "Siyah, yeter. Bunaltma artık Doğa'yı. Karışmak istemiyordum ama çok uzattın."

"Bulut, lütfen."

"Asıl sana lütfen Siyah. Bak anladım seviyorsun ama sakız gibi uzattın. Zamana bırak artık, her şeye müdahale edemezsin. Hadi eve girelim." Kolundan tutup zorla çekti. Siyah giderken hala bana bakıyordu.

"Özür dilerim, lütfen Doğa."

"Bırak artık Siyah," dedim. "Lütfen geride bırak." İçeri girdim. 

"Zor olacak," dedi Yaso. "Atlatması için uzun bir zaman gerekiyor."

"Zamanla aşamayacak gibi görünüyor. Umarım yeniden tedaviye başlamak zorunda kalmaz."

"Ben yatıyorum, çok geç oldu."

"Ben de, iyi geceler." Yukarı çıktım, pijamalarımı giyindim ve yattım. Eh yani uykuya dalması kolay olmadı, kafam allak bullak ama eninde sonunda uyudum. Kabus dolu rüyalarla bir sabahı daha etmiştim. Bugün dersim yoktu, staja gidecektim. 

Telefonuma gelen bir dünya Siyah mesajını okumadım, okursam berbat hissedeceğimi biliyorum. Dolabımın önüne geçtim ve ne giyineceğimi düşündüm. Pileli, beyaz bir etek giyindim. Üstüne su yeşili kısa kollu bir tişört geçirdim. Diz altı çoraplarımla ayakkabılarımı da çektim ve saçlarımı düzleştirip aşağı indim. Bugün kahvaltı yapabilecek vaktim vardı. Normalde alarm kurup sürekli ertelediğimden geç kalıyordum ama bugün daha alarm çalmadan uyanmıştım. Eh o kadar kabustan sonra bu normaldi. 

Yaso hala uyuyordu. Mutfağa geçip kahvaltı hazırladım, tam Yaso'yu uyandıracaktım ki kapı çaldı. "Allah'ım lütfen Siyah olmasın ya." Neyse ki o değildi. Emre'ydi, elinde simit vardı.

"Günaydın," dedi gülümseyerek. Yine hoş giyinmişti. 

"Günaydın."

"Sizinle kahvaltı yapabilir miyim, taze simitlerim var."

Yan eve baktım, neyse ki Siyah yoktu. "Gel lütfen."

O sırada Yaso esneyerek aşağı iniyordu. "Günaydın Emre, hoş geldin."

"Hoş bulduk, ben uyandırmadım değil mi?"

"Yok, dersim var. Alarmla uyandım." Mutfağa geçtik. "Oo hazırlamışsın kahvaltıyı."

"Evet, Emre'de tam vaktinde geldi."

Simitleri masaya koydu, ben de çayları doldurdum. "Dersin yok değil mi bugün?" dedi Emre.

"Hayır, yok. Staja geleceğim."

"Güzel, benim arabayla gideriz o zaman. Uygun mu sana?"

"Olur, arabamla işim yok zaten."

"Seni de okula bırakalım mı Yasemin?"

"Ay iyi olur, daha ehliyetim yokta. Taksiyle zor oluyor, bazen bulamıyorum."

"Tamamdır." Beni süzdü. "Bugün çok hoş görünüyorsun."

"Teşekkür ederim."

Yaso kendi üstüne baktı. "Yeni pijama almalıyım, babaanne gibi giyiniyorum."

"Hale teyze seni böyle görmesin, onun kızı olduğunu belli etmiyorsun."

"Bulutla beraber kalsam böyle giyinmem ama sana mı süsleneyim Doğa?"

SAPLANTILI AŞIK 2 (+18)Where stories live. Discover now