BÖLÜM 5

8.3K 251 15
                                    

KİTAP NASIL GİDİYOR SİZCE? KONUSU BİRAZ FARKLI, BUNUNLA ALAKALI BİR RÜYA GÖRMÜŞTÜM ONDAN ESİNLENDİM. OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. MULTİDE DOĞA VAR, KARAKTERLERİ NASIL BULDUNUZ ÇOK MERAK EDİYORUM. ONU DA YORUMLARDA BELİRTİR MİSİNİZ? İYİ OKUMALAR BALLI ÇÖREKLERİM. 🌹

"Abii," diye bağırdım. Ağzımdan istemsiz olarak abi kelimesi çıkmıştı. Gözlerimden bir anda yaşlar süzülmeye başladı. 

Bulut bana koştu ve kollarının arasına aldı. 

"Beni burada zorla tutuyorlar Bulut."

Bulut gözlerinden ateş çıkarak Siyah'a baktı. "Ne oluyor lan burda şerefsiz?" Yakasına yapıştı. "Naptın lan kardeşime?"

Hale teyze beni arkasına aldı. "Bir şey yaptı mı sana canım benim?" Gözlerinde büyük bir korku vardı. 

"Beni evlendirdiler teyze," dedim ağlayarak.

"Nasıl lan?" dedi Bulut sinirle.

"Ayin gibi bir şey yaptılar, normal bir evlilik olamaz zaten reşit değilim. Ama bir şeyler yaptılar ve Siyah'ın eşi olduğumu söylediler."

"Senden haber alamayınca çok korktum," dedi Yasemin. "Bir de internetteki haberler iyice korkuttu."

"Nasıl girdiniz buraya?"

"Gizlice girdik, biz de tam anlayamadık."

Siyah ellerini havaya kaldırdı. Bir anda rüzgar şiddetlendi. Yerimde zor duruyordum, her an savrulacak gibiydim. "Doğayı kızdırıyorsunuz."

"Bunu sen yapıyorsun Siyah kes şunu!" diye bağırdım.

"Hayır, ben sadece sakinleştirmeye çalışıyorum, anlamıyorsun Doğa. Bir kurban istiyor ve veremiyoruz. O kurdu bulmalıyız. Bir de üstüne senin bu yaptıkların var, çok sinirlendiriyorsun onu."

"Ne oluyor?" dedi Hale teyze etrafına bakarak. "Polisi arayacağım."

"Buraya giremezler, sizin girmeniz bile mucize. Öldürülmeden önce gidin buradan." Siyah'ın gözleri daha da koyulaşmıştı, çok korkutucu görünüyordu. "Haberleri olabilir, gidin buradan."

Bulut elimi tuttu. "Yürü, gidiyoruz."

"O gelemez, artık bizim kabilemize ait."

Tekrar ağlamaya başladım ve Bulut'un ellerini daha sıkı tuttum. "Abi bırakmayın beni burada."

"Saçmalama Doğa, bırakmayacağız tabi ki. Yürü." Beni çekti ama kıpırdayamadım. "Yürüsene," dedi sinirle bir daha çekerek.

"Yürüyemiyorum, sanki ayaklarım yapışmış gibiler." Toprak bir anda ayaklarımı tamamen kaplayıp yere mıhladı. Bulut beni sırtladı ve kaldırmaya çalıştı ama kaldıramadı. 

Siyah gökyüzüne baktı, şimşek çakıyordu. "Sinirleniyor."

"Yardım et gideyim buradan Siyah!"

"Yapamam, ailem mahvolur." Gözlerime baktı. "Seni bırakamam Doğa."

Rüzgar ailemi resmen savurdu, köyden dışarı fırladılar ve bir anda her şey karardı. Resmen yok oldular. "Ne oluyor? İyiler mi?"

"Evet, sadece yönlerini kaybettiler. Eve döneceklerdir."

Siyah'ın ellerini tuttum, bu onun yüz ifadesini yumuşattı. "Siyah, lütfen yardım et. Ben böyle bir hayatla devam edemem. Gitmem gerekiyor, asıl aileme dönmeliyim. Anladığım kadarıyla sen yetenekli birisin, bunu halledebilirsin."

Elimi daha sıkı kavradı ve kalabalığa çekti. Ateşin önüne oturup beni de yanına oturttu. İnsanlar bıkmadan dans ediyor ve eğleniyorlardı. Birkaç erkek silah alıp tepeye doğru uzaklaştılar. "Nereye gidiyorlar?"

SAPLANTILI AŞIK 2 (+18)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora