27

880 77 62
                                    

Sadece piyano sesinin doldurduğu odaya bir anda girip "KAZANDIK!" diye bağıran çocuk yüzünden Tadashi çalmayı bırakıp kapıya dönmüştü korkuyla. Tsukishima da anında kaşlarını çatmıştı ses yüzünden.

İkili kapıdan girdiğinde Shoyo Tsukishima'yı görüp kendini dizginlemiş ve hafifçe el salladıktan sonra arkadaşına dönmüştü. "Maçı kazandık!"

"Ah öyle mi? Tebrik ederim, yapabileceğinizi biliyordum."

"Bak şimdi nasıl oynadığımızı anlatacağım." deyip heyecanla Tadashi'nin yanına geçince Kageyama da Tsukki'nin çaprazına oturmuştu sessizce. Birbirlerine birkaç kez bakmalarının ardından sessizliği Tsukishima bozmuştu.

"Sevgilin çok bağırıyor."

Kageyama bir ona bir sevgilisine baktıktan sonra başını kabullenir biçimde salladı. "Farkındayım."

"Rahatsız etmiyor mu?"

"Hayır, artık etmiyor."

Yine önlerine döndüklerinde Kageyama heyecanla konuşan sevgilisine, Tsukishima ise Tadashi'ye bakmıştı. Yüzünde bir gülümseme vardı, çocuğun aşırı sesli konuşmasından da rahatsız oluyor gibi gözükmüyordu hiç.

"Buraya piyano için mi geliyorsun Tadashi için mi?"

Tsukishima duyduğu soruyla başını çevirmeden sadece gözleriyle Kageyama'ya bakıp "Ne için sordun?" demişti.

"Tadashi'nin seni sevdiğini biliyorsun."

"Bir süre önce söylenmiş bir şeydi bu, hâlâ devam ettiğini sanmıyorum."

"Ediyor."

Çocuk birkaç saniye sessiz kalıp pencereye çevirdi gözlerini. "Piyanoyu dinlemeyi seviyorum. Tadashi de güzel çalıyor."

"Peki."

Onlar konuşurken Tadashi göz ucuyla bakmış ama Shoyo yüzünden duyamamıştı. Gerçi, belki de merak edilecek bir şey yoktu; sadece selamlaşmış da olabilirlerdi.

Çok geçmeden Shoyo ve Kageyama sınıftan çıktıklarında Tadashi dudaklarını birbirine bastırıp Tsukki'ye döndü. "Biraz fazla sesliydi, rahatsız olduysan üzgünüm."

"Bağıran sen değilsin, o yüzden bunu söylemek zorunda da değilsin."

"Olsun." dedikten sonra saatine baktı. "Yemek mi yesek?"

"Olur. "

Ordan çıkıp kantine geçmelerinin ardından sıra olmadığı için hemen yemek alıp oturmuşlardı boş bir yere. Şimdi söyleyebilirdi Tadashi, söylemek için beklediği şeyi.

"Bir şey diyeceğim."

"Hm?"

"Tekrardan voleybol oynamak ister misin?"

"Neden sordun?"

"Bir gün okul takımının antrenmanına gidebilirsin."

"Gerek yok."

"Ama neden? Eskiden seviyormuşsun."

"Eskide kaldı işte."

"Bence bir kez daha deneyebilirsin."

"İstemiyorum."

Sesindeki ciddiyet yüzünden başını eğip "Peki." diye mırıldandı Tadashi. Daha çok ısrar etmenin bir anlamı olmayacağı için başka bir şey demeyecekti.

.

"Bugün müzik sınıfında saçma mı davrandım?"

"Niye sordun?"

"Ne bileyim. İçeri girip Tsukishima'ya el salladım çocuk gibi sonra bağırarak konuştum falan."

"Ah hayır, merak etme saçma değildi."

"Oh tamam. Öyle bir baktı ki ben içeri girdiğimde, korktum." dediğinde Tadashi kıkırdamıştı.

"O herkese öyle bakıyor." diye yanıtlamasından sonra Shoyo onu umutlandıracak bir şey söylemişti.

"Sen hariç."

"Nasıl yani?"

"Sana daha yumuşak bakıyor. Hatta gülümseyecek gibi oluyor bazen."

"Bilmiyorum, öyle bir şey fark etmedim hiç."

"Bence senden hoşlanıyor."

"Shoyo! Şöyle deyip beni umutlandırmasana."

"Ya umutlandırmak için yapmıyorum ki. Gördüğümü söylüyorum."

"Buna hâlâ ihtimal veremiyorum ben."

"Ama neden? Çocuk seninle takılıyor hep. Birlikte dışarı çıktınız, evine bile gittin."

"Evine gitmem ders içindi."

"Ya diğerleri? Her öğlen müzik sınıfında seninle."

"Piyanoyu seviyor."

"Sana bıraksam hepsine bir bahane uydurabilirsin değil mi?"

"Bahene uydurmuyorum."

"Evet uyduruyorsun. Cidden bak ararsan her şeye bahane bulabilirsin ama aramak zorunda değilsin. Senden gerçekten hoşlanıyorsa bu bahaneler yüzünden bunun sevincini yaşayamazsın."

"Ama hoşlanmıyorsa da kendimi böyle umutlandıramam."

Shoyo onun dediğine karşı sessiz kaldı. İkisi de haklıydı, kendi dediğini bir yere kadar savunabilirdi zaten. Somut bir şey olmadığı sürece her türlü riskliydi umut etmek.

"Peki tamam. O zaman o bir şey diyene kadar böyle mi devam edeceksin?"

"Bir şey diyeceğini sanmıyorum ama diyecek olursa evet."

"Sanmıyorum deme hemen. Tamam umutlu olma ama umutsuz da olma. Anlaştık mı?"

"Denerim."

loser || Tsukiyama Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin