26

602 83 54
                                    

"Tsukki bak ne gördü- Tsukki?"

Tadashi gördüğü şapkayı göstermek için yanındaki çocuğa döndüğünde bir yere dik dik bakıyor olduğunu fark edip hemen baktığı yere çevirmişti gözlerini. Gördüğü kişiyle ağzı istemsizce aralanırken farkında olmadan Tsukishima'nın kolunu tutmuştu.

"Ha, pardon. Ne gördün?" diyerek hemen odağı dağıtmaya çalışırken sertçe yutkunmuştu o da. Kuroo'ydu gördüğü. Yeni sevgilisiyle oturmuş yemek yiyorlardı. Tsukishima'nın gördüğü sahne sadece bu değildi ama. Kendisine yaptığı gibi; şimdi Kenma'nın ağzına yemek tıkıyor, sonra da öpüyordu şişmiş dudağını.

Hissettiği şey neydi bilemiyordu. Kıskanmamıştı, belki üzülmüştü ama ondan da emin değildi açıkçası. Sadece modunu düşürmüştü bunu görmek.

Tadashi "Şey..Şu şapkayı diyordum." dediğinde parmağıyla gösterdiği yere baktı hemen. Kurbağa şapka dedikleri şeydendi, birkaç kez reklamlardan falan görmüştü internette.

"Denemek istersen girelim."

"Olur." Çocuğun heyecanlı çıkan sesi az önceki hislerini azaltırken onlara son bir bakış atıp mağazaya ilerlemeye başladı çocukla. Tadashi sayesinde çok kötü hissetmiş olmasa da yine de yüzüne yansıyordu duyguları. Yani daha doğrusu, Tadashi bunu görüyordu.

Mağazaya girmelerinden hemen önce ona dönüp mırıldandı. "Eğer onlar yüzünden üzüldüysen..üzgünüm. Seni buraya ben getirdim ve-"

"Tadashi ne saçmalıyorsun? Üzgün olacağın hiçbir şey yok. Nereden bilebilirdin ki burada olacaklarını? Hem üzülmedim ben. Bana ne."

Tadashi aldığı tepki karşısında dudaklarını birbirine bastırıp gözlerini kaçırdı hemen. "Oh, peki. Afedersin."

Tsukishima onun 'afedersin' demesine sesli bir nefes verirken yanından geçip "Gel hadi." diyerek konuyu kapatmıştı. İçeri girdiklerinde de hemen şapkanın olduğu yere ilerleyip bir tanesini aldılar.

"Şey, ilk başta bakmasan olur mu?"

"Olur."

Tadashi elindekini başına geçirdiği an aynaya bakmış, o kadar da kötü olmadığı için Tsukki'nin koluna dokunmuştu bakması için. Göz göze geldiklerinde utandığı için gözlerini kaçırdığında çocuğun güldüğünü duymuştu.

"O-olmamış mı?"

"Hayır, aksine çok güzel duruyor." derken gözlerini ayırmamıştı ondan. Bu şapkanın birine yakışabileceğini hiç düşünmemişti doğrusu. Ama Tadashi gerçekten çok tatlı olmuştu böyle.

Yanaklarının kızardığını gizlemeye çalışırken şapkayı başından çıkarıp "Alacağım o zaman." diye mırıldandı.

"Bence de al. Sonra da annenin istediği şeyi almaya gidelim, yoksa bu gidişle unutacağız."

"Tamam."

Buraya gelme sebepleri Tadashi'nin annesinin internette görüp alamadığı kıyafeti ondan almasını istemesiydi. Aslında Shoyo'yla gelecekti ama o meşgul olduğundan dolayı Tsukishima'yla gitmesini söylemişti ve Tadashi de anlık cesaretle yazmıştı ona.Tsukki de kabul etmişti şaşırtıcı şekilde. Sonra da gelmişlerdi işte.

Şapkayı alıp mağazadan çıktıklarında hemen sağa döndü Tsukishima. O ikiliyi tekrardan görmek istememişti. Tadashi de bunun farkında olduğu için ona ayak uydurdu.

"Onu da aldıktan sonra oturup kahve içmek ister misin? Yani eğer vaktin varsa."

"Olabilir. Hiçbir işim yok zaten bugün."

"Tamamm."

Hızlıca kadının söylediği mağazaya gidip kıyafeti almalarının ardından bir kahveciye geçip kahvelerini alarak oturmuşlardı.

"Çok güzeeel. Sonunda ısınıyor ellerim." derken kahvesini daha sıkı tutmuş ve rahat bir ifadeyle yaslanmıştı arkasına. Tsukishima onun bu hâline gülümserken kahvesinden bir yudum alıp konuştu. "Ellerin çok üşüyorsa eldiven taksana."

"Eldivenler çok rahatsız ediyor, bir şey tutmam gerektiğinde hep çıkarmak zorunda kalıyorum hem."

"Üşümen daha mı iyi?"

"Bilmiyorum. Cebime falan koyuyorum işte, yetiyor."

"Anladım."

Yine sessizlik olduğunda Tsukishima da arkasına yaslanıp etrafta gezdirdi gözlerini. Bu hareketiyle aslında öyle olmasa da sıkıldığını düşünmüştü Tadashi.

"Şey, sıkıldıysan kalkabiliriz."

"Tadashi biraz daha sakin olur musun lütfen? Sıkılmadım, sadece etrafa bakınıyordum. Beni buraya zorla falan getirmedin nasıl olsa."

"Evet ama..Ne bileyim."

"Beni az çok tanımışsındır. İnsanlara istemediğim bir konu olduğunda kibarlık yapacak biri değilim. O yüzden öyle yaptığımı düşünüp de kendine eziyet etme beni zorunda bırakmış gibi hissedip."

"Tamam, yapmam."

"Güzel."

.

İkili ayrılıp evlerine gittiklerinde Tadashi mutluluktan gülümsüyordu istemsizce. Tsukki'yle okul ve ders çalışmak dışında bir şey yaptığından dolayı çok şanslı hissediyordu kendini. Sadece Kuroo'yu görmeleri biraz üzücü olmuştu, o yüzden çocuğun iyi olup olmadığı çok takılmıştı aklına. Her ne kadar umursamıyor olduğunu söylese de bunun doğruluğunu bilemezdi nasılsa.

Tsukishima ise eve geldiği an kendini yatağa atmış, aklında bir savaş vermişti Kuroo'ya saçma sapan şeyler yazmamak için. Aslında zaten ne yazacağını bile bilmiyordu. Yazacak bir şey yoktu çünkü. Üstünden zaman geçmişti ayrılmalarının, artık onu umursamaması lazımdı.

Ki çok da umursadığı söylenemezdi. Belki Tadashi olmasa daha çok siniri bozulurdu o an, ama çocuk dikkatini dağıttığı için öyle olmamıştı. Belki de teşekkür etmeliydi ona.

Ama durup dururken teşekkür ettiğini yazamazdı, o yüzden vazgeçti bu fikirden. Belki sonra söylerdi.

Öyle düşünmeye devam ederken Tadashi'nin şapkalı hâlini düşündüğünde sesli bir nefes verdi. Ondan hoşlanmıyordu, duygusal boşluğunu doldurmak için çok hazır bir kişi olduğundan dolayı böyle olmuştu ama çocuğu bu şekilde kullanamazdı. Onun kadar iyi birine böyle bir hata yapmayacaktı.

Kontrol etmedim akla mantığa uygun olmayan bi şey varsa belirtin lütfen habsjabss

loser || Tsukiyama Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin