2. Bölüm

287 19 11
                                    

Satır arası yorum bırakmayı ve oy vermeyi lütfen unutmayın.

Keyifli okumalar dilerim...

*****

🖤🌸

İki gün önce...

Gitgide artarak çalmaya başlayan alarm sesi gözlerimi usulca aralamama sebep olduğunda, saniyeler geçmişine rağmen sinir bozucu bir şekilde odanın içerisinde yankılanan telefonumu komidinin üzerinden gönülsüzce alarak susturdum. Ve sanırım şu durumda sersem bir ruh haliyle güne başlamış olmanın verdiği mutluluğu tarif etmem asla mümkün olamazdı.

Mahmur bakan gözlerimi bir kaç kez kırpıştırarak derin bir nefes verip başımı bıkkınlıkla odamın kapısına doğru çevirdim. Kısa bir süre boyunca içeriye kulak kesildim lakin ev çok sessizdi. Ve anlaşılan oydu ki en ufak bir tıkırtı sesi dahi duyamadığıma göre pek bir hoştu ve benden başka henüz kimse uyanmamıştı.

Her ne kadar gönlümden geçen aksi şeyler olsada eninde sonunda sıcak yatağımdan çıkmam gerektiğinin bilincine dayanarak gereksiz yere direnmeden üzerimde ki ince yorganı kaldırıp aheste aheste yerimde doğruldum. Başımı evvela bir parça öne doğru eğmiş, hemen peşinden önüme dökülen saçlarımın altında kalan gözlerimi usulca kapatmış ve kısa bir kaç saniye sonra tekrar açtığımda bu defa başımı arkamda kalan cama doğru çevirerek dışarıya bir göz atmıştım.

Yaz aylarının son demlerini yaşadığımız şu günlerde havanın kapalı oluşundan dolayı gökyüzü inci tanelerini yeryüzüne bırakıp bırakmama hususunda karasız kalmış gibi görünüyordu, ve böylesi bir günde iştirak etmem gereken bir iş görüşmesi olmamış olsaydı şayet, ne bu yataktan ne de bu evden dışarı adımımı bile atmazdım.

Zira gökyüzünde dolanan gri bulutlar gibi benimde ruhumun üzerine bir gölge kapanmıştı bu sabah. Neden böylesi bir ruh halinde olduğuma dair en ufak bir fikrim yoktu lakin ruh halim fena halde bozuk, durgun, sakin ve de kasvetliydi.

Komidinin üzerinde duran telefonumu elime alarak saate baktım. Saat sabah sekizdi ve normal şartlarda benim için bugün epey bir erken başlamıştı. Uzun bir zaman sonra şartlar benim açımdan nihayet az da olsa değişiklik gösterebilmiş ve ben tüm olumsuz ruh halime inat bu sabah her zamankinden daha umutlu olmayı tercih ettiğimi varsayıyor ve bilhassa bugünün benim adıma mükemmel geçmesini diliyordum.

Bacaklarımı yataktan sarkıtarak kalktığımda iki kapaklı ahşap rengi olan dolabımın yanına doğru ilerlemeye başladım. Çok geçmeden kapaklarını açmış ve içine şöyle bir göz attıktan sonra gözüme kestirdiğim dar paça siyah kot pantolunumu ve üzerine de pudra pembe ince trikomu elime alarak tek kişilik büyük olmasada küçükte sayılmayan yatağımın üzerine bıraktım.

Uyuşuk adımlarla odamdan çıkarak banyonun yolunu tutmam ise açıkçası pekte uzun sürmedi. En fazla üç adımla banyoya girdiğimde bir diğer sabah rutinlerimi kısaca halettikten sonra yine aynı uyuşuk adımlarla tekrar odama girdiğim gibi kapıyı arkamdan sessizce kapattım.

Odanın içine kasvetli bir şekilde dolan gün ışığından sebep bugün hava nasıl olur bir türlü kestiremediğimden yatağın üzerine bıraktığım kıyafetlere kararsız kalmışcasına kısa bir süre için baksamda sonuç olarak seçimimde sabit kalarak bir çırpıda üzerimi değiştirdim.

Omuzlarımdan aşağı sarkan koyu kahverengi saçlarımla fazla uğraşmadan gelişigüzel dağınık bir topuz yaparak bıraktığımda kendimi hazırlamakla işim bittmişti. Hızlıca yatağımıda toparladıktan sonra odaya şöyle bir göz attım lakin burada yapacak başka bir işim kalmamıştı.

RÜYA GİBİ BİR MASALWhere stories live. Discover now