-1-

88K 1.6K 184
                                    

Merhaba yeni bir kurguyla karşınızdayım umarım beğenirsiniz🧡 vote atmayı unutmayalım 🧡

İki kayanın arasında sıkışıp kalmıştım ne sağa nede sola ilerleyebiliyordum önümde Şehitlik mertebesine ulaşmış bir çoğu gencecik evlatlar vardı paniğin sırası değil kendine gel Umay bu aslanların hiç birinin kanı yerde kalmayacak o intikam alınacak tam ayağa kalkmış taaruza geçicektim ki kulaklarıma ulaşan alarm sesiyle gözlerimi açtım rüya olduğunu o zaman anladım, rüyamı desem kabus mu desem onada siz karar verin. Alarmı kapatıp ayaklandım izinim son günü olduğunu eş zamanlı olarak hatırladım yeni görevim bu gün bildirilecekti yüzümdeki gülümsemeyle banyoya girip rutinleşen işlemlerimi halledip ailemin yanına geçtim babam herzaman ki gibi elinde olan gazetesini çatık kaşlarıyla okuyor annemde mutfakta kahvaltı hazırlama işlemine geçmişti bir eksik vardı sanırım o benden önce kalkıp işe gitmişti o kim mi? Biricik ağabeyim Kutay kendisi Doktordu mesleğini aşkla yapan bir Doktor.

-Günaydın Komutanım.

-Günaydın kızım.

Babam yüzündeki tebessümle cevap vermişti babama komutanım derdim. Kendisi emekli yüzbaşı pilot Şafak Duman başarılarıyla tanınan bir askerdi. Annemin yanına mutfağa doğru yönelttim adımlarımı tezgahta birşeyler yapıyordu geldiğimi anladığında hızlıca arkasını döndü.

-Günaydın güzel kızım.

-Günaydın annecim.

Annem Sinem Duman emekli Doktor olur kendileri abim annemin yolundan gitmeyi tercih etmişken ben babamın yolunda gitmiştim gram pişmanlık duymuyordum aksine gurur duyuyordum. İlk asker olmak istediğim zamanlarda babam arkamda durmuş annem biraz korkmuştu ama yinede desteğini hiç esirgememişti eskiye gitmiştim bir anda ben bu anılarda kaybolurken telefonumun melodisi ulaştı kulağıma koşarak odama ilerledim telefonun yanan ekranında Albay Okan yazısını görünce derhal açtım.

-Umay.

-Emredin Komutanım.

-Umay bu gün karargaha uğra.

-Emredersiniz Komutanım.

Ve telefon kapandı alt üst ilişkisini her zaman korumalıydım en ufak bir hatanda rütbeni düşürür hatta ünüformanı bile  alırdı elinden ve benim böyle bir niyetim yoktu. Acaba yeni görevim neydi merak etmeye başlamıştım tekrar ailemin yanına girdiğimde annemin meraklı bakışları üzerimdeydi daha annemlerin göreve gideceğimden haberi yoktu. Annem artık alışmıştı babamdan sonra ben ama ne olursa olsun içine sıkıntı düşüyordu bana yansıtmasada biliyordum içindeki sıkıntıyı dili ayrı kalbi ayrı söylüyordu.

-Ben kahvaltıya kalamayacağım karargaha gitmem gerekiyor.

Tahmin ettiğim olmuştu annemin bakışları suratımda donup kalmıştı babam ise kafa sallamıştı.

-Tamam kızım sen işini hallet.

Gülümseyip odama ilerledim üzerimi değiştirdim montumu giyip evden ayrıldım babamın arabasını almıştım karargahtan sonra ağabeyimin yanına uğramayı kendime not ettim yol akıp giderken karargahın önüne geldiğimi kapıda nöbet tutan askerden anladım kısa bir baş selamı verip içeriye girdim merakım daha çok artmıştı içimde adlandıramadığım bir his vardı. Arabadan inip Albayın odasına yönelttim adımlarımı yolda beni gören askerlerin selamlarına karşılık vererek ilerliyordum adımlarım son bulduğunda Albayın habercisi beni görünce ayağa kalkıp baş selamı ile karşıladı.

-Komutanım beni bekliyor.

Geldiğimi haber vermek için içeriye girdi kısa bir süre sonra çıkıp beni beklediğini söyledi içeriye girip sağ topuğumu sert bir biçimde sol topuğumla buluşturdum hazır olda baş selamımı verip.

DAĞLARIN ARDINDAKİ DUMAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin