40-Teslimiyet

16.1K 542 121
                                    

Ahu

(+18)

Vücudumun içindeki arzuya karşı koyamıyordum. Kesik kesik nefes alabiliyordum.

Üzerimden yavaşça ayrılan elbise ile nefesimi tuttum. Elbisenin kolları yanıma düşmüş , sütyen giymediğim için göğsüm açıkta kalmıştı.

Merih ise dudaklarıma yönelmek yerine göğüslerime yönelmişti. Dilini çıplak tenimde hissetmemle kısıkça inledim. Diğer eli boş durmuyor kalçama kadar elbiseden kurtulmaya çalışıyordu.

Bir an da beni kucağına aldığında zaten beline doladığım bacaklarımı iyice sıkılaştırdım. Vücudunun her zerresini hissedebiliyordum.

Şöminenin tam karşısındaki oldukça geniş koltuğa beni bırakmış, kendisi de üzerimde yerini almıştı. Boğuk inlemesi beni daha çok tahrik ediyor , hiç durmasın istiyordum.

"Ahu'm , güzelim"

Etraftaki tüm ışıklar kapalıydı yalnızca şöminenin alevi aydınlatıyordu. Ve o alev rengi Merih'in yüzüne yansıyordu. Yine de gözlerindeki ateşten daha baskın değildi.

"Eğer hazır değilsen durabilirim"

Şehvete bulanmış sorusuna cevap vermeye bile sabrım yoktu. Ensesinden kendime çekip uzunca öptüm.

Dudaklarımın kızardığını ve şiştiğini şimdiden hissedebiliyordum.

Kesik kesik aldığım nefeslerin bana yetmediğini fark ettiğinde dudaklarımdan ayrılmıştı. Boynumdan başlayarak aşağı doğru öpmeye başladığında kısıkça inledim.

Bir elim üzerinde olduğumuz koltuğu sıkarken diğer elim Merih'in kolunun hemen üzerindeydi.

Elbisemden kurtulmuş bir kenara fırlatmıştı. Yalnızca iç çamaşırım ile karşısında kaldığım gerçeğini beynim daha idrak edememişti.

Dudaklarını en son karnımda hissetmem ile kasıldım. Küçük bir ısırık bırakmış sonra derince öpmüştü.

"Bir gün dolduracağız burayı"

Yaptığı imâ biraz olsun kendime gelmemi sağlamıştı.

"Merih"

"Bebeğim"

Parmakları en mahrem yerimde dolaşırken kendisi yeniden yüzüme doğru uzanmış kısa kısa öpücükler konduruyordu.

Tenine dokunma ihtiyacı ile gömleğine uzanıp bir bir düğmelerini açtım.

Merih bana büyük bir yardım da bulunmuş gömleği bir çırpıda çekip aşağı atmıştı. Yere düşen düğme sesleriyle yeniden göğüslerime yönelmişti.

Parmaklarım saçlarını bulduğunda hafif çekiştirdim. Onun da hoşuna gittiğini hissediyordum.

Sağ göğüsümün ucunu ısırdığında onu daha çok kendime çektiğimin farkında değildim.

Dudakları bir alev gibiydi tenimde dokunmadığı yer kalmamıştı. Elleri vücudumun her yerine değmişti.

Ona karşı içimdeki arzunun iyice şiddetlendiğinde dişlerimi boynuna geçirdim.

"Güzelim"

Göz göze geldiğimizde izin ister gibi bakıyordu. Başımla onayladım. Zaten daha fazla dayanacak halde değildim. Üzerindeki pantolonu hızla çıkardığında gözlerimi kaçırdım. Utanmak şu an düşündüğüm en son şeydi

 AŞK ŞARABI|+18|Where stories live. Discover now