44- Gidenler ve Kalanlar

9.6K 501 152
                                    

Sınır: 180 oy ve 200 yorum

Keyifli okumalar

...........

Ahu

Kapının önünde Savaş ve birisi daha vardı. Merih'i arkamda bırakarak ilerledim. Dağ evinde yaşadıklarımız hâlâ çok tazeydi. Şimdi yüzüne bakıp da tekrar utanmak istemiyordum.

Taşındığımız günden beri çok sevdiğim ve sanki yıllardır burada yaşıyormuş gibi hissettiğim eve yaklaştım.

Biraz daha ilerlediğim zaman kadının tek başına olmadığını fark ettim. Son zamanlarda nereye gideceksek birbirimize haber veriyorduk. Bu yüzden birilerinin geleceğini haber vermemesi şaşırmama sebep olmuştu. Daha garibi bugün birlikte geçirmek için plan yapmış olduğumuzdu.

"Asistanınız buranın adresini verdiği için bizde buraya geldik Savaş bey"

Savaş da en az benim kadar şaşkın görünüyordu. Adımlarımı hızlandırıp yanlarına ilerledim.

Savaş beni yeni fark etmişti.

"Gel güzelim "

Olayın ne olduğunu anlamadığım için şaşkın şaşkın bakınıyordum. Yine de bahçedeki kişilere selam vermeyi ihmal etmedim.

"Bakın Gaye hanım bir karışıklık olmuş istiyorsanız toplantıyı karşıdaki restoran da yapalım"

"Tabi bizim için uygundur"

Onlar önden ilerlemişlerdi bende aramızda bizi duyamayacakları kadar mesafe olduğunda Savaş'a döndüm.

"Ne oluyor?"

"Ahu bugün birlikte yemek yiyecektik biliyorum ama toplantımı bugüne almışlar"

"Olsun başka zaman yaparız. Her gün birlikteyiz ne de olsa"

Beni belimden ilerlemem için yönlendirdiğinde ona ayak uydurdum.

"Tek başına evde kalma zaten kısa sürecek"

Benim için bir sorun yoktu. Zaten yoğun geçen sınav haftasından sonra evde vakit geçirmek en son istediğim şeydi. Aynı duvarları göre göre içim sıkılmıştı.

"Sana haber vermediler mi?
Neden eve gelmişler?"

Meraklı teyzeler gibi kısık sesle sorduğum soruları neyseki Savaş duyabilmişti.

"Bir karışıklık olmuş herhalde ben öğreneceğim. Ev de toplantı yapmam ben bunu da çalışanlarım bilir."

Sesi düşünceli çıkıyordu.

Mesafe zaten kısa olduğu için araba ile gitmek yerine yürüyerek ilerledik. Neyseki burada boş masa vardı. Normalde çok işlek bir mekandı. Boş bir yer bulabildiğimiz için şanslıydık.

"Sıkıldığın zaman gidebilirsin güzelim"

Masaya oturmadan önce kulağıma böyle söylemişti. Zaten kısa süreceği için bunun olacağını zannetmiyordum.

Sıkıcı geçen sunumları boş boş izlemektense yemek yemeyi tercih etmiştim. Bu kadar çok acıktığımı ise yeni fark ediyordum.

O kadar efor harcadın.

Ne kadar düşünmek istemesem de aklımdan Merih ile dağ evinde yaşadıklarımız çıkmıyordu. Hâlâ tenimin her yerinde nefesini hissedebiliyordum. Onu çok seviyordum. Bunu ona bile söylerken içim titriyordu.
Sanki ondan önceki hayatım bu kadar güzel değilmiş gibi geliyordu.

 AŞK ŞARABI|+18|Onde histórias criam vida. Descubra agora