23- Temas

18.1K 674 113
                                    

Ahu

Bir yıldız, iki yıldız, üç yıldız...

Küçükken uzanıp yakalamaya çalıştığım yıldızlar birer birer gitmiş , gökyüzü sanki sönmüştü.
Tıpkı benim gözlerimdeki ışık gibi.

Omuzlarıma bırakılan hırka ile gülümsedim. Merih olduğunu zaten biliyordum. Birinin yanında olduğunu bilmek değer biçilemez bir hissiyattı. Özellikle bu gece...
Çünkü bir daha o eve gidemeyeceğimi biliyordum.

"Artık odamıza gitme vakti"

Karamsar düşüncelerimin arasından Merih'in sesi ile sıyrıldım.

"Güzelim bana anlatmak ister misin?"

Başımı omzuna yasladım. Oldukça zengin ve eli kolu uzun biriydi. Benim hakkımda az çok bir şeyler bildiğini biliyordum. Yine de ne hissettiğimi ne kadar canımın yandığını ben dile getirmeden bilemezdi. Hatta bazılarını ne kadar çok anlatsam anlamazdı.
Bende zaten anlatamazdım. Zar zor kabuklaşmış yaralarımı yeniden kanatmaya , aynı acıları tekrar yaşamaya gücüm yoktu.

"Merih, daha sonra konuşsak olur mu?"

O cevap vermemiş bir elini belime sarmıştı. Babam olacak adam hiç gitmeseydi neler olurdu acaba?
Bunları düşünmeden edemiyordum.

Merih'in ayağa kalkması ile başımı omzundan ayırdım. O ise beni kucağına almıştı. Bunu hiç beklemediğim için şok içerisinde yüzüne odaklandım.

"Bugünlük bu kadar yeter. Şimdi uyuyoruz ve sen bana yarın İzmir'i gezdiriyorsun"

Cümlesi bittikten sonra burnumun hemen üzerine öpücük kondurmuştu. Bende heyecan ile başımla onayladım.

Koskoca şehirde tüm kötü anılarımdan kurtulmam için yerine daha iyilerini koymam gerekiyordu.

..
..
..

Havanın ılık sakinliği ve ortamın loşluğu birbiri ile uyum halindeydi.

Sabahtan beri Merih ile gittiğimiz yerleri düşününce küçücük tebessüm ettim.

Sanki dün olanlar hiç olmamış gibi davranıyorduk. Bugün birbirimize çok daha fazla bağlandığımızı hissediyordum.

Tarihi birkaç müzeye gitmiştik ama bunlar Merih'in pek ilgisini çekmemişti. Burada bulunan otomobil müzesi ise oldukça dikkatini çekmişti. Arabalara karşı olan ilgisini anlamamak için kör olmak gerekiyordu. O ilgi ile otomobillere bakarken bende aynı şekilde onu izlemiştim.

Yemeğini beğendim mekanlar , birkaç sahaf , gitmeyi sevdiğim mağazalar derken epey yorulmuştum.

Şimdi de Kordon'a gelmiştik. Etraf her zamanki gibi kalabalıktı. Merih ise su almaya gitmişti.

Yanımda bulunan küçük poşetler ile gülümsedim. Birbirimize küçük hediyeler almıştık. Sanırım bunları ömrümün sonuna kadar saklayacaktım.

Merih'in gitmesinin üzerinden oldukça zaman geçmişti endişe ile etrafa bakındım.

Yakınımda çıkan kavga ile ayağa kalktım. Neler olduğunu anlamadan kavga birden alevlenmiş , önüm resmen kapanmıştı.

Hemen yanımda hissettiğim beden ile sol tarafıma döndüm.

Yirmili yaşlarının sonundaki bir adamdı. Oldukça iri yapılı duran adama karşı kaşlarımı çattım. Biraz önce burada değildi.

 AŞK ŞARABI|+18|Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz