24. BÖLÜM "RÜYA"

71 12 99
                                    

Sevmek mi, sevilmek mi?

Medya: love nwantiti (slowed)

------------------------------

12 Gün Sonra (Prag'a gittikleri günden itibaren 3. hafta)

"Herkes hazır mı?"

Demir'in sorduğu sorudan sonra herkesten onaylar mırıltılar çıktı.

"O zaman uçağı kaçırmadan gidelim."

Hepimiz yavaş yavaş evden çıktık. Biz, daha doğrusu Demir ile ben Prag'a geleli bugün üç hafta olmuştu ve artık İstanbul'a dönme vaktimizdi.

Bu arada şaka maka Demir ile evleneli 12 gün oluyordu.

Vay be..

1 Ocak teklif ettiği gün, 6 Ocak ise evlendiğimiz, nikah kıydığımız gündü. Tatile diye gelip evli olarak dönecektim.

Bu tarihleri zihnime kazıyıp yorgun yorgun yürümeye devam ettim. 2 gündür çok yorgun hissediyordum. Sanırım evlenmeden önce memur, şahit ararken ki yorgunluğum ile Altan Abi'ler geldiğinde gezdiğimiz günün yorgunluğu anca çıkıyordu. Bende hep böyle olurdu çünkü.. yorucu şeyler yaşardım ya da yapardım ama yorgunluğu günler sonra çıkardı.

Zihnimi bu konudan alıp şu ana odakladım. Görevlileri yormamak için zaten az mesafeli havaalanına yürüyerek 16 dakikada falan vardık. Vardığımızda uçağa binip yerleştik. Kısa süren yolculuğun ardından İstanbul'a varmıştık.

İndiğimizde derin bir nefes aldım. Buz gibi havanın ciğerlerimi dondurmasını umursamadan gülümsedim. Şu 3 haftada İstanbul'u özlemiştim.

"Evet, haydi bakayım bundan sonra evli evine köylü köyüne."

Almira'nın bu cümlesinden sonra kısa bir gülüşme yaşandı. O da buna karşılık gülümsedi. Bir süre daha yürüyüp havaalanından çıktık. Zaman geçtiği ve buranın saati Prag'tan daha ileri olduğu için artık görevlileri çağırabilirdik. Hatta öyle de yaptık, Demir ile Altan Abi arabalarını istediler.

Yaklaşık 10 dakika kadar bekledikten sonra arabalar gelmişti. Görevliler hem getirilmesi istenen arabalarla hem de kendi arabalarıyla geliyorlardı. Kendi arabalarını genellikle diğer görevli arkadaşları sürüyordu. İş bittiğinde ise onlarla dönüyorlardı.

Bu gerekli bilgiyi de verdiğime göre sonrasında ne yaptığımızı anlatabilirdim.

Sonrasında ise arabalara binmeden önce vedalaşmıştık. Vedalaşma faslı da bitince çift çift arabalara binmiştik.

"Uzun zamandır kendi arabama binmedim, bana küsmüş müdür?" Kemerimi takarken söylediğim şeyden kısa bir süre sonra Demir'in gülüşü doldurdu kulaklarımı.

"Sanmam. Senin gibi bir güzele kim küsebilir ki?"

Gülümsedim. "Öperim seni bak."

"İşime gelir."

Uzanıp yanağından öptüğümde o da gülümsedi ve arabayı çalıştırdı.

"İlk önce seni evine bırakayım. Sonra ben de kendi evime geçerim. Valizleri yerleştirmem, kıyafetlerimi değiştirmem falan bitince Kuzey Holding'e gitmem gerek. Oradan döndüğümde senin holdingde buluşuruz olur mu?"

"Olur."

Konuşmamız bittiğinde telefonum titredi. Kabanımın cebinden çıkarıp kilidini açarak gelen bildirime baktım. Regl takip uygulamamdandı. Uygulamaya girip gelen bildirime baktım.

Kolyedeki Kalp | TamamlandıOnde histórias criam vida. Descubra agora