20. BÖLÜM "YIL DÖNÜMÜ"

167 144 169
                                    

"İnsanlar, asla ne fırtınalarla boğuştuğuna bakmaz. Gemiyi limana getirip getirmediğine bakar."
--------------------------------

Küçük yaşta bir ders anlatımıyla başlayan, bizi şimdiki zamana getiren bir aşk hikayesi.

Bu, sıradan bir hikaye değildi.

Acı, kırgınlık, nefret, pişmanlık, özlem, aşk, intikam, yara, sevgi ile doluydu.

Sonunda her şeyi atlatmış, kazananı bizim aşkımız yapmıştık.

Ve doğru olanı yapmıştık.

Şu ana baktığımda ise Demir'in cümlesinin kafama yerleşmesiyle kalbimin çarptığını hissettim.

Evlenelim demek istiyordu.

Bunu böyle bir anda dediğine göre de uzun zamandır düşünüyordu.

Çünkü bu zamanda söylenen ilişkimizi ilerletelim cümlesinden başka ne anlayabilirdim ki?

"İdil?"

"Hm?"

Benden ayrıldığında gözlerime baktı. "Erken mi?"

"Hayır ondan değil. Birden söyleyince şok oldum."

(Ben de Bim esprisi çık aklımdan. İğrenç bir espri. Neyse devam..)

"Tamam. O zaman şimdilik bu konuyu kapatalım ve sormamışım gibi yapalım olur mu? istediğinde ya da evliliğe hazır olduğunda söylersin. Sadece evleneceğim kadının sen olmasını istediğim için söyledim."

Gülümseyip kafamı salladım.

"Ben de evleneceğim adamın sen olmasını istiyorum. Ama bu konuyu iyice düşünmemiz lazım."

"Haklısın güzelim."

"O zaman, yarın görüşürüz?"

"Yarın değil de bu gece görüşsek? yani senin evinde kalabilir miyim?"

Kısa bir süreliğine afalladım. Bu soruyu beklemiyordum, ve 3 ay boyunca da ondan uzak kalmıştım.

Bir süre düşündüm. "Peki, kalabilirsin."

"Çok şükür Allah'ım. Bu günleri de gösterdin."

Ona güldüğümde arabamın kapısını açtım. "Kıyafetlerini alıp gelirsin."

Kafa sallayıp o da kendi arabasına bindiğinde kendi evlerimize yol aldık. Eve vardığımda hızlıca üstümü değiştirip açlığımızı bastırmak için bir şeyler hazırladım. 

Her şey hazır olduktan sonra mutfakta oturmuş Demir'i beklerken aniden şimşek çaktı.

Yerimden sıçradığımda kalbimin hızlandığını hissettim.

Demir gelene dekte boku yemiştim ayıptır söylemesi.

Gök gürlemeye başladığında kalkıp perdeleri kapatıp koltuğa oturdum ve bacaklarımı kendime çekip elime telefonumu aldım.

Neredesin?
23:45

Dudaklarımı birbirine bastırıp dakikalarca mesaj bekledim. En sonunda telefon titrediğinde hızlıca bakışlarımı ekrana çevirdim.

Geldim sayılır. Korkma tamam mı yağmurdan? kış yağmurları uzun sürmez. Sürerse de yanında ben olacağım.
23:50

Stres içinde derin nefes alıp tekrar gürlemesiyle yeniden sıçradım. Midemde hissetmiştim gürültüyü. O derece şiddetliydi.

Umarım Demir sağ salim gelebilirdi.

Ardından yine dakikalar geçti. Korkudan bu soğukta ellerim terlemişti ve hafiften titriyordum. 

Kolyedeki Kalp | TamamlandıWhere stories live. Discover now