1. BÖLÜM "GEÇMİŞİN İZLERİ"

721 261 562
                                    

Güneşli, cenneti andıran, sevgi dolu gözlerinde yangınlar çıktı sevgilim. Ve ben o orman yeşili, yangın çıkan gözlerinde kül oldum.
-------------------------------
Nisan 2013
16 yaşında normal bir lise öğrencisiydim. Ailem yüzünden o kadar sıkı çalışıyordum ki kafamı kitaplardan kaldıramaz olmuştum. Aslında ders çalışmayı çok seven biriydim fakat annem çok çabaladığımı gördükçe bana kızdı. Yani "Sen misin ders aşığı olan?" diyip canımı okuyordu.

Teneffüs zili çalıp herkes dışarı çıkınca gerinip derin nefes aldım. Bu teneffüsten sonra son dersti. Şimdiden başım çatladığı için gözlerimi kapadım fakat kısa sürdü.

"Şey, merhaba."

Gözlerimi açtığımda karşımda bana bakan sınıfın sessiz ama zeki çocuğu vardı. Tıpkı benim gibi, bende sessiz ve arkadaşsızdım. Benimle konuşan olmazdı.. bende sadece derslerde konuşurdum. O da öyleydi.

"Bir şey mi istemiştin?"

"Aslında evet sen bu sınıfın en zeki kızısın yani birbirimiz gibiyiz aslında dediğimi yanlış anlama tabi yani şey diyecektim.."

Heyecan yapmasına istemsizce gülümserken utanıp dudaklarını hafifçe birbirine bastırdığını görünce ciddileştim.

"Tamam tamam üzgünüm, ne diyecektin?"

"Verilen test ödevinde anlamadığım bir kısım var da, bana yardım edebilir misin?"

Bunu dedikten sonra yutkunduğunda ilk defa çok tatlı durduğunu görmüştüm.. Ay ne oluyor be yavaş gel ilk görüşte aşk olan filmlere benzedi hayatım iyice. Gerçi ilk görüşte değil ama her neyse sus İdil.

Hafifçe boğazımı temizleyip kendime geldiğimde sıramda kenara kayıp test kitabını açtım.

"Bu arada ben Demir."

"Ben de İdil. "

"Aynı sınıfta olmamıza rağmen yeni tanışıyor olmamız garip ama olsun.. memnun oldum."

"Ben de memnun oldum."

Gülüşerek garip tanışmamızı yaptıktan sonra anlamadığı yeri sorup kısaca anlattım.

Eylül 2014

"Ya ne demek kaza yaptı? Nasıl yaptı açıklayın biriniz!"

Annem gözyaşları içinde güvenliklere bağırıyordu kimseyi umursamadan.. bana kızdığı için gözyaşlarım akıyordu ama hıçkırıklarımı boğazımda dizginleyip sessiz kalmaya çalışıyordum.

Babam kaza yapmıştı. Daha 17 yaşından babasız kalmak istemiyordum. Annem zaten sinir hastası biriyken babam çok daha merhametli, sakin, eğlenceli biriydi. Onsuz nasıl yaşardım bilmiyordum..

"İdil bana bak ben hastaneye gidiyorum sen gelmeyeceksin. Sakın gelme!"

Hem perişan hem öfkeli şekil ona baktım ama sustum. Yine ve yine.

"Duydun mu İdil!"

Öfkeden kızarmaya başlayan suratı ile sırılsıklam kirpiklerinden yüzü çok korkunç duruyordu. Yavaşça kafa sallayınca hızla gitti.

Güvenliklerden olan Ali Abi:

"Ağlama İdil'cim. Baban iyi olacak annen- yani Ahu Hanım'da çok üzüldüğü için öyle davrandı."

"Çocuk değilim ben Ali Abi! Annemin nasıl biri olduğunu biliyorsun sende beni kandırma.. ayrıca yine de teşekkür ederim."

Bana hüzünle baktığında ağlayışım arttı. Koşarak Demir'in abisinin bir süreliğine yarı zamanlı çalıştığı kafesine gittim, orada Demir'de oluyordu genellikle.

Kolyedeki Kalp | TamamlandıWhere stories live. Discover now