5. BÖLÜM "MERVE"

488 230 135
                                    

Bazen birine değer verirsiniz, dost, arkadaş sanarsınız ya.. ben öyle sandığım kişi tarafından bıçaklanmışım meğer geçmişten.

-----------------------------

Demir ile bu yaşadıklarımız çok saçmaydı. Sanki beni hiç bırakmamış gibi yaşanmıştı.. beni sürekli susturmasından, sürekli iyi olacağımı söylemesinden neden terk ettiğini de soramamıştım.. fakat yarın kesinlikle soracaktım.

Yukarı çıkıp ıslak kıyafetlerimi kurutmaya attıktan sonra ılık kısa bir duş aldım. Duştan sonra iyice kurulanıp bedenimi sıcak tutacak kalın pijamalarımı giydim. Tabii bir de kutsalım olan tavşanlı terliklerimi..

Mutfağa inip sıcak çay içip biraz televizyon izledim, vakit geçtikçe hem uykum geldiğinden hem fazla ıslak durduğumdan başım çatlıyordu. Bir ağrı kesici alıp odama çıkıp ağrıyan, sızlayan bedenimi yatağım ile uykunun kollarına bıraktım.

Demir'in Ağzından

Onun eve girdiğine emin olduktan sonra yüzümdeki sırıtmayla ceketimi alıp ıslak olsa bile yavaşça kokladım. Yağmura rağmen kokusu sinmişti.. size göre onun kokusunu almaya belki hakkım yok gibi duruyordur fakat sonradan bana hak vereceğinizi umuyorum.

Ceketimi geri koltuğa bırakıp yine yavaşça arabayı çalıştırıp evime sürmeye başladım. Vardığımda arabayı evin park etme kısımlarına park edip içeri girdim. Onun kadar ıslanmasam da yine de ıslak olduğumdan hasta olmamak için kıyafetlerimi çıkarıp kısa bir duşa girdim. Çıktıktan sonra kalın siyah sweat, yine siyah bir eşofman giyip salona kahve yapmaya geçtim. Bugün babam karısının yanında olacaktı. Yani diğer karısının.. beni terk eden annemin değil. Abimde beni fazla sevemediğinden onunla kalıyordu. Açıkçası aile sevgisi sadece 6 yaşına dek gördüğüm için alışmıştım.

Sürekli 6 yaşımdan ve annemden bahsediyorum değil mi? o zaman size biraz daha açayım konuyu.

Hayatımı anlatarak.

Başlayalım o zaman..

Merhaba, ben Demir Kuzey. Herkesin ciddi işkolik dediği, zeki ama gülmeyi bilmeyen dediği, çok sert, kalpsiz, ailesi gibi dediği oysa sadece acılarını sertliğine saklayan adam.

Varlıklı ama her şeyi para olan sevgisi az bir ailede doğdum. Sadece abim ile ben varız. Babam şirketi yönetir, abim ile ben evde durur babamın verdiği görevleri yapar 7/24 ders çalışırdık. Bu lise sonuna kadar böyleydi.. hep iyi okullarda okuduk, hatta üniversitede yurt dışına göndermeyi bile planlıyorlardı fakat mükemmel babam (!) şirkete geçeceğimizi söyledi. Fikir değiştirip İstanbul'da eğitimimizi devam ettirdi. Eğitim bitince onunla birlikte Kuzey Holding'i yönettik.

Şöyle bir şey de vardı. Ortaokul, lise, üniversite ve şirkete geçiş zamanlarımızı annemiz görmedi.

Çünkü o beni 6 yaşındayken terk etti.

Geçmiş, Demir 6 yaşındayken (Gece 03.12)

Lavabo ihtiyacım geldiği için uyandığımda gözlerimi ovuşturup yatağımdan inerek odamın kapısını açtım. Açtığımda merdivenlerden inme ile valiz sürükleme sesi geliyordu. Yavaş yavaş aşağı inip duvarın arkasından baktım, giden annemdi.

"Anne..?"

Kahvenin en güzel renklerinden, uzun, dalgalı ama şu an topuz olan saçlarını gördüğüm annem yavaş yavaş bana dönerek bal rengi gözlerle baktı. O gözlerde bıkkınlık, korku, öfke, hüzün görüyordum bildiğim duygular kadarıyla.

"Demir, sessiz ol."

Minik adımlarla yanına indiğimde kafamı kaldırıp yeşillerimi onun bal rengi gözlerine dikip ne olduğunu sorgular şekil baktım. Eğilip başımı sevdikten sonra yanağımı okşadı, daha sonra bir gözyaşı düştü.

Kolyedeki Kalp | TamamlandıNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ