TARTIŞMALAR

858 47 0
                                    

Ozan lavabodan yanıma hızla gelerek "Hadi gidelim." dedi.
"Ozan bir şey yeseydin. O kadar geldin."
"Aç değilim Esra. Sen yiyeceksen ye ben gidiyorum."
Çantamı alıp ayağa kalktım.
"Tamam geliyorum." dedim.
Hızlıca yürüyordu. Onunla eşdeğer yürümek için benim arkadan koşmam gerekiyordu. Koşup yanına ulaştım.
"Ozan ne oluyor ya? Ne bu öfke sinir? Bütün gecemizi berbat ettin." dedim sinirle.
"Hakan konusunu açan sendin Esra!" dedi. Durdu ve yüzüme bakarak konuşmaya başladı. "Sana tadımız kaçmasın dedim." dedi.
"Yani ben suçlu oldum öyle mi şu an?"
"Evet!"
"Ozan! Yeter. Ben bu saçmalığı daha fazla dinlemek istemiyorum. Ya bana şu an ne olduğunu anlatırsın. Ya da ben gider kendim öğrenirim!" dedim.
Birkaç saniye derin nefes aldı. Arabaya bindi. Koltukta beklemeye başladı.
"Ozan ne yapıyorsun?" diyebildim.
"Git hadi. Git öğren. Bakalım ne yapmış. O zaman gelirsin yanıma."
"Gidicem merak etme. Aranızda ne geçti bilmiyorum ama ben daha fazla buna dayanamıyorum. Ve şimdi gidip Hakan'la konuşucağım çünkü seninle konuşamıyorum!" dedim bağırarak
Arkamdan gelen taksiyi çevirdim ve şirketin adresini söyledim.

Şirkete gelmiştim. "Umarım kapanmamıştır."
Aslında kapanış saatiydi. Ama Hakan ve birkaç kişi genelde daha geç çıkarlardı. Son dokunuşları yaparlardı içerde.
Işıkların yarısı kapalı olsa içerde Hakan'ın olduğunu biliyordum.
Yavaşça yürüyerek şirketin içine girdim.
"Hakan B.." lafımı bitirmeden arkamda Hakan belirdi.
"Esra?" dedi.
"Merhaba." dedim.
"Merhaba da? Hayırdır? Gerçekleri mi öğrendin?" dedi.
"Hayır gerçekleri öğrenmeye geldim!" dedim.
"Anlamadım?"
"Hakan aptala yatma! Ozan ile aranızda ne var ne geçti?"
"Bunun için mi geldin?"
"Evet bunun için geldim. Çünkü ben artık bundan aşırı rahatsız oldum."
"Sana anlatmadı mı?"
"Anlatsaydı burda işim ne Hakan?"
"Anlatamam Esra. Yapamam."
"Neden?"
"Anlatamam işte! Ben bunun acısını çokça yaşadım zaten. Ama bil ki ben kötü biri değilim. Bile isteye yapmadım. Sadece o gece çok çok çok sarhoştum. Ne yaptığımı bilmiyordum."
Koltuğa oturarak eğilerek ellerini yüzüne koydu.
"Ne yaptın Hakan?"
Sustu. Sadece sustu ve karşıya boş boş bakmakla yetindi.
"Hakan ne yaptın?!" dedim bu sefer daha sertçe.
"B-ben Elif.." lafını bitirmeden şirketten hızla çıkıp arabasına bindi.
O kadar hızla gitti ki yanımdan arkasından bağırmama vakit bile kalmadı. Hiç ama hiçbir şey anlamamıştım. "Hakan ve Elif mi?" diyebildim. "Umarım düşündüğüm şey değildir Hakan umarım. Yoksa seni elimden kimse alamaz!"

WELCOME HOME | EsZanWhere stories live. Discover now