ÖZLEMLER

1.1K 43 6
                                    

Evde oturmaktam içim içimi yiyordu. Ozan orda ben burdaydım. Ama kendimi biraz ağırdan satmam gerek. Bana geri dönmesi ancak bu şekil olacak. Sürünmesi lazım. Sürekli telefonuma bakıyordum. Arayıp 'Esra gel' demesini istiyordum.
Sevdiğim adamı geri kazanmak istiyordum. Çok muydu?

Yastıkla kendimi boğarken birden telefonum çaldı. Koşa koşa masanın üzerindeki telefonumu aldım. Ama arayan kişi istediğim kişi değildi elbette. Çınar Bey'di arayan.
"Alo Çınar Bey?" diye açtım telefonu.
"Şu beyi bi atamadık yahu." dedi.
"Çınar."
"Ne yakıştı ama."
"Noldu?"
"Esra Allah aşkına ne senin derdin?"
"Bir derdim yok."
"Ya bütün şirket burda kızım. Ne işin var senin evde? Dış kapının dış mandalı gibi olay dışısın."
"Çınar geyik yapacak eğlencede değilim."
"Ne zaman oldun ki?"
"Diyeceklerin bittiyse.."
"Kapatma."
"Noldu?"
"Esra.. ya gel lütfen."
"İstemiyorum Çınar. Zorlama."
"Ya zorluyorum. Hatta evine geliyorum."
"Çınar hayır. Çınar. Çın"
Suratıma kapattı. Telefonu yatağıma fırlattım.
"Ya ne alaka şimdi? Abi ben nerden düştüm bu belaya? Offf ne giyeceğim şimdi OFFF!"
5 dakika da bir şeyler buldum kendime. Saçım başım çok dağınıktı. Çınarı az çok tanıdıysamda istediğini elde etmeden durmazdı. O yüzden yemeğe gitmem şart hale gelmişti.
Makyajımı her şeyi halletmiştim. Oturdum Çınar'ın gelmesini bekliyordum.

Anneme haber verirken Çınar arabasıyla korna çalmaya başladı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Anneme haber verirken Çınar arabasıyla korna çalmaya başladı.
Balkona çıktım.
"Çınar!"
"Vay vay vay, ben biraz zorlanırım diye düşünmüştüm de.."
"Sus. Sanki git desem gideceksin."
"Asla."
"İniyorum bekle."
Kırmızı bilekte biten bir topuklu giyip aşağı indim.
Çınar kapıyı bana açınca kafamla teşekkür ettim.
Kendisi de bindikten sonra yol aldık.
"Yemek nerde?"
"Bodrum'da."
"Ne?"
"Noldu?"
"Çınar burdan Muğla'ya mı gidicez şimdi?"
"Yok biz şirkette toplandık. Tam gidecektik. Durdurdum dedim ki "Esrasız olmaz!" Hemen atladım geldim sonra."
"Ya gerçekten mi? Teşekkür ederim."
"Gelmeseydin çok şey kaçırırdın. Yenisin bilmezsin. Baya eğleniriz. 2-3 gün de kalırız."
"Ne?"
"Esra Bodrum'a gidiyoruz. Yemek yiyip geri döneceğimizi falan mı düşündün?"
"E ben anneme 1-2 saate gelirim dedim."
"Hahaha ara söyle."
"Dur bakayım."
Elimi çantama attım. Arasamda telefonumu bulamadım.
"Çınar ya! Of! Senin yüzünden işte. Telefonumu evde bırakmışım. Ve ayrıca neden 2-3 kalacağımızı söylemiyorsun? Ben 3 gün bu aptal elbiseyle mi geçiricem?"
"Ya derde bak. Alırız bir şeyler."
"Telefonum yok ÇINAR!"
"Ya tamam al benden ara."
"Sen iyi misin Çınar? 3 gün telefonsuz nasıl geçiricem ben? Her şeyde yanına mı geleyim böyle?"
"Olur."
"Manyaksın ya! Gerçekten."
Uzattığı telefonunu alıp anneme haber verdim.

Yaklaşık 15 dakika sonra şirkete geldik. Çınar'a teşekkür edip araban indim. İndiğim gibi bana dönem kızgın bakışlarla karşılaştım. Onları beklettiğim için kızmışlardı. Özellikle Ozan. Arabanın arkasında durup ne yapacağımı bilemiyordum. Çınar koluma girdi ve beni topluluğa karıştırdı.
"Sağol Çınar. Hep yardımıma koşuyorsun." dedim.
"Önemli değil." dedi gülerek.

"Evet arkadaşlar herkes burda olduğuna göre artık gidebiliriz." dedi Ozan topluluğa karşı.
Herkes yavaş yavaş arbalara binerken Ozan yanıma geldi.
"Çınarla pek bir samimiydiniz." dedi.
"Sana ne Ozan?" diyip Çınar'ın arabasına binmeye yöneldim.
Kolumdan tuttu.
"Onunla mı gideceksin?" dedi.
"Evet burda bir tek Çınar'ı tanıyorum. Zaten beni getirende o." dedim kolumu kurtararak.
"Beni tanımıyor musun?"
"Keşke tanımasaydım." diyip arabaya bindim. Çınar da gelince yola koyulduk.

WELCOME HOME | EsZanWhere stories live. Discover now