İNATLAR

1K 41 1
                                    

Testten çıkalı yarım saat olmuştu. Zordu. Ama yapabildim ve işe alınacağımdan emindim.
Yarım saatte şirketteki birkaç kişiyle arkadaşlık kurmuş muhabbet ediyorduk. Testin sonucunun gelmesini bekliyorduk.
"Arkadaşlar. Açıklanmış!" dedi uzaktan sevinçle gelen Koray.
Heyecanla ayağa kalktım. O sırada Ozan geldi. Sinirle bakıyordu.
"Arkadaşlar Çağla Hanım ve ben sizinle toplantı odasında ilgileneceğiz." dedi. Ben hariç herkese bakmıştı bunu söylerken.
"Buyrun arkadaşlar toplantı odasına gidelim." dedi Feraye Hanım eliyle uzağı işaret ederken.
Yönlendirilen yere doğru adımımı attım ki Ozan belimden tutup durdurdu beni.
"Siz hariç Esra Hanım. 5 dakika konuşmamız gereken bir şey var. Odamda bekliyorum." dedi ve gitti.
"Şimdi mi?" dedim arkasından bağırarak. Sonra şirkette olduğumuzu anlayıp "Şimdi mi Ozan Bey?" dedim.
"Pınar Esra'yı odama götür ben yukardan belgeleri alıp geleceğim." dedi yanındaki asistanı Pınar Hanıma.
"Tabi Ozan Bey."
Pınar Hanım yanıma doğru gelince, "Ben kendim gidebilirim." dedim.
"Ozan Bey'in odasını nerden biliyorsun?" dedi asistan.
"Gördüm." diyiverdim.
"Peki ilerde solda gidebilirsiniz."
"Sağolun." dedim ve sinirle odaya doğru yürüdüm.
Buraya daha önce yanlışlıkla girmiştim toplantı odası sanıp. Kapıyı kapadım ve ayakta Ozan'ı bekledim.
Benden yarım saniye sonra Ozan girdi.
"Otursana." dedi elindeki zarf ve belgelerle.
"Yok, toplantı odasında beni bekliyorlar. Gitmem gerek." dedim tersleyerek.
Ozan adımlarını bana doğru yaklaştırıp aramızdaki mesafeyi kapattı.
"Esra ne yapmaya çalıştığını biliyorum. Senin derdin iş falan değil. Ben. Ben ve kazancım. Gördün tabi servetimi pişman oldun geldin. Sen beni salak mı sanıyorsun? O eski Ozan yok artık Esra. Aklın sıra parama konmak istiyorsun."
Elime bir kalem sıkıştırdı ve bir kağıt verdi.
"Burayı imzala. 500bin senindir. Sonra da çık git şirketimden." dedi.
O kadar şaşırmıştım ki. O kadar üzülmüştüm bu kadar kötü düşünüyor olmasına. Her şey para mı? Bu kadar mı?
"Zaten CV'ne de seni işe almaları için yalan yanlış şeyler yazmışsın. Biz seninle boşanırken 23 yaşındaydın. Ne ara sınavlara çalıştın da kazandım acaba o üniversiteyi? Bir de ingilizce c2 seviye yazmışsın. Ya bırak Es-"
Tokatı yapıştırdım suratına. Benimle asla ama asla bu kadar çirkin konuşamazdı.
"Sen varya! Sen çok kötü biri olmuşsun. Beni paranla ezebileceğini mi sanıyorsun? 3-5 kuruş kazandın diye bana hakaret edip emeklerime laf atabileceğini mi sanıyorsun? Sen kimsin Ozan?! Ne ara bu kadar değiştin? Ben seni tanıyamıyorum, keşke eski Ozan'da kalsaydın neden biliyor musun? Çünkü o iyi bir adamdı." dedim gözümden bir damla yaş akarken. Kağıtı yırttım ve suratına fırlattım. Zarfı aldım. İçindeki paraları çıkarıp "Al bu parayı götüne sok!"
dedim ve kapıya doğru yöneldim. Kapının kolunu tutarken son sözlerimi söyledim.
"Bu arada, benim burada çalışmamı istemediğinden böyle ucuz sözlerinle beni manipüle edemezsin. Şimdi Çağla Hanım'ın yanına gidicem ve aldığım puanı öğrenicem. Ve her gün gözüne içine baka baka burada çalışacağım. Bu söylediğin şeylere çok pişman olucaksın Ozan. Çok." dedim ve kapıyı sertçe kapatıp toplantı odasına doğru yöneldim.

Eski Ozan, evet o iyi bir adamdı. Kesinlikle.

WELCOME HOME | EsZanWhere stories live. Discover now