nieves | hyunho

ağlamışsın ve hâlâ titriyorsun

hyunjin
minho

minho
efendim ask
noldu

hyunjin
şimdi bi şey dicem ama
biraz çekiniyorum

minho
soyle ya
benden mi cekinion
😑

hyunjin
yok hayır da

minho
ee

hyunjin
dışarı çıkalım mı

minho
ney
delirdin mi disarda firtina var

hyunjin
işte buluşalım

minho
neden
hicbi tane bi sey anlamadim
beni mi ozledin

hyunjin
hayır
yani evet
ya
tamam
anlatıyorum düzgün
şimdi şey
jisungla kalıyodum ya

minho
evet

hyunjin
j

eongin geldi

ben evime döndüm
işte
annemler de yok evde
üç dört aydır yurt dışında kalıyorlar
ve şey

minho
ney

hyunjin
şey işte
yağmur yağıyor
gök gürüldüyor
elektrikler gitti

minho
korktun
ANLADIM
BEBIS MISIN
YICEM
bekle geliyom

hyunjin
aslında vazgeçtim
bu yağmurda çıkma şimdi
böyle konuşsak da yeter

minho
hayir.
geliyom on dkya
hatta bes
hatta uc
neyse birazdan ac kapiyi

-

"hoş geldin." konuştuktan hemen sonra boynuna kollarımı dolamıştım, geri sarılmasıyla kendimi güvende hissetmeye başlamıştım.

"hyunjin dur üstüm başım ıslak."

üstündeki ceketi alıp, astıktan sonra elini tuttum ve salona doğru ilerlemeye başladık. etraf karanlık olduğundan koluna sarılmış ve iyice ona doğru sinmiştim. "çok fazla mı korktun yoksa beni çok mu özledin çözmeye çalışıyorum."

"ikisi de."

"ağladın mı sen?" elini yanağıma koyup baş parmağıyla yüzümü okşadığında, gözlerimi odanın içinde dolandırmaya başlamıştım. başımı 'evet' anlamında salladım.

ayak üstü konuştuğumuz konunun daha da uzayacağını bildigimden, salona doğru ilerlemeye başladım. onu da yanımda sürüklüyordum. o oturduktan sonra yanına oturmuştum. öylece birbirimize bakarken kucağını patpatlamasıyla dediğini anladım ve oraya oturdum.

kafamı göğsüne yaslayıp, ellerinin saçlarımda dolanmasına izin verdim. dışarıdaki şimşekleri duydukça tişörtünü sıktığımı unutuyordum.

"keşke daha önce çağırsaydın, bu kadar korktuğunu bilmiyordum ben. ağlamışsın ve hâla titriyorsun."

"çekindim, korkak gibi gözükmek istemedim."

"hyunjin ne alaka cidden, bunları aştık sanıyordum?"

cevap vermek yerine kendimi daha da ona yasladım ve gözlerimi kapattım. üstündeki elimi kendi elleri arasına aldı ve bir süre daha öylece oturduk.