Okumadan Geçmeyin Olur mu?

411 7 0
                                    

Öncelikle herkese merhaba!

Wattpad'e sırf bu hikayeyi yayınlamak ve yazdığım ilk hikayeme yorum almak için üye oldum. Yani demek istediğim umarım iyi ya da kötü yorumlarınızı esirgemezsiniz. Onların benim için ne kadar önemli olduğunu bilemezsiniz. 

Hikayemi ilk önce Görünmez Hikaye: Astoria Greengrass adıyla dört bölüm yayınlamıştım. Ama hesabımla ilgili sorunlar yaşayınca buradan devam ettim. 

Hepsi bu kadar. Sherlock Holmes der ki "iki kişi apartman arkadaşı olacaksa birbirinin tüm kusurlarını bilmeleri iyidir" ya da aşağı yukarı böyle bir şey. Siz de olur da bu hikayeyi okumaya başlayacaksanız şunu belirtmem lazım: Romantik sahneler konusunda deneyimsizim. Akıcı öykü anlatma konusunda acemiyim. Ama dediğim gibi, herhangi bir eleştiriyi 444 gözle bekliyorum.

Umarım Astoria'yı tanıyınca siz de seversiniz. 

(Bir buçuk-iki yıl sonra...)

Yeniden merhaba. 

İki yıl önce sanırım, hikayeyi bitirdiğim zaman henüz on altı yaşındaydım, yani yazmaya başladığımda on beşimin sonlarında olmalıyım. Şimdi hikayeyi okuduğumda ise kendimin yaratıcı yazarlığa dair pek çok eksiğimi, hatamı, hikayenin akıcılığını bozan ayrıntıyı fark ediyorum. Çünkü bu, benim tamamlamayı başarabildiğim ilk hikayemdi, canlı anlatım kısmına pek ehemmiyet vermemiştim o zamanlar çünkü yapmak istediğim tek şey Astoria'nın gerçeklerini artık insanlara anlatmak, onların bilmesini sağlamaktı, onun gibi birinin değerinin bilinmemesi adeta canımı yakıyordu. Bu yüzden üslubum yavan gelebilir çünkü o zamanlar umursadığım tek şey, yazı bir vikipedi yazısı tadını verecek bile olsa yazılması gerektiğiydi. Hatta ilk planım tam da bu tarzı benimsemekti.

Ama şimdi bunun bir eksiklik olduğunun farkına varıyorum. Aslında daha yazarken fark etmeye başlamış olmalıyım bunu çünkü pek de vikipedi tarzında olmayıp aralara hatta bazen ben bile farkına varmadan pek çok yeni olay ve karakter karıştı. Yine de okunduğunda özet tadı verdiğini esefle fark ediyorum. 


Bu bir hataymış, çünkü fark ettim ki tek önemli olan insanlara bir hikaye anlatmak değildi, insanların sizi dinlemesini sağlamak da gerekiyordu. Zorla veya duygu sömürüsü yaparak değil, onlara sadece istediklerini verip ağızlarına bir parmak bal çalmakla da değil, nasıl olduğunu ben de tam olarak nasıl ifade edeceğimi kestiremiyorum, ama anladığımı düşünüyorum.

Bu yüzden de hikayeyi yeniden yazmaya karar verdim. Bunu yaparken hikayeyi ya da bölümleri platformdan kaldırmayacağım. Burada belirteyim, üzerinden geçtiğim hikayelerin başlıklarının yanına bir tane yıldız* bırakacağım. Çünkü ben de öğrenciyim ve sınavlarım ve ödevlerimden zaman buldukça hikayeyle uğraşabileceğim. Ne kadar zaman bulurum, hikayenin yeni halini ne zaman tamamlarım hatta tamamlar mıyım bilmiyorum bu yüzden de tek bir bölümü bile yayından kaldırmaya cesaret edemiyorum. Ana hatlarını ve olayları değiştirmeyeceğim, belki replikleri daha az iç gıcıklayıcı ve doğal yaparak, belki iç bayacak kadar çok kulanılmış ifadeleri çıkararak, belki olayların anlatımını daha da canlandırarak veya yeni yaşanmışlıklar ekleyerek... Veya zaman gösterecek. Fark etmişsinizdir ki hikayeye önem veriyorum, çünkü onun kahramanına da önem vermiştim, ve Snape'in aslında iyi adam olduğu bölümü okuduktan sonraki o acayip her şeyin alt üst olduğu zamanki o hissi hatırlayanlar ne demek istediğimi anlayacaktır sanıyorum.


Bu yüzden de iyi olsun kötü olsun her eleştirel yoruma açığım. (Bu yıkıcı ifadelerin beni üzmeyeceği anlamına gelmiyor ama ara sıra üzülmenin ve acıyı sarmalamanın gerekli olduğu malum)

Bu yüzden iğrenç olmuş demek gelse bile içinizden, söyleyin.

Astoria'nın karakterine sövecekseniz, yapın.

Karakterlerden nefret ettiyseniz, tutmayın. 

Hatta bilhassa, mutlaka söyleyin. Çünkü benim okulum sizlersiniz, tuhaf kimya ve fizik olguları öğrendiğim kurumlar değil...

Ve bana çok şey öğreteceksiniz.

Tuhaf Bir Hikaye: Astoria Greengrass (üşenmediğimde düzenleniyor)Where stories live. Discover now