Bölüm 1, Kısım 1

6.5K 247 214
                                    

Harry keskin bir nefesle yatağında doğruldu. Zalim bir kahkahanın hayaleti kulaklarında çınlıyordu.

Sonsuz gibi gelen bir an boyunca, loş bir şekilde aydınlatılmış yatak odasının tavanına baktı. Soluk hatıralar gözünün önünde dans ediyor gibiydi. Ter içinde kalmış bedeni sabah ayazıyla buluştuğunda tüyleri diken diken olmuştu.

Hissettiği mide bulantısıyla üzerindeki çarşafı bir kenara itti ve banyoya doğru koştu. Midesindekileri boşaltıp rahatlarken
lavaboya zar zor yetişmişti.

Ağzındaki keskin ve yakıcı sıvıyı hissettiğinde öksürdü. Elinin tersiyle dudaklarını kurularken bir anlığına duraksadı. Midesinin kendine gelmesini bekliyordu. İyi hissettiğini fark ettiğinde ellerini yıkadı ve derin nefesler eşliğinde parmaklarını saçlarının arasından geçirdi.

"Harry?"

Terlediği için tişörtü rahatsız edici bir şekilde üzerine ve saçı da alnına yapışmıştı. Harry hızlı bir şekilde tişörtünü çıkardı ve kenara fırlattı. Banyo aynasındaki yansımasını gördüğünde tam olarak bir enkaz gibi göründüğünü fark etti.

"Harry?..."

"Buradayım," diye seslendi. Ginny kesinlikle bir şeyler olduğunu anlamıştı. O yüzden bir şey olmamış gibi davranmanın bir anlamı yoktu. Kusarken onu duymuş bile olabilirdi.

"Harry, iyi misin?"

Bakışları kendi yansımasından Ginny'e kaydı. Kapının önünde onu bekliyordu. Üzerinde dün gece çıkarırken büyük bir zevk aldığı o muhteşem siyah gecelik vardı. Saçları gevşek bir topuzla tepede toplanmıştı ve yüzü yeni yıkanmış gibiydi. Bu da Ginny'nin bir süredir uyanık olduğu anlamına geliyordu.

"Evet," dedi kısık bir sesle ve boğazını temizleyerek devam etti. "Evet, sadece... Sadece bir kabus gördüm."

"Kabus mu, yoksa bir anı mı?" Ona doğru adımlarken sordu Ginny. Bunu söylerken sıcak elleri yatıştırıcı bir şekilde sırtındaki gergin noktaları okşamaya başlamıştı.

Tanıdık kokusu burun deliklerine dolduğunda Harry derin bir nefes daha aldı. İçindeki gerilimin biraz olsun azalmaya başladığını hissedebiliyordu.

"Fark eder mi?" diye ofladı Harry.

Ginny dikkatli gözlerle onu izlerken omzuna bir öpücük kondurdu. "Savaş mı?"

Kafasını hayır anlamında salladı.

"Voldemort?"

"Hayır," diyerek yutkunduğunda ağzındaki acı tadın geri dönmeye başladığını hissetti. "Bellatrix... Bakanlık... Sirius..."

Ginny çenesini omzuna yaslayarak arkadan ona sarıldı. Beline sarılan kollarla odaklanacak başka şeyler bulan zihni biraz olsun rahatlamıştı. Kendi esmer teniyle onun bembeyaz teni arasındaki fark cidden keskindi.

Kafasını yana doğru eğdi. İnceleyen ama ısrarcı olmayan bakışlar aynadaki yansımasında geziniyordu. Ginny her zaman onunla nasıl başa çıkması gerektiğini bilirdi.

"Devamlı Sirius'un ölüm anını görüyorum," diye fısıldadı. Gözlerini kapatırken çaresizlik hissinin benliğini sarmaya başladığını hissedebiliyordu. "Tekrar tekrar... Ve bu esnada duyabildiğim tek şey Bellatrix'in kahkaları."

Onu rahatlatmak için belinin kenarını okşarken sessizce hımladı Ginny. Teninde hissettiği yumuşak nefes, anlayamadığı bir şekilde Harry'i sakinleştiriyordu.

Harry tekrardan derin bir nefes aldı ve başını önüne eğdi. Sonrasında Ginny'e doğru dönerek kollarını beline sardı. "Özür dilerim," diye mırıldandı kızıl saçlara doğru.

Sen Bana Aitsin (Ben de Sana) - Harry Potter/Tom RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin