Rule Over - T.M.R

•14• yıkım ve yaşam

"Tanrı Gorgos... Hoşgeldiniz."

Kafasını sallamakla ve odayı süzmekle yetinen adama baktım. İnsan der bir hoşbulduk teşekkürler falan, Gerçi işkence tanrısından ne bekliyorsam...
"Oturalım şöyle."

Yine cevap vermedi ve işaret ettiğim yere geçti. Poseidon neden senden nefret ediyor anlaşıldı, az kaldı seni geri tıkacağım o heykele ama neyse.
"Mektupta büyük savaştan bahsetmişsin ne savaşı?"

"Zeus ile benim savaşım. Zeus'un en büyük destekçisi Poseidon şu an, aranızdaki düşmanlığı bilmeyen yok. Sana teklifim şu, sen Poseidon'dan intikam almak için benim yanıma geç ben de işkence ve kaos'un tanrısı olan senin gücünden savaşta faydalanıyım."

Gayet ideal bir anlaşmaydı bunu o da biliyordu. Zaten kabul etmişti etmese burada bu şekilde konuşuyor olmazdık.
"Savaş bitiminde beni o heykele geri tıkmayacağını nerden bilebilirim?"

"Ben iblisin kızıyım sence kaos ve işkence benim için neden tehdit oluştursun?"
Gülümsedi ve alayla arkasına daha çok yaslandı.

Ya yemin ederim bıktım ta bir tane zeki tanrı niye yok? Hepsi mi gerizekalı olur ya. Bıktım ya. Yeter ya.

"Pekala savaş gününe kadar bu sarayda kalacağım."
Bir de bana emir veriyor, neyse neyse neyse sakinsin...

"Olur."
Ona cevap şansı bırakmadan arz odasından çıktım ve yeryüzü kapısına ilerledim. Hava ruhu yeryüzündeydi ve onunla anlaşmalıydım artık.

Kanatlarımı kaldırdım ve merdivenlerden inmeye başladım. Kapı ben içindeysem riddle malikanesinin bahçesine ben içinde değilsem ve halktan biri kullanıyorsa diagon yoluna açılıyordu.
Kapının altın tokmağını çevirdim ve açtım. Dışardan bakıldığında boşlukta asılı duran kapı gibi dursada içine girince sizi bembeyaz merdivenler karşılıyordu.

Adımlarımı önce malikaneye çevirdim sanırım önce Riddle ile konuşsam daha iyi olabilirdi.
"Lord Riddle ile görüşeceğim Greyback"

Ağzından bir hırıltı çıkardı ve kafasını onaylarcasına salladı, pekala kurt adamlar cidden tuhaf yaratıklardı.
"Lord Riddle siz bekliyor kraliçe"

Dil dersi mi alsa acaba? Cümleyi bu kadar devrik kurması ne kadar normal acaba...

Çok üstünde durmadan çalışma odasına girdim ve tom'un masasının karşısında ki koltuğa oturdum.
"Bir sorun mu var Darchelle?"

Kafamı iki yana salladım ve arkama yasladım.
"Havanın ruhu yeryüzünde onunla iletişim kurmayı deneyeceğim. Yanına da uğrayayım dedim."

"Güzel."
Önündeki dosyalara geri dönünce, Kısaca verdiği cevaba göz devirdim.

"Gorgos anlaşmayı kabul etti, benim yanımda olacak savaşta."

"Beklediğin bir sonuçtu bu zaten."

"Evet, öyleydi. Poseidon ve Zeus kolay lokma olmadığımı anlamıştır artık."

Kafasını dosyadan kaldırmadan konuşmaya devam etti, aynı anda iki veya daha fazla işi birden yapması inanılmazdı.
"Olympiakos'ta ki toplantıda anlamıştı bence kolay lokma olmadığını. Sadece güç gösterisi yapmak için seni hafife alıyormuş gibi yaptı."

"Muhtemelen öyledir. Gözünün önünde kaos yarattım ve ağzını açıp engel dahi olamadı..."
Dosyayı kapattı ve arkasına yaslanıp gözlerimin içine baktı.

"Niks konusu hakkında ciddi miydin?"

"Elbette."
Yutkundu ve kafasını iki yana salladı.

"Niks evrendeki en yaşlı tanrıça onunla iletişime geçmen çok zor olacaktır."