Rule Over - T.M.R

•1• karanlığın zaferi

Karanlık aydınlığa döndü ve görüntüler düşüncelerle birlikte gözümün önüne geldiler...

Voldemort gökyüzüne yolladığı mektubun cevabını bekliyordu. Eski ritüeller ile yollandığı için ulaştığından dahi emin değildi ancak yinede bekliyordu.
O büyü dünyasına hükmediyordu ona cevap vermek zorundaydı, o lord Boldemort'tu.
Tom Riddle ise babasının aptal bir efsane yüzünden uğraştığını, perilerin var olmadığı düşüncesindeydi.
Babası yıllarca ona en sert biçimde eğitim vermişti ancak bir türlü element büyülerini yapamıyordu.

Babası istediği elemente çok azda olsa hükmedebiliyordu ve oğlunun onu dahi yapamamasını hakaret olarak görüyordu, Tom biliyordu ki babası daha fazlasını isteyecekti.
O, Babasından sadece iğreniyordu.

Gökyüzünde ise işler daha normaldi. Prenses Elata annesinin hükümdarlığını bitirmek üzereydi, annesinin meclisinde ki çoğu üye güçlerini kötülüğe bağlamıştı.

Kötü tarafa geçmek büyü dünyasında olduğu kadar kolay değildi. Tüm güçlerinin yarısını güç kristaline adamak zorundaydın ve eğer ihanet edersen kristal senin ruhunu alıp, sonsuza dek evrenden silerdi.

Prensesi iyilik tarafındaki kişiler dahi örnek alıyordu.
Çoğu ömrünü iyiliğe adamış kişilerin çocuklarıydı ve prenses Diandra'ya bağlılardı.

Çünkü düzeni bozardı düzensiz olan...

kraliçeye hizmet eden herkesin öz çocukları 16 yaşına basar basmaz onun tarafına geçmek için bekliyorlardı. Bu Diandra'nın gururunu okşasa da taviz vermiyordu.

Gökyüzünde çocuklar 16 yaşına kadar güçlerini asa ile öğrenirdi. Kanatları on altıncı doğum günlerinde çıkan çocuklar, güçlerine de kavuşuyorlardı.

Prenses Diandra diğerlerinden farklı olarak 11 yaşında yapmıştı bunu bu yüzden halk tarafından herkes ona Diandra derdi, bir çeşit ilah olarak görüyorlardı onu.

Diandra on altı yaşında adına Darchelle'yi ekledi. Bazı kişiler ondan ve güçlerinden o kadar korkuyorlardı ki sadece kötülüğün prensesi diyorlardı.
Darchelle bundan onur duyuyor, korkulmaktan zevk alıyor, daha fazlasını istiyordu.

"Prenses Elata?"

"Ne var Jack?"
Soğuk sesi ile tahtında oturmuş, az önce kendi meclisinin üyeleri ile yaptığı toplantıyı bitirmişti.

Kendince yeni fikirler üretiyordu, simsiyah omuzlarını kapatan derin göğüs dekolteli aynı zamanda derin yırtmaçlı ayak bileklerine kadar gelen elbisesi ile parşömenine not alıyordu.

Sağ kolu olan Jack onu sürekli bu zamanlarda rahatsız ediyodu ve her an onu öldürebilirdi ancak ondan başka sağ kolu olma görevine layık kimse yoktu etrafında. Bunda Jack'in yıllardın tüm kahrını çekmesinin de katkısı vardı tabii...

"Size büyü dünyasından, yeryüzünden bir mektup var?"

"Ne! Ver şunu."
Hızla tahtından ayağa kalktı Darchelle, ellerini Jack'in boğazına götürdü ve tek bir haraketle onu boğmaya başladı.

"Konuş derhal!"
Sesi tüm sarayda yankılanırken elini indirdi. Genç adam zorla nefesini topladı ve son gücüyle konuşmaya başladı.