•10• dördüncü efsane

553 67 75
                                    

Sözlerimden sonra oda da bulunan herkes gülmeye başladı bense gayet ciddiydim.
Hera ve Artemis yüzüme acıyarak bakıyorlardı. Yüksek ihtimalle aptal olduğumu düşünüyorlardı. Hera'nın benden utanma düşüncesi gülme istediği yaratsada göz devirmekle yetindim.
"Dostlarım! Lütfen gülmeyin ve küçük hanıma söz hakkı tanıyın."

Bunları derken bile beni alayla inceleyen Zeus'a baktım.
Yüzümdeki ciddiyeti görüp kendi yüzüne de en sonunda ciddiyet takmıştı. Diğerleri ise gülmelerini ancak ondan bir kaç dakika sonra durdurabilmişlerdi.

"Nedir kendini bu kadar üstün görmeni sağlayan küçük bayan? Anlatta bizde bilelim?"
Arkasına yaslanmış ve sözlerindeki ciddiyetin aksine sesinde alayı konuşturmuştu aynı alayla cevabımı geciktirmedim.

"Kendimi üstün görmüyorum zaten sizden üstünüm."

"Bunlar çok iddialı laflar umarım kanıtlayabilirsin."
Odaya girdiğimden beri ilk defa konuşan Hera'ya döndüm ve sahte bir merakla konuştum.

"Yeni kehaneti Zeus dışında hiç biriniz bilmiyor musunuz? Garip..."

"Ne kehaneti?"
Kaşlarını çatmış bir biçimde soran, evrendeki en güzel tanrıça olarak bilinen Afrodit'e döndüm.

"Basit bir kehanet nasıl seni böyle konuşturabilir?"
Poseidon'un  konuşması ile diğer tanrılardan onaylar biçimde mırıltılar çıktı. Zeus ise kaşlarını çatmış inanmaz bir biçimde bana bakıyordu.

"O zaman benimle tanışsanız iyi olur! Ben evrene hükmeden elementlerin ve kainatın tanrıçası Darchelle Diandra Elata! Memnun olduğum pek söylenemez ama idare edersiniz."

Sözlerim salonda bomba etkisi yaratırken konuşmaya devam ettim.
"Hala beni kovmak istiyor musunuz? Veya beni ülkemden uzaklaştırmak? Yoksa evrenin görüp görebileceği en büyük savaşı başlatmak mı istiyorsunuz?"

Herkes kendi aralarında fısıldaşırken zeus donup kalmış gibiydi.
"Demek... Demek kitaplarda yazan çocuk o..."

Hades ürperti ile konuşunca salondaki fısıldaşmalar artmaya başlamıştı. Bense yarattığım kaosu büyük bir zevkle izliyorum.

Şey... ben on bir büyük tanrı ve tanrıça artı tanrıların tanrısı Zeus'u birbirlerine düşürdüm ama çok önemli değil!

Riddle bunu görse eminim benimle gurur duyardı. Aslında onun benimle gurur duymasına ihtiyacım falan yoktu ancak yeryüzündeki en güçlü kişinin oğlu benimle gurur duyunca istemeden insanın hoşuna gidiyordu.
"Bu ne cürret!"

"Zeus... Sakin ol."

"Sen karışma Hera!"

Noldu? az önce aşağılıyordun beni adamı böyle kapak ederler.

"Yalan söylemiyorum ve sizde adınız kadar biliyorsunuz bunu! En başından beri biliyordunuz benim kainat tanrıçası olduğumu, bu yüzden hiç bir kitapta dördüncü efsane yok! Ben ve benim gücümden korkuyorsunuz çünkü!"
Hiddetle ayağa kalktım ve bağırmaya başladım, Aynı şekilde Zeus'ta ayağa kalktı. Diğerleri ise ağızlarını dahi açmaya çekiniyorlardı.

"BU.. BU.. BU NE CÜRRET! BENİMLE BÖYLE KONUŞAMAZSIN BEN TANRILARIN TANRISI ZEUS'UM"

"Sen Zeus'sun da ben kimim? Bu zamana kadar adım dahi geçmedi çünkü sen engel oldun. İstersen tanrıların tanrısı değil evrendeki tek tanrı ol ben senden güçlüyüm."

"KES SESİNİ!"
onun aksine yerime oturup sakin sakin konuşmaya başlamam daha da sinirlenmesine neden olmuştu. Tam tekrar konuşacakken arkadan naif bir ses geldi, Hera'nın sesi.

Rule Over - T.M.RWhere stories live. Discover now