•7• üç efsane

650 70 50
                                    

-hikayede geçen mitolojik terimler gerçek olsada bazıları hikayenin konusuna göre değiştirilmiştir-

"Darc ben yine anlamadım."

"Draco! Bir milyon kez anlattım!"

"O zaman bir milyon birinci kez daha anlat?"

Derin bir nefes aldım ve sakinleşmeye çalıştım.
Malfoy kütüphanesindeydim ve bir kaç kitap araştırmıştım birde rüyalarımı yazmış önemli yerleri çizmiştim, aslında bakarsak rüyalarımda önemli olan pek fazla bir şey görmemiştim?

Sevgili paralel evrendeki ben biraz daha açıklayıcı olsaydın keşke...

"Bak son kez anlatıyorum. İlk başta lordun malikanesini gördüm hani çocukları ile kaldığı, orda lord Rowena Ravenclaw'ın yaptığı laneti bozmak için eski ritüellerle bana bir mektup yolluyordu ve bende-"

"Haa şimdi anladım! Orda ki ritüeli uygulayacaksın! Nasıl bir ritüeldi ki?"

"Merlin sonunda! Emm... şöyle bir sorun var ritüeli görmedim, sadece lordun düşüncelerini duydum..."

Onunda zaferle aydınlanan yüzü benim gibi soldu. İşimiz çok zordu ancak Kimse bana kolay olacağını söylememişti, böyle bir beklentim doğal olarak yoktu.
"Okul yarın başlayacak ve elimde nerdeyse hiç bilgi yok!"

Kafamı sinirle masaya vurdum, çok bunalmıştım tam 3 gündür uğraşıyordum ancak elimde bir kaç ufak bilgiden başka bir şey yoktu.
"Okulda yasak bölümde araştırma yapmalısın. Babam kehanetlerle ilgilenmez biliyorsun, Burada da doğal olarak o tarz kitaplar bulamazsın..."

Bende bunu biliyordum ancak profesörlerden defalarca belge istememe rağmen hiç biri vermemişti.
"Yasak bölüme giriş iznim yok Draco..."

"Sen salaksın hemde süzme salak."

"Ben Bir şey mi kaçırdım?"

"Hani voldemort, KOSKOCA VOLDEMORT SİHİR DÜNYASININ SAHİBİ VOLDEMORT ve onun oğlu sana yardımcı oluyor ya, hani müdür Snape onların tarafında ya zekânı kullansan az bir şey..."

"Haa..."
Haklıydı, Tom riddle istese eminim benim için izin kağıdı alabilirdi,
Aptal kafam!

"Efendi Malfoy ve efendi Elata, bay ve bayan Malfoy sizi akşam yemeğine bekliyor..."
Ev cini dobby çalışmamızı böldüğünde iki saniye bakıştık sonra yemek odasına gitmek üzere kütüphaneden çıktık.

Yemek odasına vardığımızda Cissy ve Lucius yerlerine oturmuş bizi bekliyorlardı, bir klasik tek bir üye eksikse yemeğe başlanmaz adlı Malfoy kuralı daha...

"Yarın okul var sabah sekizde hazır olun. Olmazsanız da okulu unutun."
Lucius'in Her zaman ki ciddiyetine göz devirdim ve yerime geçtim.

"Baba Lucy o nasıl okula gidecek."

"Lalin ile okula gidecek onlar Draco." Cissy oğluna gülümseyerek cevap verdi lucius ise takmamıştı bile...

Sıkıcı düzeltme aşırı sıkıcı yemek sonrası izin alıp odama gittim.
Kütüphaneden tanrı ve tanrıçalar hakkında bir kitap almıştım, ben tanrıça Hera'nın soyundan geliyordum öyle değil mi? Ve benimle alakalı illaki bir şey olmalıydı.
Ağır ağır sayfalarda gezindim, tek bir kelime dahi atlamadan okuyordum.

"Tanrıça Hera, Yunan mitolojisinde Zeus'un eşi ve ablası olan tanrıçadır. Babası Titanlardan Kronos, annesi Rhea'dır. Olympos tanrıları arasında kraliçe vasfına sahiptir ve Evlilik ile doğum Kraliçesi / tanrıçası olarak anılır."

Zeus ile evliyse ve ben iblisin çocuğuysam Hera Zeus'u aldatmış mı oluyordu? İyide neden?

Kendisi evlilik tanrıçasıyken neden evliliğine ihanet etmiş olabilirdi ki?
Sayfalarını hızla çevirdim ve devam ettim.

" ... Zeus tanrıça Hera'nın üzerinde -tıpkı pek çok kadın tanrıçada da olduğu gibi - gücünü kullanmaya çalışır, fakat Hera böylesi bir birliktelik istemediğinden emindir.

Hera'nın reddi üzerine Zeus, kılık değiştirerek tanrıçanın yanına gider. Onun yanında fırtınaya yakalanıp hasta düşmüş bir guguk kuşu suretinde belirir. Kuşun durumuna üzülen Hera onu kucağına alarak göğsüne bastırır. Zeus bu esnada kendi suretine geri döner ve Hera'ya tecavüz eder.

Bu saldırının ardından Hera ile Zeus evlenir, bu evlilik 'Kutsal Evlilik' olarak adlandırılır. Hera düğünden sonra Olympos tanrılarının kraliçesi olarak kabul edilir.

Hera tecavüzün intikamı olarak yıllar sonra üç büyük iblisten, ikinci iblisle zeus'u aldatır. Bu aldatma sonucu doğan bir kız çocuğu bilinir bu çocuk öyle güçlüdür ki evrende ona karşı koyabilecek tanrılardan başka hiç bir varlık bilinmemektedir."

Bu durumda Zeus benden nefret ediyor... Çünkü kendi yarattığı saf kötülükle karısı onu aldatıyor ve bundan nerdeyse onun gücüne eşit bir çocuk doğuyor.

Kitapta sayfaları hızla çevirdim daha fazlası olmalıydı, olmak zorundaydı!

"Efsane 1,

Zeus aldatmanın intikamı olarak tanrıça Hera'yı lanetledi ve kendinden olan çocukları da dahil hiç bir çocuğu ile görüşememesini sağladı.
Hera'ya ve çocuğa hizmet için gökada verildi.
Zeus ve ona itaat eden diğer tanrılar çocuğu tanrıça olarak kabul etmedi ve İsyan çıkardı.

Efsane 2

Zeus, ölüler diyarının kraliçesi tanrıça Hel ile anlaşarak hera'nın soyundan gelen tanrıçayı gökyüzüne hapsetti ve onun emrine yüzlerce peri verdi.
Ancak iblisten doğan çocuğu lanetlendi ve kızın kendi yaptığı bir hata sonucu evrenden varlığı tamamen silindi.

Efsane 3

Zeus tanrıça Hera'yı sarayından kovdu bunun üzerine tanrıça Hera gökyüzüne yerleşerek ordaki perilere liderlik yapmaya başladı ancak zeus'un laneti kızının üstünde oldu..."

Üç efsane...
Üçü de birbirinden korkunç...

Pekala ikinci efsane bana haber gönderen, paralel evrendeki benim yaşamış olduğu efsane.
Bu mantıkla ilerlersek diğer iki efsaneden biri de benim gerçekliğimin efsanesi olmalıydı.

Sayfalarda biraz daha gezindim ancak benim Hakkımıda başka hiç bir şey yoktu.

Her ne kadar sinirlensemde onlarca tanrı ve tanrıça içinden varlığından bile emin olunmayan bir çocuğu yazmamaları normaldi.

Kitabı kapattım ve efsaneleri not aldım. Riddle ile ne zaman konuşabilirim bilmiyordum ama bana yardım edecekti.
Yani, umarım.

Zeus Hera'ya aşıktı veya takıntılıydı her neyse ve Hera'ya zorla sahip oldu
Çünkü o tanrıların tanrısı Zeus ve her şeyi yapma hakkı var!

Hera yani tuhaf ama annemse intikam olarak yıllar sonra onu aldatmıştı, hemde dünyadaki en saf karanlıkla...

Ayrıca mitolojiye göre Zeus ile Hera kardeşti aynı zamanda Zeus benim annemin kardeşi oluyordu?

Ha birde ne kadar önemli bilmiyorum ama benim tanrı olan abilerim falan var.

Belki bir ritüel yardımıyla Hades ile iletişime geçebilirdim, kendisiyle aynı kanı taşıyordum ve yardım etmesi gerekirdi...

Eğer olympiakos'a gidebilirsem gökyüzüne de gidebilirdim. olympiakos dağına çıkıp gerekli ritüeli yapabilir sonra yardım isteyebilirdim?

Görünüşte mantıklı bir plan olsada yapmam gereken ritüeli bile bilmiyordum. hatta ritüel olduğundan bile emin değildim belkide asla gidemezdim?

"SEVGİLİ PARALEL EVRENDEKİ BEN BİRAZ YARDIMCI OL BANA!"
Cevap gelmeyeceğini bilsemde bağırdım, Rahatlama seansı gibi gibi...

Aklımdaki deli düşünceler eşliğinde uykuya daldım, hayatım daha ne kadar karmaşık olabilirdi ki?

Rule Over - T.M.Rजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें