CÜRETKAR ~ SONSUZU YAŞAMAK | +18

4. Bölüm: ''TEHLİKELİ BİR KADIN''

Mirasın adı, Zenbar Elendes.

''Ölüyle ölündüğünden beri.'' Dedim soğukkanlılıkla. ''Bir ölüye ölmemesi için saatlerce yanı başında ölme diye yalvaracak kadar yaşamadığımı anladığımdan beri. Uzhan Elendes'in-''

Bedenimi geri çekti ve beni tekrar duvara itti, nefesim tıkandı ve öksürdüm. Kaburgalarım çarptığı duvar yüzünden sızlarken yüzüm duvardan dolayı çizilmişti.

''Babamın adını ağzına alma.'' Dedi öfkeyle. ''Ölü ya da diri, Ring'te kimse kimseye adıyla seslenmez. Ölüler bile.''

''O benim hocamdı. Ben onu Ring'te değil okulda tanıdım!''

''Sonsuzu Yaşamak.'' Dedi yavaşça. ''Sistemden izinsiz aldığın dövme, bilet babamındı. Bu da mı tesadüf? Yoksa kusursuzca planladığınızı düşündüğünüz bir Norm oyunu mu?''

''Norm'la bir bağım yok!'' diye bağırdım. ''Onu bilerek aldım çünkü bileğinde o dövme vardı. Ölürken de söylediği son şey, sonsuzu yaşa oldu.''

Beni bıraktığında gözlerimi yumarak ona doğru döndüğümde aramızdaki mesafelerin değişmediğini gördüm.

Elimi onun göğsüne koyarak kendimden uzaklaştırmak istediğimde eli bileğimi tuttu ve elimi çekmeme izin vermedi.

''Nasıl öldü?''

''İkinci kattan camların üstüne düştü, karnı delindi ve kendi kanında boğuldu.''

İfadesi sarsılır gibi olduğunda onun üzülebileceğine ihtimal vermek istedim lakin bu mümkün olmadı.

''Buradan git.'' Dedi yavaşça. Gözleri dövmeme kaydığında beni ve kendisini kışkırtırcasına parmaklarını tenime sürterek göğüs dekoltemi örttü. ''Terk'ten ayrıl, gölgen yollarıma düşmesin. Gölgen Terk'in bir taşına bile değmesin.''

Ondan uzaklaşmak yerine ona daha da yaklaştım. ''Terk benim.'' Dedim yavaşça. ''Terk benim evim, ben terk edildim. Ailem yok. Ben buradan gitsem, başka bir bölge beni kabullenmez kusar.''

''Gitmezsen Terk'te kusacak.'' Dudaklarını yaladı. ''Buraya karanlık çöktüğünde sokaklar benim adımı fısıldar, gündüz güneşten saklandığın her yer benim gölgem altında. Gölgesiz kalırsın.''

''Umurumda dahi değil.'' Dedim yavaşça. ''Çünkü sen kendi ayaklarınla bana geleceksin. Çünkü arkandan gelen pisliğin varlığını ve büyüklüğünü sadece ben biliyorum.''

''Kapını çalarsam yüzüme bir yumruk at olur mu? Rüyada uyanayım.''

Güldüğümde benden uzaklaştı ve arkasını dönerek çıkış kapısı olan kapıyı açtı.

O kapıyı çalacaksın ve sana yumruk atan ben değil yine sen olacaksın.

''Git Vasmina.'' Kapıdan dışarıya baktım, merdivenler vardı. ''Buraya senin gibi kızlar sadece dövme yaptırmak için gelirler, Ring sizin gece sütünüzü içtikten sonra uyuyacağınız bir yer değil.''

''Buraya sadece eğlenmek için geldim,'' kocaman bir palavra ve o da bunu biliyor. ''Sen her gelen müşterini kedine mi parçalatırsın?''

''Canım isterse?''

Kaplan üzerine doğru hareketlendiğinde yana doğru yavaşça adım attım. Buradan çıkmam gerekiyordu, buradan Elendes'in Mirası ile çıkmam gerekiyordu.

Onu küçümsercesine konuştum, ''Gerçekten Uzhan Elendes'in arkada bıraktığı miras bir harabe miymiş?''

''Hayır izafiyet teorisini biliyor.'' Deyip çenesiyle işaret etti. Beni kovuyordu.

Albert Einstein İzafiyeti şöyle tanımlar: elinizi bir dakika fırına koyun, bir saat gibi gelir. Güzel kadınla bir saat geçirin, bir dakika gibi gelir. Lakin bilimsel olarak tanımlarsak zaman, mekan ve hareket birbirinden bağımsız değildir, izafi olarak uyum içindedir. Zaman cisimle, cisim zamanla. Hareket mekanla ve mekan hareketle...

Ve dediği gibi. Kaç dakikadır buradaydım bilmiyordum ancak onun yanında aldığım soluklar ömrümü tüketiyor gibi beliyordu. Zaman akmıyordu, zaman büyük bir hızla tükeniyordu ve beni tüketiyordu.

''Senin için soba olduğumu mu ima ediyorsun?'' kapıdan çıkarken göz göze geldik.

''Beni o sobanın içine atıp yakacak kadar tehlikeli bir kadın olduğunu ima ediyorum.''

🌙

Eee?

Uzhan Elendes hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum?

Sizce yok edilmesi için gönderilen şeyi yok edebilecekler mi?

Sonsuzu Yaşa kelimesinin anlamını ne olarak düşünüyorsunuz?

Peki ya işin içine karıştırdığım fizik????

Biliyorum kısa, bölümler çoğunlukla bu şekilde olacak ve her hafta 2 BÖLÜM GELECEK. Pazar ve çarşamba.

Bir saniyenin önemini bilin, zamanı çağlara ayırın ve her dönemde devrimler yaratın.
Sizi seviyorum.
-yas ve yük