33.BÖLÜM: HAYAT BİR UMUT

1.3K 48 10
                                    

Bir ateşe atılıyordu insan. Sebebi belirsiz, geçmişten günümüze gelen,ve bu süreçte daha da keskin  olan gerçekler günün birinde öyle bir çarpıyordu ki insanın suratına... bir tokat yemekten farkı yoktu. Yine aynı şekilde içini sızlatıyordu,canını yakıyordu. Hayatın birer geçmişi taşıyan varlık olarak görüyordu. Gerçekler acıdır derler ya hani tam da o durumdu.

Gerçekler daima acı getiriyordu. Huzur getiren tek bir gerçek yoktu şu yalan dünya da. Boğazı düğümleniyordu insanın.. kalp atışları duyduğu acı gerçekle öyle bir atıyordu ki bir an göğsünden çıkacakmış gibi hissettiriyordu bu his. Öyle böyle değildi... bu dünya da gerçekler kadar da can yakıcı hiçbirşey yoktu.

Dudaklarımda histerikli bir gülünç kaçtı. Adeta deliriyordum.. akan göz yaşlarımla birlikte inanamazmışcaısna kafamı her iki yanıma sallayıp sertçe önüme düşen saçları iki elimle kaba bir şekilde arkaya attım. Duyduklarımı doğru duymadım diyerek yalanlamak istiyordum ama karşımda dikilen bu kız bana gerçekleri vurmak istermişcesine yüzüme bakıyordu. Acıyla dudaklarımdan kaçan hıçkırıkla kafamı sertçe iki yana salladım. "Yalan söylüyorsun!" Kendimi bir anda bağırıken bulmuştum.

Yalan söylüyordu.. canımı yakıyordu. Eğer böyle birşey olsaydı hayatıma aldığım sevdiğim adam benden böyle bir gerçeği saklamazdı. Bizi ilgilendirmiyor demezdi. Bütün gerçekliğiyle tam dibimde bitecek son adım atarak beni omuzlarımdan geriye doğru itti. "Ne sandın? Sevgili babacığın sana ilk defamı yalan Söyledi! Alışacaksın anladın mı sende benim gibi bu gerçeğe alışacaksın!" Diyerek bağırmasıyla iki elimi sertçe kulağıma bastırarak,"Sus!!" Diyerek ağlamaya başladım.

"Yalan söylüyorsun Sus!!"

"Susmiyacağım! Dedim ben sana Rüya yüksel. Bu gece ben konuşacağım,sen susacaksın. Gerçeklerden bu kez kaçmana izin vermeyeceğim! beni görmezden gelmene yine bir hiçmişim gibi davranmanıza izin vermiyeceğim! Bende o adamın kanındanım canındanım. Benimde gurum var, kalbim var.. Bende üzülüyorum bende kırılıyorum! Ben de ağladım senin gibi." İçinde biriktirmiş olduğu gerçekleri sanki kusuyordu yüzüme. Kalbimdeki ağrı şiddetini artırırken bacaklarım beni daha fazla taşıyacak gibi durmuyordu.

Titreyen ellerimle saçlarımı kavrayıp başıma baskı uygulayarak hemen yanımızda olan banka kendimi güç bela atarak başımı yere doğru eğdim. Aslı hemşire benim... Benim kardeşimdi. Bütün gerçekliğiyle dikilmişti önüme. Bugüne kadar hiçe sayılmanın cezasını bana kesmişti. Onun canı ne kadar yandıysa o da benim canımı yakmıştı. Tıpkı onunda benden aşağı kalır yanı yoktu. İkimizinde bedeninde derman kalmamıştı.

Bedenini aynı şekilde banka bırakmasıyla ağzımdan kaçan hıçkırıklara mani olamıyordum. Onun sertçe inip kalkan göğsünden ve sertçe soluk vermesinden öfkesi anlaşılıyordu. Bende bu hikayede masum taraftım.. bende bugüne kadar bütün doğrularla büyümedim ki? Kime böyle bir sahne sunulmuştu?bana böyle bir gerçek atılmıtı da benmi geri tepmiştim. Gecenin  sessizliğinde dolunayın kasvetli ışığı yüzümüze atarken, ağladığım için gözlerim kızarmıştı ve bu ışık artık bana eziyet gibi geliyordu. Başımı kaldırıp gözlerime işkence çektirmek istermişcesine aya bakarak, "Neden kandırılıyoruz?" Diyerek bir cümle çıktı dudaklarımın arasında.

İkimizde artık birbirimizin sessizliğine acılarına kanat gerip sakinleşmiş ve biraz daha kendimize gelmiştik. Hala inanamıyordum. Bir kardeşimin olacağını söyleselerdi şakası bile inandırıcı değil diyerek geçerdim ama hayat yine bizi çelişkilere sürüklemişti. Yine doğrular çatır çatır çarpmıştı suratıma. "Bilmiyorum." Kısık bir tonla konuşmasıyla bakışlarını yere sabitledi. "Babamızın ilk hastaneye geldiğinde bende yıllar sonra gördüm. O halde kanlar içerisinde sedyede yatınca bir parçam kopmuş gibi hissettim. Ne kadar da beni hiçbir zaman kızı olarak görmese de ben onu hiçbir zaman babam gerçeğinden yok saymamıştım. Çabaladım ama başaramadım. Birazda senin canın yansın istedim. Sen gelince tanıdım seni. Hem özlemle dolmuşken hemde öfkeliydim sana." Demesiyle aniden ona dönüp, "Hiçbirşeyden haberimin olmadığını bile bile bir insan içinde nasıl bir öfke besler?" Diyerek sordum öfkeyle.

YASAK AŞK |öğretmenim| TAMAMLANDI✔Where stories live. Discover now