30.BÖLÜM: TARTIŞMA

1.3K 48 15
                                    

Şu ortada tek bir gerçek vardı ben Buğranın sevgilisiydim. En azından onun sevdiği kızdım. Oraya gidip neyden bahsettikleri hakkında bilmek en doğru hakkımdı. Kimi kandırıyorum ki ben? Bu şuan karşılaştığım manzara ne o Açel denen kızın Buğranın yanında olması gibiydi. Nede o evinde ki kız. En azından biri kuzeniyken diğeri de beni unutmak istediği için yaptığı bir hata.

Hepsine tamamım. Ama şuan bu kızın derdini dinleyip iyiki varsın demesi benim için bardağı taşıran son damlaydı. Yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyorum ama içimdeki öfkeyi bastırmaya çalışıyordum. Yanlarına adımlaya başladım. Nolursa olsun Buğra benimleyken başkasının dert ortağı olamazdı. Aynı manzarayla o karşılaşsa şuan hala orada oturuyor olamazdık. O kızın tarafında gelip durduğumda ikisinin de bakışları bana kaydı.

"Rüya?" Bunu söyleyen tabiki HOCAMDI!

HOCA!

Sakin olmalıyım... "Ben kalkiyim ne iyisi." Diyerek ayaklanan kızın omuzlarından baskı uygulayıp kalktığı banka geri oturttum. "Yoo bence kal sen. Sizi bölen benim tatlım" samimiyetten en uzak bir tonlamayla konuşmamla O Aslı denen kız bana kararsızlıkla bakmayı sürdürdü. Buğranın yüzüne bakmıyordum bile.

"Kusura bakmayın siz konuşun ben hiç gelmemişim gibi." Diyerek zoraki gülümseyerek arkamı döndüm ve hastaneye doğru adımladım. "Rüya bekle!" Arkamdan seslenmesini bu kez gerçekten hiç umursamadım. Taki kolumu tutan eline kadar. Adımlarım onun tutuşuyla durdu ve sertçe ona döndüm. "Noluyor? Ne bu hareketler?" Diyerek sormasıyla dudaklarımda keyiften uzak bir gülüş oluştu.

"Sadece konuşuyorduk yanlış anlama."diyerek tekrar konuşmasıyla kolumu kendime çekip, "Bende onu diyorum ya işte. Gidin konuşun  hocam ben yokmuşum gibi hiç gelmemişim gibi." Sinirle tekrar adımlayacaktım ki bu kez sertçe kolumdan tutup, "Yaptığın ima ağır!"Diyerek öfke ile konuştu. Bağırmıyordu ama ses tonu ve yüz ifadesi bunu gösteriyordu.

"Ben bir ima yapmadım. Sen o İmayı kendin kurdun." Derin bir nefes alıp elini sertçe saçlarından geçirerek, "Alt tarafı kız sadece kendini iyi hissetmediği için derdini açtı bana." Diyerek konuşmasıyla dudaklarımda istem dışı bir gülüş kaçtı. Bilerekmi yapıyordu anlamıyorum ama şuan delirmek üzereydim. Kolumu bu kez öyle bir çektim ki kendime bir daha tutmaya cesaret edemezdi.

"Git! Dinle o zaman o kızın derdini. Niye yanıma geliyorsun ki?" Bu cümleden sonra kalbime giren ince sızıyla derin bir nefes vermemek için kendimi çok zor tuttum. Yüz ifadesi anında değişik bir hal aldı. Üzerime bir adım atıp, "Dinlemeden yargılıyorsun. Pişman olacaksın küçük." Kırıldığını belli edercesine konuşmasının ardından onu dinlemem gerektiğinin farkına vardım. Derin bir nefes verip, "Peki. Anlat o zaman ne anlattı o kız sana? Derdi neymişte benim sevgilime açıyor?" Yüz ifadesinde sert bir hal oluştu ve bir adım geri gidip,"Bunu isteme benden. Anlatamam." Duyduğum kelimelerle adeta şoka girmiştim.

Benim sevdiğim adam hiç tanımadığımız bir kızla dertleşiyor ve bana anlatamam diyor. "Peki. O zaman Buğra soykan! Bana beni dinlemeden yargılama demeden önce iki kere düşün!! Anlattığın tek şey beni suçlaman! En başından da dediğim gibi git bekletme bak şuan seni bekliyor." Dedim ve elimi omzuna koyup biraz geri iterek arkamı döndüm.

Sinirden ağlamak üzereydim. Üst kata çıktıktan sonra direk gördüğüm lavaboya girdim. Kapıyı sertçe kapatmamla lavabodaki bazı kişiler bana dönmüştü. Şuan umursayacağım en son kişi bile değillerdi. Musluğu açıp soğuk suyu bir kaç kere yüzüme vurdum. Boynumu ıslatıp topuzumdan taşan saçları toparlamak için tokayla tekrar sıkı bir topuz yapıp lavabodan çıktım.

Önüme çıkan Özgeyle irkilip bakışlarımı yüzüne çıkartım. "Noluyor kızım ne bu hal?" Bu kez endişeyle değilde öfkeyle sormuştu. "Yok birşey."diyerek yanından geçecektim ki izin vermeyip,"Var birşey. Sen sinirlenince gözlerin kızarıyor? Noldu bu kadar seni öfkelendiren?" Haklıydı ağlamadığım için bütün göz yaşlarımı içime akıtıyordum. Sinirlendiğim de ağlamaktan nefret ediyordum.

YASAK AŞK |öğretmenim| TAMAMLANDI✔Where stories live. Discover now