26.BÖLÜM: ZAMAN İYİLEŞTİRİR Mİ?

1.9K 64 9
                                    

DİĞER BÖLÜMDE İTHAF İSTEYEN İŞARET BIRAKSIN! SIRADAN GİDİP HERKESE İTHAF ETMEYE ÇALIŞACAŞIM❤

***

Zaman içinde beklediğiniz çok şey olur. Zamandan beklediğiniz, hayal ettiğiniz anlar çok vardır. Ve bu sadece bir zaman diliminde gerçekleşmez.. bu tür herşeyin gerçekleşmesi için koca bir zaman mühletine ihtiyacımız vardı.

Tamamen sırımsıklaktık. Ne o konuştu ne de ben. Beni yalnızca çakan şimşeklere, atan yağmur damlalarına karşı savunurmuşcasına kolları arasına almıştı. Elimi yavaşça göğsünden çekip, kendime engel olamadan başımı daha çok bastırdım göğsüne. Ne ara bu hale gelmiştik? Ben sürekli ona uzaktan aşık olup,uzaktan param parça olurken, onun bana karşı olan hislerini göremeyecek kadar kör olmuştum.

Daha çok hızını artıran yağmurla yavaşça ondan ayrılıp, geri gittim. Bakışları sert ve duygusz görünse de az önceki söyledikleri aslında bunun bir önemsiz olduğunu gösteriyordu. Öğretmenim de beni seviyordu işte. "Üşüdün mü?" Diyerek sormasıyla aslında baştan beri tir tir titriyorken, onun kolları arasında içimin sıcacık olduğunu söylememiştim.

Kafamı olumsuzca sallayıp, "Hayır." Dedim ve ifadesizce gittikçe seviyesinin arttığı denize baktım. Atan yağmur damlaları o kadar şiddetliydi ki denizin seviyesi neredeyse taşmak üzereydi. Gözlerim etrafta dolaştığın da bizden başka kimsenin olmadığını görünce açıkçası biraz şaşırmıştım. Yağmuru sevmeyen insanlar bu kadar fazla olamazdı!

"Gel araba şurada." Diyerek benim ne cevap vereceğimi bile düşünmeden direk büyük elleriyle küçük ellerimi tutup bizi arabaya doğru adımlattı. Kıvırcık saçlarım tamamen ıslaktı ve hepsi düz bir hal almıştı. Beni yönetmesine izin verdim ve arabasına bindik. Oda hemen sürücü koltuğuna binip direk arabayı çalıştırdı ve klimayı son dereceye verip, "Isınırsın şimdi." Diyerek bu kez omuzlarında ki siyah deri ceketi çıkartı. Tek hamlede omuzlarıma bırakıp önüne döndü. Kendisi kısa kolluyla kalmıştı.

Bakışlarımla onun da üşüyeceğini söylemek istesem de hemen vazgeçip önüme döndüm ve montu kollarımdan geçirip üzerime giydim. Arabayı mahalleye doğru sürmeye başlarken ne o konuştu ne ben. İkimizde hiçbirşey söylemedik. Aslında benim son olarak 'Olmaz' dediğimi pek umursamamıştı. Kim ne der diyecek diyerek düşünmem lazımdı.

Başımı hafif yan yapıp ona baktığımda belirgin olan elmacık kemikleri fazlasıyla belirginleşmiş ve dişlerini sıktığı o kadar belliydi ki burada sadece kendini yiyip bitiren ben değil oda o haldeydi. "Neden şimdi? Neden bugün söyledin yani?" İçimde biriken soruların en önemlisini ona yönetmemle bakışları kısa bir anlık bana kaysa da tekrar önüne dönüp, "Bilmiyorum. Zamana bıraktım aslında herşeyi. Bugün o okulun bahçesine girdiğim de adımlarım geri geri gitti. Senin nefes aldığın yere geldim ve bende o an nefes aldım." Aslında kısa bir cevap verir susardı diyerek düşünmüştüm lakin benim aksime içinden geçenleri bir kaç cümleyle anlatmıştı. Karma karışık duygular içerisindeydim.

Daha düne kadar beni sevsin diyerek ağlayan sen değilmiydiniz diyeceksiniz belki ama o beni sevince birşeyler oluyordu sanki. Evet mutluydum. İçimden deliriyordum ama düşünülecek çok şey vardı aslında. Bende sadece bu anın tadını çıkartıp, sormak istediğim soruları, bilinmezlikle çakıştığım soruları kafamda bir sineye çekip geldiğimiz eve baktım. Karşı karşıya olduğu için apartmanlar ikimizde birbirimize döndük.

"Eve git üstünü değiştir kitaplarını al bana gel."diyerek kesin bir dille konuşmasıyla birşey demeden arabadan inecektim ki bileğime dolanan eller inmeme izin vermeden,tekrar ona döndüm. "Birşey söyle. " Diyerek üzgünce sormasıyla, olumluca kafa sallayıp, "Gelirim. Artık annemin gönlünde nasıl bir yer aldıysan kadın hiçbirşey sorgulamıyor."diyerek küçük bir kız çocuğu gibi mzmızlanarak konuştum. Yoldan beri kasılan yüz çenesi konuşmamın ardından gevşedi ve hafif dudakları iki yana kıvrıldı.

YASAK AŞK |öğretmenim| TAMAMLANDI✔Where stories live. Discover now