۵14۵

1.9K 101 121
                                    

Doruk

Asiye hastahaneden çıkalı, yeni evlerine taşınalı neredeyse bir hafta olacaktı. Yarın akşam için de onlara akşam yemeğine davetliydik.
Evet kulağa şaka gibi gelen ama gerçek olan bir yemeğe davetliydik. Ve ben şuan deli gibi heyecanlıydım. Mesela yarın ne giyeceğimi veya giderken ne götüreceğimi bilmiyordum. Veya kaçra orada olsam. Yok yok böyle olmayacaktı en iyisi gidip sormaktı. Odamdan hızla çıkıp evden çıkacakken annemin radarına yakalanmıştım.

"Doruk hayırdır bu saatte nereye gidiyorsun"

"cevabını bildiğin soruları neden soruyorsun anne"

"oğlum bak 3 hafta oldu neredeyse, tamam hatamı anladım kaç defa özür diledim senden. Affetmiyorsun beni ona da tamam dedim. Ama o kızla görüşmeni istemiyorum neden bunu anlamıyorsun"

"anne asıl sen neden beni anlamıyorsun. Seviyorum ben Asiyeyi sırf bizim kadar durumları iyi değil diye onu hor göremezsin. Hem sevmek para ile alakalı değil yürekle. Benim yüreğim ona vuruldu bu kadar bitti."

Anneme yaklaşık her gece tartıştığımız bu konu artık gerçekten sıkmaya başladı.

"Doruk bak oğlum bunu ilk ve son kez söylüyorum. Sebebi durumları falan değil. Ben babanın aksine kimsenin maddi durumuna bakmam. Sadece bilmediğim şeyler var ve bunu öğrendiğinde canı yanan siz olacaksınız. Bir kere anneni dinle ne olırsun"

Annemin de dediği gibi ilk dega söylediği şey dikkatimi çekmişti. Ama içimdeki ses bunun da oyun olduğunu söylüyordu. Beni engellemek için yaptığı bir şey işte. Anneme anlamsız bir kaç saniye baktıktan sonra kapıdam çıkmıştım. Arabya binip sürmeye başladığımda annemin dediklerim düşüncelerimi kemirmişti. İlk defa bu kadar dürüst ve sakince konuşmuştu çünkü. Bir haftadır neredeyse her evden çıktığımda bu konuşma yapılıyordu ama bugün ilk defa küçük de olsa bir neden söylemişti.
Annem sadece evlerine gidiyorum diye kızıyorken evlerine aldığımız ev hediyelerini duysa demek ki kafayı yerdi. Herhalde eve kitlerdi beni.
Aklıma birden ev hediyelerini götürdüğümüz an geldi. Gerçekten kardeşler olarak hepsi şok olmuştu. En çok sevinen ise küçük emel'imiz olmuştu. Bie çocuğun gülümsemesine sebep olabilmek mükemmel bir histi.

____________________________

Cama attığım 3.taşla nihayet beklediğim yüz perdeyi çekip camı açmıştı.
Asiye şaşkın şaşkın bana bakarken ben kocaman gülümsemiştim. Bir kaç saat önce görmeme rağmen ne kadar özlediğimi fark etmiştim.
Bu kız benim tüm dengemi bozuyordu.

"Doruk senin ne işin var burada"

"ne işim olacak seni özledim"

"yok artık doruk bi kaç saat önce ayrıldık zaten"

"olsun demek ki bana sensiz bir saat bile yaramıyor"

Asiye söylediklerime kocaman gülümsemişti. Işte buna değerdi her şey.

"abinler evde mi"

Asiye başını olumlu anlamda sallayınca bende adımlarımı kapıya doğru atmıştım. Asiye kocaman bakışları ile bana dur desede benim niyetim belliydi.

Kapıyı çaldığımda kapıyı korku dolu bakışları ile Asiye arkasında da kadir şaşkınca Bana bakıyorlardı. Anlaşılan kadir görmeden beni postalamayı düşünen bir adet Asiye vardı.

"Doruk bu saatte hayırdır ne işin var"

Asiye'ye baktığımda bana öfke ile bakıyordu. Bu haline tebessüm etmiştim.

🌼AsDor🌷Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin