۵30۵

1.5K 98 190
                                    

Asiye

Doruk beni yavaş hareketlerle yatağına bırakmıştı. Kendisi de hemen yanıma uzanıp kafasını yatağa koyduğu koluna dik bir şekilde koymuştu. Bende aynı onun gibi yapıp ona doğru dönüp onu izlemiştim.
Birbirimize bir müddet konuşmadan bakıyorduk sadece.
Birde arada gülüşüyorduk. İkimizin de aklına anıların geldiğinde emindim.

"bir öğretmen klasiği ile soruyorum Doruk hocam. Neye gülüyorsunuz söyleyinde bizde gülelim"

Doruk bu dediğime kahkaha atmıştı. O gülerken bende onun güzel gülüşünü izlemiştim.

"demek öyle, tabi hemen söylerim Asiye hocam"

Doruk boşta kalan elini yumruk yapıp ağızının önüne görerek boğazını temizledi.

"aklıma seninle olan ilklerim geldi. Mesela ilk etkileşim anım, sonra ilk hoşlanmam ve ilk defa sana teslim olup aşkımı kabullendiğim an"

Doruk kurduğu cümle ile dikkatimi daha da çekmişti.

"allah allah ne zaman olmuş bu ilker, söyleyin de biz de bilelim"

Doruk hala gülüyordu. Kendisini biraz daha bana yaklaştırmıştı. Sonrada yine konuşmaya devam etti.

"hatırlıyormusun, yengen senle emeli bizim eve getirip babamıb arabasının önünü kesmişti. O zaman yengenin yanında o kadar çok sırıtıyordun ki, ben buraya ait değilim benim burada ne işim var diye bağırıyordun adeta. Dikkatimi çekmişti duruşun. Hele göz göze geldiğimiz o iki saniye, çok farklı bir şey olmuştu. Kulağımda en sevdiğim şarkı çalarken bile onu unutup tüm dikkatimi sana vermiştim. Sana ilk çekilişim o oldu"

Doruğun anlattıklarına şaşkınlıkla bakıyordum. O gün benim için çok kırıcı bie gündü. Yengemin bizi yem olarak kullanıp para istemesi tüm gururumu kırmıştı. Hele ki babamla annemi yeni kaybetmenin acısı varken üzeirmde.

"sonra Oğulcan ve Ömer'in peşine verip evinize geldiğimde, bana haddimi bildirmek için attığın o tokat varya. Benim yediğim ilk tokattı Asiye. Ne anenm ne babam ne de herhangi biri. Kimsenin bana yüksek sesle bile konuşmaya cesareti yokken sen gelip bana, Doruk Atakula haddini bir tokatla bildirdin. Bu cesaretin anlık bir şey mi diye yüzüne baktığımda hala bana dik bakışınla bakman, sanırım o anda o kadar çok ilgimi çekmiştin ki. Herkesten farklıydın. Hani sezen aksunun bir şarkısı varya,
'Adın başka, tadın başka
Sığmıyorsun ele avuca delisin sen
Dilerim ki benle yaşa
Bildiklerin ezber değil, yenisin sen'
O an o şarkı canlandı kulaklarımda"

Doruk anlattıkça bende geçmişe gidiyordum. Benim için çirkin olan o günler onun için meğer ne anlamlıymış. O kadar garip gelmişti ki bunları anlatması.

"yarışmaya gittiğimiz gün, orada yaşadığımız maceralarımız, sonrasında dönerken otobüste o kadar güzeldin ki. Sen yolu izlerken ben seni izlemeye doyamıyordum. Çektiğimiz şampiyonluk selfiesi esnasında yaşadığımı saliselik yakınlık varya. Hayatımda yaşadığım ilk en büyük heyecandı Asiye. Yarışmalar, sınavlar hepsi yalan. O an yaşadığım kalp sarsıntısını daha önce hiç yaşamadım ben. İşte o an anlamıştım. İlk o an başımı arkaya yaslayıp kabullendim. Doruk sen bu kız fena kapıldın geçmiş olsun dedim kendime. "

Doruk anlattıkça sanki bir masal dinliyormuşum gibi gelmişti. Evet çok şey yaşamıştık ve çok şeylere de sebep olmuştu bu yaşananlar. Elimi yanağına koyup baş parmağım ile okşamıştım. O da elini elimin üstüne koymuştu. Elimi tutup dudaklarına götürmüştü. Avuç içimden öpmüştü. Bir adam bir kadının avuç içini öpüyorsa bu ona çok değer verdiği anlamına gelirmiş.

🌼AsDor🌷Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin