Gözlerimi açtığımda ter içinde kalmıştım.
"Bebeğim iyi misin?" diye soran Efe'ye "Kız." diye mırıldandım.
"Efendim?" diyen Efe'ye "Kız olacak," dedim.
Efe'nin gözleri dolarken yatakta doğruldum. En son koltukta oturuyordum.
"Ne ara yatak odasına geldim?" diye sordum.
"Koltukta ağrılar ile uyuyakalmışsın. Rahat uyu diye buraya getirdim," dedi.
"Sağ ol," dedim gülümseyerek.
"Kızımız olacak demek." diyen Efe ile "Evet," dedim.
"Fark ettiysen çocuklarımızın arasında aşağı yukarı iki buçuk yıl var. Seri üretime geçtik galiba." diyen Efe'nin koluna vurdum ve "Dalga geçme!" diye bağırdım.
"Çok güzel olmaz mı ama? Böyle her iki buçuk yılda bir çocuk." deyince "Dört ayda çektiğim acıyı sen çekeceksen neden olmasın?" diye sordum.
"Bence benim de çektiğim acı az değil." diyen Efe'ye "Ne acısı çekmişsin?" diye sordum.
Efe kısa bir süre düşündükten sonra soruma cevap verdi.
"Can'a hamileyken neredeyse her gün beni on kez tekmeliyordun. Hayat'a hamileyken her gün yüzlerce kez üzerime eşya atıp vuruyordun. Aşerdiğin vakit uyguladığın şiddetin dozu artsa da en kötüsü doğum esnası. Can'ın doğumunda kolumu, Hayat'ın doğumunda bacağımı kırdın."
"Ama her vurduğum yerden sonra kıyamayıp iyileştirdim de!" diye bağırdım.
"Oy benim düşünceli karım." diyerek yanağımdan öpen Efe'ye gülerken odanın kapısı açıldı.
İçeri Can ve Hayat girince Efe "Siz uyumamış mıydınız?" diye sordu.
"Şey benim uykum gelmedi." diyen Hayat'ın ardından Can da "Hayat da uykusu gelmedi diye beni de uyutmadı," dedi.
"Bugün yanımızda yatmak ister misiniz?" diye sordum.
İkisi de koşarak aramıza girince Efe "Daha büyük bir yatak almalıyız. Her seferinde sabah uyandığımda yerde oluyorum," dedi.
Üçümüz de Efe'yi takmazken Hayat "Anne kaynında bebek mi vay?" diye sordu.
"Evet, kardeşin," dedim.
"Eykek olmasın." diyen Hayat'a "Niye?" diye sordum.
"Abim benimle evcilik oynamıyoy." diyen Hayat'a "Ama baban oynuyor. Hatta geçen prenses tacı takmıştı," dedim.
"Olsun. Kız kaydeşimle evcilik oynamak istiyoyum." diyen Hayat'a "O zaman sana güzel bir haberim var. Kız kardeşin olacak," dedim.
Hayat elini çırparak sevinince Can "Anne, babam yatakta fazlalık oluyor!" diye sızlandı.
Efe'ye baktım ve "Bugün koltukta yatmaya ne dersin?" diye sordum.
Efe tam itiraz edecekti ki "Misafir odasında kal istersen. Daha iyi. Orada örtü ve yastık da var," dedim.
Efe "Anlaşıldı." diyerek yataktan kalkınca gülerek "Babayı da yolladık," dedim.
Efe hepimizin de yanağından öpüp odadan çıkınca Hayat ve Can'a baktım.
Kaç sene süren bu güzel süreç ne kadar zaman zaman zor olsa da güzel sonuçlanmıştı.
"Hadi uyuyun," dedim gülümseyerek.
İkisi de gözlerini kapatınca alınlarından öptüm ve gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dünya Dışından
FantasyDoğumundan bu yana Dünya'ya bir türlü adapte olamayan Eyşan son günlerde başına gelen bir o kadar saçma ve tehlikeli durumlar ile bir şeyin ters gittiğini fark eder. Büyük sorunlara yol açan, yaşadığı bir olay ile gizli bir örgüt tarafından fark ed...
