Savaşmam

1.8K 212 120
                                    

Onda bir sorun vardı. Aynı şey gibi duruyordu...

Ölü insan kanı ile zehirlendiği an gibi...

Arwen'in bağladığı kan torbasını çıkarırken Efe titremeye başladı.

Tüm vücudu delicesine titrerken kimsenin olmamasının verdiği rahatlık ile gücümü kullanarak Efe'yi iyileştirmeye çalıştım.

Titremesi geçince geri uyuyormuş gibi bir hal almıştı.

Hızla revirden çıktım ve daha gitmemiş olan Arwen'e bağırdım.

"Orada kal!"

Arwen gülümseyerek bana bakarken ona nasıl hayran kaldığımı düşündüm.

Gülüşünün ardında bile sinsilik vardı. Adi kadın!

"Efendim canım." deyince "Bunu bilerek yaptın!" diye bağırdım.

"Neyi?" diye sorunca sinirle "O kandan dolayı Efe zehirlendi!" diye bağırdım.

Sentor bağırma sesimi duymuş olmalı ki dört nala yanımıza geldi.

Merakla "Neler oluyor?" diye soran sentora "Arwen Efe'yi zehirledi!" diye bağırdım.

Sentor tam bir şey diyecekken korku ile duraksadı. Arkamda bir yere bakıyordu.

Benim de tuhaf bir şekilde arkamdan sıcak hava gelmeye başlamıştı.

Arwen gülümseyerek "Zehirlenme olayını ona anlatmaya ne dersin?" diye sordu.

O da arkama bakıyordu. Ne kadar korksam da arkama döndüm.

Yaklaşık beş metre olan Minator bana sinirle bakıyordu.

Az önce sırtıma vuran sıcak hava ise onun nefes alışıydı.

Büyük bir cüsseye sahip olan Minotor'un boğa boynuzları her an bana çarparak ölümüme sebep oluyordu.

Çevredeki birçok kişi kendini koruma amaçlı etrafa kaçışırken eğitim alanından bulduğum keskin bir kılıcı aldım.

Bir ay önce demirden bir kılıç ile koca Minator'a kafa bulacaksın deseler gülüp geçerdim.

Şimdi ise kendimi korumak için sonuna kadar savaşmam lazımdı.

Derin bir nefes verdim ve ayağını sinirle yola sürten Minator'a baktım.

"Bana doğru gel, hadi." diye mırıldandım.

Bunu niye söyledim, bilmiyorum. Sadece havalı olduğunu düşündüm galiba.

Dünya DışındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin