Seçmek

1.8K 200 351
                                    

"Ben geldim!" diyerek kulübeye giren Efe'ye "Selam," dedim.

"Birazdan akşam yemeği yenilecek." diyerek yanıma gelen Efe'ye "Biliyorum," dedim. 

Efe yüzüme bakarak "Senin moralin mi bozuk?" diye sordu.

"Hayır," dedim. Kafam hala güçlerden birini vermekteydi. 

Efe derin bir nefes verdi ve "Senin bana demeni bekliyordum. Madem sen demiyorsan ben kendi bildiklerimi diyeyim. Korkut'un cesedi ile ilgilenirken kafanda bir plan yapıyordun. Plandan haberim var ve benimle konuşurken de nekrósun gücünü vermeyi düşünüyorsun. Sorun şu ki tek tanıyıp güvendiği kişi benim. Başka gücü olan birine nekrós gücünü vermek tehlikeli diye de çekiniyorsun," dedi.

"Hafızamı okuman hoşuma gitmiyor," dedim.

"Düşüncelerini yüzeysel okuyabiliyorum. Şimdi bana gücü nasıl vereceksin, bilmiyorum ama korkmuyorum. Yapalım bu işi," dedi.

"Öncelikle aramızda bir bağ olmalı," dedim.

"Nasıl bir bağ?" diye sordu. 

"Bunun birden çok yolu varmış. Bunlardan biri birimizin diğerinin kanını alması. Kan bağışı gibi," dedim. 

Efe "Bu olmaz. Benim kanım senin vücuduna girerse hastalanırsın. Hayatın riske girer." demesinin üzerine "Beni ısırabilirsin. Kanımı em," dedim. 

"Bunu seneler önce yapmayı bıraktığımızı biliyorsun. Bir kere tadını alırsam bağımlısı olurum," dedi.

"Diğer bağ kurma yöntemleri pek olacak gibi değil," dedim. 

"Neymiş onlar?" diye sordu Efe. 

"Biri evlilik." demem ile Efe'nin de gerildiğini fark ettim.

"Fakat bunu yapamayız. Çünkü gezegenimde uygulanan evlilik ile evlenmemiz gerekiyormuş. Evlendiren kişi ise bizim gezegenin yerlisi olmalı," dedim. 

"Kendi nikahını kıyamıyor musun?" diye soran Efe'ye "Maalesef," dedim. 

"Diğer seçenek ne?" diye sordu Efe.

"Cinsel anlamda yakınlaşmak." diye mırıldandım. 

Efe bir şey diyemezken "Bunlardan birini seçmek zorunda değiliz. Gücü sana vermem, tehlikeli. Ölebilirsin," dedim.

"Benden başkasına da veremezsin. Bunları bir başkası ile yaşayamazsın. Yani yaşamazsın, değil mi?" diye sordu Efe.

"Tabii ki yakınlaşmam," dedim. 

Efe kısa bir süre düşündükten sonra "Denemeye değer," dedi.

"Ne?" 

Efe bana bakarken demek istediğini anlamıştım. Bulunduğumuz durum beni heyecanlandırırken saçmalamaya başlamıştım.

"Senin odanda olmaz. İlkimi bir tabutta vermek istemiyorum," dedim. 

"Aslında ben kanını içmekten bahsediyordum." demesi ile olduğum yerde kalakaldım.

"Şey, ben bir anlık şeyi seçtiğini ve şeyi şey, şey yapacağımızı düşündüm. Çok şey oldu," dedim. 

Efe bir anda beni kucağına aldı ve merdivenlere yönelirken "Sadece nasıl tepki vereceğini merak etmiştim. Yoksa son seçeneği seçiyorum. Kanını emdiğimde bağımlılığın getirdiği sorunlar ve nekrósun gücü üstesinden gelemem," dedi.

"Şerefsizsin," dedim sinirle. 

Efe odama girerken "Yine de bu şerefsiz adamla yakınlaşacaksın," dedi.

"Aşağıda akşam yemeğine az kaldı demiştin," dedim. 

"Pek acıktığımı sanmıyorum." derken beni yatağa bırakınca güldüm.

Dünya DışındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin