Ölürsün

3.4K 337 356
                                    

Araba dağın tepesinde durunca ajan "Burada ineceksin," dedi.

"Siz?" dedim sorarcasına. 

"Ben sadece seni getirmekle görevliydim." deyince "Anladım." diye mırıldandım ve arabadan indim.

Çevresi surlarla kaplı olan kampın yaklaşık beş metrelik kapısının üzerinde büyük bir yazı vardı. 

"Olağanüstü Kampı"

Derin bir nefes verdim ve kapısını tıktıkladım. Kısa bir sessizlik sonrasında kapılar yavaşça açıldı. 

Ne kadar en başta korksam da içeri girdim. Gördüğüm yer ile ağzım açık kaldı.

Elfler, satirler, troller, vampirler, sentorlar, cadılar... Hepsi bir aradaydı. 

Girişim ile çoğu kişi bana bakmaya başladı. Şimdi ne yapmalıydım? Selam versem mi ki?

"Selam!" dedim gülümseyerek.

Bir anda hepsi aynı anda "Hizmetinizdeyiz," dediler ve önümde eğildiler.

"İşte bu çok tuhaf." diye mırıldandım. 

Bir sentor yanıma geldi ve başıyla selam verdikten sonra "Sizi bilgilendirmek için görevlendirildim. Lütfen benimle gelin," dedi.

"Peki," dedim ve arkasından yürümeye başladım.

Sentorlar... İnsan gövdeli, belden aşağısı at olan yaratık. İlerlerken nalları her yere değince çıkan tak sesi huylanmama sebep olmuştu. 

Bir kulübeye girdiğimizde sentor "Kim olduğunu biliyorsundur," dedi.

"Evet, zontarόs diye yaşam veren bir şeymiş," dedim. 

"Hislerin ve duyuların çok kuvvetli, değil mi?" diye sorunca şaşkınlıkla "Evet," dedim.

"Birisi yaralandığında senin evrenlere salgıladığın güç ile iyileşir ve ağır yaralananlar iyileştiğinde bunu sen de hissedersin. Eğer ölecek durumda ise bunu nekrόs hisseder," dedi sentor.

"Zaten benim gücüm sayesinde iyileşiyorlar. Niye buraya geldim?" diye sordum. 

"Çünkü güçlenmezsen Dünya yaşında yirmi beşe girmeden ölürsün," dedi.

Bu dediği ile sessizce yutkunurken "Neden?" diye sordum. 

"Başkaları senden dolayı iyileşirken sende güç kalmaz ve yavaşça bir çiçek edasıyla solarsın," dedi sentor. 

"Ne yapmalıyım?" diye sordum. 

"Burada seni eğiteceğiz. Gücünü kullanmayı öğreneceksin, bilgileneceksin," dedi.

"İyiymiş." diye mırıldandım. 

"Tabii bunlar iyi, hoş şeyler fakat bazı sorunlar var," dedi.

Bir şey de güzel gitsin be! Niye illa bir sorun çıkıyor? Derin bir nefes verdim ve "Sorun ne?" diye sordum.

Dünya DışındanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin