18.Bölüm - Takas

93 3 2
                                    

18.Bölüm – Takas

Don Mancini'nin, Pavel Valente'nin oğlunu kaçırışı masadaki herkesi şaşırtmaya yetmişti. Don Mancini sigarasını gülerek tüttürüyor, Al Neri ise bu durumdan hoşnut görünüyordu. Michael derinden bir iç çekti. Pavel Valente ise bir süre kendine gelemedi.

Don Mancini gülerek önündeki sigara paketini Pavel Valente'nin önüne fırlattı. "Bazen istemediğin şekilde gelişir, olaylar. Bu silsileyi önlemek elinde olabilir ama düşüncesizsen bunu engelleyemezsin. Sen de düşüncesiz adamlardan birisin, Pavel Valente..."

Pavel Valente sigara paketinden bir dal aldı ve sigarayı ateşledi. Michael'a doğru bakış attı ve sinirli bir şekilde, "Kefil olduğun adamın yaptığını görüyorsunuz, Bay Corleone... Çok merak ediyorum ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında? Sizi bu yüzden mi davet ettim," dedikten sonra sigarasından derince çekti.

Michael ellerini iki yana açıp, "Bay Valente sizin yaptığınıza karşı adil bir davranış, bunu kabul etmek zorundasınız. Sizinle konuşmamıza göre değerlendirme yaparsak, Vincent'in yaptığı yanlış bir davranış fakat unutmayın; sizin yaptığınıza karşılık... Tarafsızca baktığımızda adil bir davranış olduğunu bilmelisiniz," dedi.

Don Mancini sigarası bitince küllüğe bastırıp bıraktı. "Don Valente, böyle bir davranışta bulunduğunuzu duyduğumda hiç hoşuma gitmedi. Çocuğunuzu öldürebilirdim fakat bunu yapmadım çünkü sizin de elinizde bir koz vardı. Bu yüzden adamlarıma çocuğunuza iyi bakılması talimatını verdim. Şimdi tek bir telefon ile çocuğunuzu buraya getirtebilirim ama sizin de tek bir hamleniz ile çocuğunuzu öldürtebilirim. Bu yüzden seçiminizi hızlı bir şekilde yapmanızı rica ediyorum."

Pavel Valente adamlarından birine seslendi. İriyarı, sarışın bir adam yanına yaklaştı. Pavel Valente, adamın kulağına bir şeyler fısıldadıktan sonra adam hemen yan masada bulunan telefondan Rusça bir şeyler söyledi.

Pavel Valente sigarasını küllüğe bıraktıktan sonra konuşmaya devam etti. "Bay Corleone, sizinle görüştüğümüzde böyle şeylerin olmayacağı garantisini vermiştiniz."

Michael sigara dumanını eliyle dağıtmaya çalıştı. "Bu aralar sağlığıma dikkat etmeliyim. Size şunu söylemeliyim; yeğenimin nasıl davranacağını bilemiyorum. Daha doğrusu hesap edemiyorum. Ağabeyim Santino'da her zaman farklı davranırdı, farklı düşünürdü. Onunla hep zıttık ve yeğenimle de zıt olduğumu bilmelisiniz."

Don Mancini sinsi bir gülümseyişe büründü. Michael ise suratındaki ifade ile mahcup bir görüntü oluşturuyordu. Pavel Valente kaşları çatık bir şekilde sürekli ayaklarını sallıyordu. Çocuğunu fazlasıyla merak etmişti ve ona değer veriyordu.

Çocuğu ünlü bir üniversitede okuyordu. Çocuk babasının ünü ile okulda da üne sahipti. Çapkın birisiydi. Zaman zaman üniversitedeki kızlar ile ilişkiye girerken babasının fahişeleriyle de vakit geçirmeye bayılıyordu.

Babasının işlerini az çok biliyordu ancak işlerine bulaşmayı tercih etmiyordu. Onun yerine sadece babasının çalışanlarıyla ilgileniyordu. Bunun yanı sıra oldukça şımarık bir karaktere sahipti. Annesi çocuğa Tito ismini vermişti.

Rusya'dayken Rusya'da ki aileler ile savaşa giren Pavel Valente'ye savaş pahalıya patlamıştı. Eşini kaybetmişti. Savaştan mağlup ayrılan Valente Ailesi çareyi Amerika'da bulmuştu. Oğluna iyi bir gelecek kurmaktan çok kendini güvene almak için işlerini Amerika'ya taşımıştı. Parasıyla komisyona girmeyi başaran Pavel Valente, oğluna iyi bir gelecek kurmuştu çünkü o eşinden kalan tek mirastı. Pavel Valente için her ne kadar önce işi gelse de eşini hatırlamıştı. O yüzden içten içe üzülüyordu. Bir an önce oğlu Tito'ya kavuşmak istiyordu.

Yeni BabaWhere stories live. Discover now