Sherlock Holmes'ün Anıları | 3

443 21 0
                                    

BORSA KÂTİBİ


Evliliğimden kısa bir süre sonra Paddington bölgesinde bir muayenehane buldum. Devraldığım kişi, yaşlı Bay Farquhar, bir zamanlar mesleğinde doruklara ulaşmış ama yaşlılıktan ve yakalandığı bir hastalıktan dolayı bu ününü yitirmiş bir doktordu. İnsanlar, kendilerini iyileştirecek kişilerin sağlıklı olması gerektiğini düşünürler ve haksız da sayılmazlar. Kendi derdine derman olamayan bir doktora her zaman şüpheyle bakılır. Sonuçta bu yaşlı beyefendinin sağlığıyla birlikte işleri de bozulmuş, ben devraldığımda iflasın eşiğine gelmişti. Ben ise kendi gençliğime ve enerjime güveniyor, muayenehaneyi birkaç yıl içinde eski parlak günlerine geri döndürebileceğime inanıyordum.

İlk üç ay o kadar çok çalışıyordum ki, Baker Sokağı'na gitmeye pek vakit bulamıyor, dolayısıyla da Sherlock Holmes'u çok az görebiliyordum. Zaten o da iş haricinde dışarı çıkmayı seven biri olmadığı için eskisi kadar sık görüşemiyorduk.

Bir haziran sabahı, kahvaltıdan sonra oturmuş British Medical Journal'ı okuyordum ki kapının çaldığını duydum. Ardından da eski dostumun kendine özgü o tiz sesini duyun-ca çok şaşırdım.

"Ah sevgili dostum Watson," dedi hızlı adımlarla odaya girerek. "Seni gördüğüme nasıl sevindim bir bilsen! Umarım Bayan Watson, Dörtlerin İmzası' *ndan bu yana iyileşmiştir."

"Teşekkür ederim, ikimiz de gayet iyiyiz," dedim, elini sıkarak.

"Ve yine umarım," diye devam etti, sallanan sandalyeye otururken, "mesleğin yüzünden küçük problemlerimize olan ilgini kaybetmemişsindir."

"Tam tersine," diye yanıtladım, "daha dün gece oturup notlarımı düzenledim."

"Bu defteri tamamen kapatmayı düşünmüyorsun ya?"

"Hiç de değil. Ben de keşke yeni bir macera olsa diye düşünüyordum."

"Bugüne ne dersin?"

"Tabii, olur."

"Birmingham'a kadar gidecek olsak?"

"Sen nasıl istersen."

"Ya işin?"

"Zaten bugünlerde bir komşumun işini yapıyorum."

"Ahha! Mükemmel!" dedi Holmes. Arkasına yaslandı ve yarı kapalı gözleriyle merakla bana baktı. "Galiba son zamanlarda sağlığın pek iyi değildi."

"Soğuk algınlığı yüzünden geçen hafta üç gün yattım. Ben de tamamen atlattım sanıyordum."

"Atlatmışsın. Şimdi gayet sağlıklı görünüyorsun."

"Peki nasıl bildin?"

"Sevgili dostum, yöntemlerimi bilirsin."

"Yine akıl yürüttün o zaman."

"Kesinlikle."

"Peki nereden anladın?"

"Terliklerinden."

Yeni aldığım deri terliklerime baktım. Tam, "Nasıl oluyor da..." diye konuşmaya başlamıştım ki, Holmes cevabı yapıştırarak, "Terliklerin yeni," dedi. "Alalı en fazla birkaç hafta olmuş. Şu anda bana doğru çevrili olan tabanları hafif yanmış. İlk başta, ıslandıktan sonra kuruturken olmuş olabileceğini düşündüm ama kenarında satıcının ambleminin bulunduğu kâğıdı görünce bu düşüncemden vazgeçtim. Çünkü terlikler ıslansaydı o kâğıt da çıkardı. O halde ayaklarını ateşe uzatıp oturmuş olmalıydın ki, bu da haziran ayında kimsenin kolay kolay yapmak isteyeceği bir şey değil."

Sherlock Holmes - 1. CiltHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin