Sherlock Holmes'ün Maceraları | 8

831 32 8
                                    

TAVŞAN DUDAKLI ADAM


St. George İlahiyat Koleji Müdürü Doktor Elias Whitney'ın kardeşi, bir afyon bağımlısı yani afyonkeşti. Thomas de Quincey'nin kitabının etkisi altında kalarak, onun yaşadıklarını denemeye kalkışmış, içtiği tütüne afyon ruhu katarak en sonunda kendisi de bir afyonkeş olup çıkmıştı. Her zaman olduğu gibi, bırakmanın başlamaktan daha zor olduğunu anladığında ise iş işten çoktan geçmişti. Hayatını bir afyon bağımlısı olarak devam ettiriyordu artık. Bu alışkanlığı nedeniyle hem arkadaşları hem de yakınları için bir yüz karası olarak kabul görülüyordu. Ona üzülenler de yok değildi. Beti benzi atmış bir şekilde oturmaktan çok, zorla iliştirilmiş gibi öylece kalakaldığı sandalyenin üzerindeki görüntüsü bugün bile gözlerimin önündedir. Sapsarı ve kanı iyice çekilmiş bir surat, kontrolsüz bir şekilde sarkmış dudaklar ve iyice küçülmüş gözleriyle bu asil adam, şimdi bir çöküntüyü andırıyordu.

1889 yılının Haziranında bir gece yarısına doğru üzerimize mahmurluk çöktüğü sırada kapımızın çalınmasıyla karımla göz göze geldik. Oturduğum yerde doğrularak kapıyı çalanın kim olacağını düşünürken karım işlemekte olduğu örgüye ara vererek, biraz da üzgün bir ses tonuyla:

— Bir hasta. Dışarı çıkmak zorunda kalabilirsin, dedi.

Ben de mırıldanarak kendisini onayladığımı ifade eder gibi yaparken, bir yandan da yoğun geçen bir günün üstüne işte bu hiç olmadı gibisinden düşünmeye başlamıştım. Oldukça yorucu bir gündü ve söylenmeye başladım.

Az sonra dış kapının açıldığını duyduk. Kapı önünde telaşlı konuşmalar yapıldığını bulunduğumuz odadan bile anlayabiliyorduk. Konuşmalar kesildikten sonra yanımıza gelen kişinin önce hızlı ayak seslerini duyduk ardından da bulunduğumuz odanın kapısının açıldığını gördük. Üzerinde koyu renk elbisesiyle, yüzünü gizleyen ve siyah bir tül taşıyan bayan konuğumuz içeri girerek aynı telaşla konuşmaya başladı:

— Bu kadar geç bir saatte sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim, dedikten sonra birden ne olduğunu anlamamıza bile fırsat vermeden karımın boynuna sarılarak ağlamaya başladı. Başım da önemli bir dert var Bayan Watson! Yardım edin.

Karım ne olup bittiğini anlamaya çalışırken şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Kadının ağlamasından etkilenmiş olmalıydı.

— Tanrı'm, dedikten sonra konuşmaya başlamadan önce kadını tanımak için yüzündeki siyah tülü kaldırarak kadının kim olduğundan emin olmak ister gibiydi. Kate! Kate Whitney! Ah, Tanrı'm! Beni ne kadar korkuttun. Yüzüne bakıncaya kadar kim olduğunu çıkaramadım inan.

— Çok çaresiz bir durumdayım Bayan Watson! Başıma gelenlerden sonra bana ancak sizin yardımcı olabileceğiniz geldi aklıma, dedi.

Her zaman böyle olurdu zaten... Kim derdi olduğunu düşünse soluğu eşimin yanında alırdı.

— Ah Kate! Gelmene çok sevindim. Biraz şarap veya su iç. Rahatla lütfen... Daha sonra şuraya otur da olan biten her şeyi bana anlat istersen. James de uyumaya gidebilir.

— Lütfen biraz daha kalın Bay Watson! Mutlaka sizin de dinlemenizi istiyorum anlatacağım şeyleri. Bu konuda tavsiyelerinizi duymaya ihtiyacım var. Hem bakarsınız yardım da edersiniz, dedikten sonra bir yerlere hemen ilişerek anlatmaya başladı.

— Tahmin edebileceğiniz gibi, Isa ile ilgili bir sorun nedeniyle burada bulunuyorum. Konu Isa ile ilgili. Tam iki gündür eve adımını atmadı. Onun için iyiden iyiye endişeleniyorum artık... Ne olur yardım edin?

Sherlock Holmes - 1. CiltTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang